Mutluluk reçetesi

2 Eylül 2016 09:15
A
a
Sütiş Eskişehir
Prof. Dr. "Cengiz  Türe" diyor ki:
- Bunca yaşananlara rağmen, devreye hep "unutmak en büyük nimettir" anlayışı giriyor ve kısa sürede "unutuyoruz"  yaşanan acıları...
Ve de “Nietzche”nin tezi olan "Aktif Unutma"yı örnekliyor :
"İnsanın geçmişini araştırması, acı veren bir deneyimdir. Mutlu olabilmenin tek şartı unutmayı başarabilmektir."
Oysa, toplumun böyle bir teze falan ihtiyacı yok!
Amerikalı Bakan, bizim Vali'lerden birine "Siz Türklerin en beğendiğim yanı nedir, biliyor musun?" demişti:
"Çok çabuk unutmanız..."
……..
"David Eagleman"ın, beynin sırlarını akıcı ve anlaşılabilir bir dille anlatan bilimsel bir kitabı var:
"Beyin: Senin Hikayen..."
Diyor ki:
"Anıların düşmanı zaman değildir, diğer anılardır..."
Diyelim ki bir düğüne gittiniz...
İki gün sonra olan biteni çok net bir şekilde hatırlarsınız...  Ama iki ay sonra "bazı detaylar" silinmeye başlar...
İşte "Eagleman"a göre, bunun nedeni "zaman" değil...
O düğünden sonra yaşanan yeni anılar...
"Yeni anı biriktikçe, nöronlar eskilerle olan bağı zayıflatıyormuş..."
……..
"Goethe"den de bir örnek vermiş Cengiz Hoca:
"Üç bin yıllık geçmişiyle hesaplaşamayan toplumlar, ancak günübirlik yaşayabilmektedir..."
Doğru... Bırakın ayları...
Yaşadığımız bir olayı, aynı gün gerçekleşen bir başkası "Büyük balık gibi!" yutup gidiyor...
 
Hastalık değil bu… Nietsche’nin tezi:
“Mutluluğun reçetesi unutmak…”
**************************************************
Amigo Orhan'ı coşturan yürüyüş
30 Ağustos'ta Adalar'daki "Alara Cafe"de günün mutluluğunu yaşıyoruz...
Amigo Orhan, Kemal Yakut ve Sezai Şenel'le saatler 19.00’u gösterirken ADD, ÇYDD, Türk-İş ve çok sayıda sivil toplum kuruluşunun katılımıyla düzenlenen yürüyüş başlamıştı...
Cafe'nin önünden geçerlerken coşku çok büyüktü...
Hep birlikte çağırıyorlardı:
"Gençler uyuma, kahvelerde oturma..."
Bunu duyar duymaz fırladı "Amigo Orhan..."
“20 yaşındaki genç hepimizi utandırdı…”
Sanki sahadaydı...
Yürüyüşe öyle bir tempo vermeye çalışıyordu ki, bizi de yıllar öncesine götürdü...
Yukarıdaki fotoğraf gibi...
1965-66 sezonu bitmiş, Eskişehirspor kurulduğu yıl 1. Lig’e çıkmış ve Anadolu futboluna kucak açan zamanın Federasyon Başkanı “Orhan Şeref Apak”, Eskişehir'deki son maçta Amigo Orhan'ı kutluyor...
Yürüyüş sürerken bir anda "Yılmaz Büyükerşen" de görülüyor... Orhan Abi hemen dalıyor kalabalığa ve Hoca ile öyle bir kucaklaşıyorlar ki...
İki Eskişehir sevdalısının bu anını görmek çok özel bir onur gibiydi...
ADD Başkanı "Azmi Kerman" da en önlerde ve her zaman olduğu gibi güler yüzü ile eşlik ediyordu...
Bu güzel dakikalarla,  gözlerimizi yaşartan herkese teşekkürler...
 ****************************************************************
Uçan Kuş'tan
Bu yaşa geldin şu "Rıza Sarraf" kadar olamadın be abi...
"Ben de senin önüne yatardım valla!"
****************************************************************
Günün Balı
"CHE Guevara" gençliğin kahramanıdır. Kahramanlığı, mazlumlarla birlikte savaşmasından gelir. Nüfus kütüğünde "Kahraman" yazdığından değil...
                                                                      Bekir Coşkun
********************************************************************
Kıssa-dan
Kerameti kendinden menkul tipler, 30 Ağustos’a saldırı başlattı. Toplum ise onlara inat, zaferi her yıl daha büyük bir coşkuyla kutladı...
                                                                              Uğur Dündar
***********************************************************************
Cuk
Politika kokoreç gibidir, bir gıdım tezek kokmalıdır ama, iki gıdım değil...
***********************************************************************
Günün Sözü
Dünya siyasal tarihi "Hiç gitmeyecekmiş gibi davranan" iktidarların çöplüğüdür...
                                                                                                                          Emre Kongar
 
