Hançer saplama girişimi

Eskişehir’in göbeğine, Türkiye’nin belki de en verimli tarım topraklarını içerisinde barındıran Alpu Ovası’na kömürlü termik santral kurmak istiyorlar. Eskişehir’i ve Alpu Ovası’nı derdest etmek istiyorlar.
*
Bu konuyu onlarca kez kaleme aldık. Artısını ve eksisini, işi siyasallaştırmamaya gayret göstererek sizlere aktarmaya çalıştık. (Selden kütük kapma gayreti içerisine girenler gibi dalkavukluk yapmadık yani!)
*
Her neyse… Kömürlü termik santral sürecinde yaşanan gelişmeleri kamuoyu artık netlikle biliyor. Bu nedenle söz konusu süreci bir daha anlatmaya lüzum görmüyorum.
*
Eskişehir’in ciğerine kurulmak istenen kömürlü termik santral konusunda geçtiğimiz günlerde kentimiz lehine önemli bir gelişme yaşandı. Neydi o gelişme? Şöyle anlatayım…
*
Eskişehir Valiliği Toprak Koruma Kurulu’nca Alpu Ovası’nda kurulması planlanan kömürlü termik santralin yapılabilmesi için, Alpu Ovası’nın tarım dışı kullanılması konusunda geçtiğimiz aylarda oylama yapılmıştı. 10 üyeyle yapılan toplantıda 6 evet, 4 hayır oyu verilmiş ancak karar yeter sayısı 3’te 2 çoğunluk olduğu için ret kararı alınması gerekiyordu. Bunun üzerine Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Toprak Koruma Kurulu’nca yönetmelikte değişiklik yapılarak, kararların salt çoğunlukla alınması hükmü getirilmiş, bir oylama daha yapılmış ve bununla birlikte kömürlü termik santralin önü açılmıştı.
*
Ancak… Kararın iptaline ilişkin dava açıldı, geçtiğimiz günlerde ise karar verildi. Danıştay 10’uncu Dairesi tarafından, kömürlü termik santral kurulsun diye yapılan yönetmelik değişikliği hakkında, yürütmenin durdurulması kararı verildi. Böylece Toprak Koruma Kurulu’nca alınan, “Alpu Ovası tarım dışı kullanılabilir” kararı geçersiz sayılmış oldu.
*
Danıştay 10’uncu idaresi, kararın gerekçesini net ifadelerle aktardı. Yani… Anayasanın 44’üncü maddesine atıfta bulunarak; devletin, toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek konusunda gerekli tedbirleri almakla yükümlü olduğunu vurguladı. Yani… Anayasanın 45’inci maddesini öne sürerek “devlet, tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önler” ifadesine yer verdi. Yani… 5 bin 403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun temel amacının, toprak ile ilgili koruma ve geliştirme görevlerinin katılımcı, hızlı ve etkin olarak yürütülmesi olduğuna dikkat çekti. Yani… Toprak Koruma Kurulu tarafından, kömürlü termik santral kurulsun diye yapılan yönetmelik değişikliğinin, hukuki güvenlik ilkesinin zedelenmesine neden olacağını belirterek, hukuki güvenlik ilkesi hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kıldığını ifade etti.
*
Danıştay, Eskişehir’i mahvedecek olan kömürlü termik santralin kurulmamasına ilişkin daha ne desin Allah aşkına? Toprak korunacak diyor. Toprak geliştirilecek diyor. Toprak işletilecek diyor. Toprak amaç dışı kullanılamaz diyor. Toprağın amaç dışı kullanılması için atılan yasadışı adımların, yurttaşlarımızın, hukukun üstünlüğü ilkesi ile devletine duyduğu güveni zedeler diyor.
*
O nedenle…
Artık kömürlü termik santral sevicileri bu işten vazgeçsin. Hukukun üstünlüğünü kabul etsin.
*
Ha, eğer… Kömürlü termik santral sevicileri, Danıştay’ın kararına rağmen Eskişehir’in kalbine hançer saplama girişimine devam ederlerse… Sonuçlarına, yargı önünde tabii ki katlanırlar!
*
NOT: Danıştay’ın almış olduğu karar, santralin kurulması önünde bir engel olarak görülse de, aslında tam anlamıyla öyle değil. Bu karar termik santrale karşı mücadelede kazanılmış küçük bir hukuk zaferi sadece. Farklı konularda farklı davalar hala devam ediyor. O nedenle, santral tehlikesi tamamen ortadan kaldırılana kadar rehavete kapılmamakta ve mücadele etmekte fayda var.