Nabi Avcı, belediye başkan adayı olmalıydı!

Nabi Avcı, belediye başkan adayı olmalıydı!

31 Mart yerel seçimlerinden önce, en uygun AK Parti Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayının Nabi Avcı olduğunu ifade etmiştim.

Çünkü…

Büyükerşen gibi akademisyendi, iletişimciydi.

Hayatı, Büyükerşen gibi başarılarla doluydu.

Yine, Büyükerşen gibi hiç kaybetmemişti.

Bir de Büyükerşen gibi ağırlığı ve vizyonu vardı.

*

Şimdi, bunları niye yazma gereği duydum?

Anlatayım…

AK Parti Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı, Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin düzenlemiş olduğu ‘Kartepe Zirvesi’ne katıldı.

‘Şehirlerin Ruhu ve Vizyonu’ özel oturumunda konuşma yapan Avcı, AK Partili-CHP’li belediye demeden objektif bir biçimde alayını eleştirdi! (Eleştiriden Odunpazarı Belediyesi de nasibini aldı.)

*

Bununla beraber ilk kez, Nabi Avcı’nın, belediye-estetik ilişkisi ile ilgili görüşlerini net bir biçimde öğrendim.

*

Oturumun bir bölümünde, katılımcılardan biri, Odunpazarı tarihi bölgeye ilişkin şöyle bir soru sordu: “Hocam dedi ki: Biz bir sürü kanun çıkardık, şuydu buydu… Bu kadar tarihi özellikleri koruyan bir önlem yok mu ki, yerel yönetim aklına estiği gibi ‘burayı dükkan yaptım, alışveriş merkezi yaptım’ diyebiliyor.”

*

Nabi Avcı bu soru üzerine aldı sazı eline, verdi coşkuyu!

Nasıl mı?

Okuyalım…

‘LAĞIM ŞEYİNDEN ÇIKAN ADAM HEYKELİ’

“Siz Kurşunlu Camii’ne gittiniz, evet… Evet, o civardaki dükkânların o şeyi, belediyelerle alakalı ama… Bu belediyelere de, bu belediye başkanlarına da çok fazla inisiyatif vermeye gelmiyor. Çünkü iki şey… Bir, yeni siyasi parti kuran liderlere de inisiyatif vermek… Alırlar eline kalemi amblem çizerler. Bütün siyasi partilerin amblemini, genel… Yahu bu memlekette grafiker diye birisi var mesela. İşte belediyeler de kiç… Kiç ne demek? Almanca bir tabir. Türkçe’de en yakın karşılığı rüküş. Hani eskiden altı kaval üstü şişhane denirdi; öyle uyumsuz şeylere kiç deniyor. Ve bütün şehirlerimiz… Odunpazarı’nda gördüğünüz dükkanlar, bunun en masum örnekleridir bence. Orada başka şeyler var, heykeller var; onlar böyle lağımdan, lağım şeyinden çıkan adam heykeli filan gibi…”

Nabi Avcı’nın tabiriyle lağımdan çıkan adam heykeli Yer : Odunpazarı tarihi bölge

*

Her ne kadar Odunpazarı Belediyesinin mevcut başkanı CHP’li Kazım Kurt olsa da, Nabi Avcı’nın eleştirdiği belediye başkanı Kazım Kurt değil!

Peki, kimi eleştiriyor?

Tabii ki AK Partili Burhan Sakallı’yı!

Zira Avcı’nın tabiriyle lağımdan çıkan adam heykelini yaptıran isim, dönemin belediye başkanı Burhan Sakallı.

Hele hele Odunpazarı’nın tarihi dokusuna uymayan iş yerleri… O iş yerlerinin çoğu da yine Burhan Sakallı döneminde açıldı.

Nitekim Sakallı, 31 Mart’ta, kent estetiğinde çığır açan Yılmaz Büyükerşen karşısında seçimi kaybetti.

*

Söz konusu katılımcının sorusu üzerine cevap veren Nabi Avcı’nın ifadelerine devam edelim…

Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı AK Partili Melih Gökçek’i de isim vermeden ağır bir biçimde eleştiren Avcı, şunları söyledi:

‘15 TEMMUZ ANITI DİYE DİKİLEN O UCUBE’

“Bir de şimdi bakın, tabi nezaket gereği Kocaeli’den örnek vermeyeceğiz. En tehlikeli yerden örnek vereyim. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin karşısındaki 15 Temmuz Anıtı diye dikilen o ucube… Yani kim tasarlamış, hangi teknikle yapılmış, estetik olarak da, teknik olarak da, mana ve ruh olarak da… Ben o anıt dikildiği günlerde Kültür Bakanıydım. Açılış günü ortadan kayboldum; belki beni de çağırırlar da bunun hakkında bir şey söylemem gerekir, ne söyleyeyim şimdi ben bunun hakkında? Bunun gibi şehirlerimiz de maalesef…”

Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin karşısına yapılan 15 Temmuz Anıtı. Bu anıt, Nabi Avcı’ya göre bir ucube

*

Nabi Avcı’nın ifadeleri bu kadarla da sınırlı değil.