************************************************************************
Annem odaya girmez mi!..
Genç kız, kilisede günah çıkarıyordu:
"Geçen gün sözlüm geldi peder" diye başladı:
“Yan yana oturuyorduk. Annem mutfakta yemek yapıyordu. Önce kolunu omzuma attı, sonra bacaklarımı ellemeye başladı...”
Kız biraz duraklayınca papaz atıldı:
"Anlat kızım anlat..."
"Sonra" dedi kız:
"Jartiyerimin kopçalarını çözmeye başlarken…"
"Eeee?" dedi papaz heyecanla...
"Annem odaya girmez mi!"
Aynı anda patladı papaz:
"Tanrı kahretsin, ne münasebetsiz annen varmış bee!.."
****************************************
Gergedan
Çocuk "Baba beni sirke götürür müsün?" diye yalvarıyormuş. "Yavrum hiç vaktim yok" demiş babası...
Ağlamaya başlayan çocuk "Çırılçıplak bir kadın gergedanın üzerinde parende atıyormuş, hadi baba" diye tekrarlamış...
Baba hemen ceketine sarılmış ve "yürü oğlum" demiş:
"Bu yaşa geldim, hala bir gergedan görmedim!"
***********************************************
Günün Olayı
Anıtkabir'de iktidarın katıldığı törene gelen komutanların üstü aranmış...
Vatanı emanet ettiği komutanlara şahsen güvenmemek de bu iktidara mahsus bir özellik olsa gerek!
****************************************************
Günün Biberi
AA’nın haberinde "TSK'nın DAEŞ'e operasyon" yaptığı belirtiliyor. ABD şimdi devlet ajansının bu haberinin doğru çıkması için çalışıyor.
YPG'i kontrol etmesi nispetinde başarılı olup TSK'yı IŞİD'le baş başa bırakacak...
                                                                                                                       Kadri Gürsel
***************************************************
Paşa’nın resti
Habertürk'teki programda son gelişmeler tartışılıyor.
Söz gereği yokken, ikide bir Atatürk"e geliyor, Cumhuriyet dönemi eleştiriliyor. İktidar sözcüleri "Atatürk" ü överek söze başlıyor, lastikli cümlelerle sözü AKP övgüsüne getiriyor.
Bu gelişmeler mide bulandırıyor...
“Ece Üner”in dengeleme çabaları, gazeteciler "İsmail Saymaz" ve "Saygı Öztürk"ün sağduyulu konuşmaları yetersiz kalıyor. Çünkü konuklar dengeli çağırılmamış.
Sonunda emekli tümgeneral "Semih Çetin" harikulade bir özet yaptıktan sonra stüdyoyu terkediyor.
Çünkü konuşmak ve anlatmakla varılacak bir nokta kalmamıştır.
Kendisini yürekten kutluyoruz...
 
*******************************************************
Günün Şiiri
Aşk kelimesi
Bir yağmur ve bahar ikindisi
Uyursam ölürüm belki
Gamlarda çiçekler uzar yüzüme
O küçük kızlarla üşür ellerim
Bu defter sarı kuşları korkunun
Usulca sabahı çizen buğularda
Anılar için ne küçük kelime
İnce bir kelebeğin unutulmuş kanadında
                                            Nevzat Uçkan (Varlık-1966)
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi