Hamamyolu bir bitsin hele…

Hamamyolu’nda yapımı devam eden büyük bir proje var.  Projenin amacı Hamamyolu’nu yeniden eski cazibeli günlerine kavuşturmak. Ancak proje o kadar çok konuşuluyor, o kadar çok gündeme geliyor ki, Hamamyolu bırakın projenin bitmesini, şimdiden söylemlerin cazibe merkezi haline geldi bile. 
Proje ile ilgili sürecin başından bu yana verilen beyanatlar, açıklamalar, bir takım olumlu ve olumsuz eleştirileri sıklıkla görüyor, dinliyor, karşılaştırıyoruz. Bunların içinde samimi olanlar, hassasiyet üzerinden içten gelen endişeleri gayet yerinde ve önemli görüyorum. Ancak samimiyetten uzak siyaseten ya da hasetten yapılan yorumları fark etmek de çok zor olmuyor. 
Özellikle yıllardır her geçtiğinde mevcut durum için serzenişte bulunan, bu alanın değişmesi gerektiğini söyleyen, Hamamyolu bitti, akşamüstü insan bile uğramıyor diyenlerin “Hamamyolu şehir mirası, mevcut hali korunmalıydı” söylemleri çok komik oluyor. 
Zannedersin mevcut alana 40 senedir dokunulmamış, Akar deresi gürül gürül akıyor, insanlar başka yere gitmiyor falan … 
Bir de yıllardır şehre dair tek kelam etmeyen bir meslek örgütünün, son 10 yıldır yaptığı 3 açıklamanın Hamamyolu projesi ile ilgili olması ve bu açıklamalarında proje başladıktan sonra yapılması düşündürücü değil mi?  “bu işi ben yapamıyorsam başkası da yapmasın ” zihniyeti buram buram kokarken hem de .. 
Ben konuşmak için birkaç ay daha sabredelim diyorum. Proje ile ilgili konuşmak şu aşama da hiçbir şeyi değiştirmeyeceği gibi ileride mahcubiyetlerde yaratabilir. 
Nasıl tramvay hatları yapılırken sokaklara dökülen, her gün protesto gösterisi yapan, şehir harabeye döndü diyenler, proje bittikten sonra keşke daha önce yapılsaymış diye mahcup oldular ise, bu işin sonunda da aynı duygu hasıl olabilir. 
Nasıl YHT üstündeki kapalı kesit şehrin kalbine beton döktüler diye son derece olumsuz karşılanırken bugün insanlar için cazibe merkezi olarak mahcup ettiyse, Hamamyolu’nda da aynı şey olabilir. 
Demem o ki, daha önce yaşanan mahcubiyeti yaşamamak için az daha bekleyin derim. Proje bir bitsin hele. 

Ak Parti’de değişim olur mu? 
Türkiye’de Ak Parti teşkilatlarında bir değişim rüzgârı var. İl ve İlçe Başkanlarının pek çoğundan istifasını isteniyor ve 2019’a yürüyecek yeni teşkilatlar için hareketli bir sürecin içine girilmiş durumda. Hal böyle olunca Eskişehir’de de acep ne olacak diyenler, beklenti içinde olanlar var. Ben ise Eskişehir’de şu an için değişim havası almıyorum. İl Başkanı Dündar Ünlü, İlçe Başkanları Volkan Doğan ve İbrahim Kaynarcanın hem süreç içinde çok başarılı hem de Genel Başkan Erdoğan’ın arzu ettiği insana dokunan ve ötekileştirmeyen bir yapı içinde olduklarını düşünüyorum. Bu sebeple başka bir gerekçe olmadıkça 2019’a yürüyecek kadro da il ve ilçe bazında bir değişiklik olmasının benim için sürpriz olacağının altını çizerek, bunu da buraya not düşeyim istedim.