Gaye Usluer’e kulak verin!

Celalettin Kesikbaş’ın son açıklamasından sonra, CHP’li bir isim daha tartışmaya katıldı ve dikkat çekici ifadeler kullandı

28 Aralık 2020 10:16
A
a
Sütiş Eskişehir
  • “Ulusal Raylı Sistemler Test ve Araştırma Merkezi (URAYSİM) projesini kaçırıyorduk, başka şehirler talip olmuşlardı, son anda kurtardık. Anlatmıyoruz bunları. Yani işi birileri siyaseten kurcalamasın diye mümkün mertebe hep alttan götürmeye çalışıyoruz. Niye? URAYSİM’in olduğu yere yatırım gelir. Dünyanın her yerinde bu iş böyledir. Anadolu Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı’yı da bu anlamda anmadan geçmeyelim.
 
  • Eskişehir’i raylı sistemlerin merkezi yapmak istiyorsak, bir raylı sistemler ihtisas organize sanayi bölgesi kurmak gerekmez mi? Gerekir. URAYSİM projesi Alpu’da yapıldığına göre, söz konusu sanayi bölgesinin de Alpu’da hayata geçmesi en doğru olanı değil mi?
 
  • Alpu’nun verimli tarım arazilerine sahip olduğunu biliyoruz. Orada tarım yapılmasını destekliyoruz. İhtisas Organize Sanayi Bölgesi bütün bir Alpu’yu kapsamayacak. URAYSİM’e entegre ve kanunların verdiği ölçülerde yapılacak. Yani bütün Alpu Ovası’nın sadece ‘binde beşinde’ yapılacak. Ve bu alan gelecekte, beş bin kişiye istihdam sağlayacak, iş verecek, aş verecek. Bakın böyle bir altyapıyı kurmaz iseniz, oraya bir ihtisas OSB oluşturmaz iseniz iki gün sonra hızlı tren üretimiyle ilgili birisi çıkar ve der ki: Gelin burada size bin dönüm yer vereyim. Ve kaçırırız. TOGG’da aynısı olmadı mı?  
 
  • Yörede arazi alan kişileri, arazilerin alındığı tarihleri inceledik. İhtisas organize sanayi bölgesi projesini duyurduktan sonra, bahsi geçen isimlerden bölgede arazi alan yok. Alınan araziler daha önceden alınmış, belki termik santral tartışmalarının yaşandığı süre zarfında birtakım alımlar gerçekleşmiştir, ya da daha önce alanlar olmuştur; yani arazi alımlarının bizim projemizle bir alakası yok.
 
  • Öte yandan… Bugüne kadar termik santralle anılan bir ilçenin düşünsenize teknolojiyle anılması, dünya liginde olması bence çok kıymetli. Ama Eskişehir’de sen, ben, bizim oğlan; dön o taraftan 300 kişi, dön bu taraftan 500 kişi hep kısır döngü.
 
  • Eskişehir karışık. Şöyle karışık. Bizim açıkladığımız projelerin böyle kısır tartışmaların içinde heba olması taraftarı değilim. İnsanlar tartışmıyor. İşi siyasallaştırıyorlar. Ben Sanayi Odası başkanı olarak siyasi karakter değilim, olamam. Bizim içimizde her görüşten insan var. Ama Eskişehir’de taht savaşları var. Bu taht savaşları yüzünden bizim bu projelerimiz helak oluyor. Eskişehir’de ciddi şekilde taht savaşları var. Bu taht savaşlarının mümkün mertebe dışında kalmaya çalışıyoruz, ama üzüldüğümüz konu şu: Açıkladığımız her projeye gelen cevap siyaseten oluyor. Bunları tartışacaksınız, kent olarak tartışmaya ihtiyacımız var. Halk ne istiyor? Alpu’daki halk gerçekten orada bir ekonomi istiyor mu?
 