Eski Beşiktaş Belediye Başkanı CHP’li Murat Hazinedar’ı da isim vermeden eleştiren Avcı, Hazinedar tarafından yaptırılan 15 Temmuz heykeline de ‘ucube’ yakıştırması yaptı.

Nasıl mı?

Okuyalım:

‘KIRMIZI KANLI ELLER’

“Yani bakın bu bir parti, bir zihniyet, bir siyasi zihniyete mahsus bir şey de değil. İstanbul’da Şehitler Köprüsü’nde; Anadolu yakasından Avrupa’ya geçerken sağ kolda Beşiktaş Belediyesinin yaptığı bir başka ucube var. Evet; eller eller eller, yeteri kadar kiçti, başkan her halde yeterince kiç bulmamış ki bir de onları kırmızıya boyadı. Böyle kırmızı kanlı eller; eller eller eller, üst üste, acayip bir şey.”

Beşiktaş’ta bulunan ve Nabi Avcı’nın ‘kırmızı kanlı eller’ tabirini kullandığı 15 Temmuz anıtı

*

Nabi Avcı, Murat Hazinedar’ın yaptırdığı 15 Temmuz heykelini eleştirdikten hemen sonra, yine Melih Gökçek’in yaptığı işlere getiriyor konuyu ve diyor ki: “Köroğlu heykelleri, Ankara’da havaalanına giderken yan yatmış sporcu heykeli, Gluver heykelleri… Ankara’nın kapıları!”

*

Tam bu sırada bir başka katılımcı araya girip, “Ben yaptım hocam o kapıları” demez mi?

 Bununla beraber Nabi Avcı yapıştırıyor lafı:

GÖKÇEK’İN BİR KAPISI ÜÇ OKULA BEDEL

“Siz mi yaptınız? Allah taksiratınızı affetsin! Allah taksiratınızı affetsin… Şimdi bir de yani işin ekonomisi bakımından da… Yahu bu kapıların bir tanesiyle ben üç tane ilkokul yaparım. Yapma kardeşim! Onun için…”

Ankara’nın kapılarından bir tanesi. Nabi Avcı, Ankara kapılarından bir tanesiyle üç tane ilkokul yapabileceğini söylüyor. Melih Gökçek ise bu kapılarla ilgili, “Ankara’nın giriş kapıları. Dostlara haz veren kapılar. Hasımları kıskançlıktan çatlatan kapılar’’ şeklinde bir ifade kullanmıştı

*

Anladığım kadarıyla Avcı’nın ağzına daha neler neler geliyor da, söylememek için zaman zaman cümlelerini yarıda kesiyor.

Kaldı ki en sonunda yer verdiği ifadeyle de durumu özetliyor.

Şöyle ki:

‘SÖYLEYECEĞİM ÇOK AMA’

“Şimdi lafı buraya kadar getiriyoruz. Biz böyle şeylerle karşılaştığımız zaman Keskin Türküsü söylüyoruz. Keskin’in meşhur bir türküsü var, Hacı Taşan’ın da söylediği: Vay neredesin neredesin, kaldır camın perdesin, diyeceğim çok ama kalabalık yerdesin.”

*

Avcı’nın söz konusu ifadelerinin ardından en başa dönmek istiyorum.

Ne demiştim?

“Nabi Avcı, AK Parti Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olmalıydı” demiştim.

Kazanabilir miydi, bilemiyorum.

Ancak ‘Kartepe Zirvesi’nden sonra şunu daha net görüyorum: Nabi Avcı, kendi partisinden olan belediye başkanlarını dahi sert ifadelerle eleştirebilen objektif bir isim. Şehir estetiği ve sanat hususunda da oldukça hassas.

Yani demem o ki, aday olup kazanamasaydı dahi, Avcı’nın Eskişehir’e ilişkin belediyecilik alanındaki projelerini, eleştirilerini ve hayallerini öğrenme şansı yakalayacaktık.

Beri yandan o projeler, eleştiriler ve hayaller, gelecekte Eskişehir’i yönetecek olanlara belki de ayrı bir pencere açacaktı.