  • Bitti mi? Bitmedi. Taht savaşlarının içerisinde bu açıkladığımız değil sadece siyaseten karşı çıkılan. Mesleki eğitimle ilgili bir proje açıklıyorsunuz, onunla ilgili de bir şeyler söyleniyor. Söyleyin de, siyaseten yapmayın. Yeşil Yol projesi diyorsunuz. Yeşil Yol projesi çok kıymetli bir iş modeli; Eskişehir’in taşımacılığının demiryolu ile gerçekleştirilmesi, limanlara gidilmesiyle ilgili. Ama yine konuyu başka yere çarpıtan çok.
 
  • Taht savaşı yapanlar, yapadursunlar. Ama biz, 15-20 tane iş var ve bu işlerle uğraşıyoruz. TÜLOMSAŞ’ın durumu, URAYSİM; organize sanayi bölgesine gidişimizde ve gelişimizde metro istiyoruz, tramvay istiyoruz. Bunu ben talep ediyorum, çok basit. Burada da diyorlar ki: ‘biz zenginlere metro mu yapacağız?’ İyi de burada 100 bin çalışan insan var. Bu neyin kafası? Her şeye karşı çıkmayla ilgili bir sıkıntı var yani. Doğrular her zaman ortaya çıkar. Ama bu, Alpu için de kıymetlidir. Doğru bakmak lazım. Bu işlere siyaseten gitmemek lazım. Bu işler Eskişehir için kıymetli ve önemli projeler. Bu işlere Eskişehir’in realite gözlüğüyle bakmalıyız. Böyle baktığımızda taht savaşlarından uzak duran insanlar, bu işlere süper diyorlar. Ama taht savaşlarının içinde olanlar problem yaratıyorlar.
 
  • Ama her ne olursa olsun direniyoruz, Eskişehir’e iyi bir şeyler yapmak için uğraş veriyoruz. Yaklaşık 1 senedir bunun algısı içerisindeyim ve gerçekten üzülüyorum. Bir şeyler yapmaya çalışıyoruz, bir şeyler anlatmaya çalışıyoruz. ‘Uyan Eskişehir’ demeye çalışıyoruz. Uyanın gerçekten, sıkıntılarımız var!  Ben Don Kişot değilim. Kafam Allah’a şükürler olsun çalışıyor. Bunları söylerken başıma gelecekleri bilmiyor muyum ben? Ben bilmiyor muyum termik santralden sonra Alpu’ya bir ihtisas OSB oluşturulmasıyla ilgili gelecek tepkileri, anlamıyor muyum ben? Ben geri zekâlı bir adam değilim. Mobilya sektörünün başına gelenler, otomobil sektörünün başına gelenler, raylı sistemlerle ilgili başımıza gelmesin. Bu riski görüyorum, gördüğüm için de bas bas bağırıyorum. Bizim her söylediğimiz doğru değildir, tartışılabilir. Önemli olan burada yapıcı olmak. Raylı sistemlerin ben burada Don Kişot’luğunu yapıp yer değirmenlerine karşı tek başıma savaşmak zorunda değilim. Ama ben bunun savaşını yapacağım. İleride ‘ya bir sanayi odası başkanı olarak bununla ilgili neden uğraşmadın, koşturmadın’ denmesini istemiyorum.
 
  • Ama bakın kıymetli bir şey söyleyeceğim. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, 2016’da, ‘Alpu Nazım İmar Planı Plan Açıklama Raporu’ hazırlamış. Bu rapor da ‘Bozan, Alpu, Mahmudiye, Çifteler aksının ulaşım enerji doğalgaz hammadde açısından avantajlı konumu dolayısıyla yol boyunca toprak seramik sanayi alanları başta olmak üzere sanayi alanları planlanacaktır’ deniyor. Hani diyorlar ya çivi bile çakılmaz? Bu raporu 2016 yılında Büyükşehir Belediyesi hazırlamış. Bakın bu benim belgem değil, Büyükşehir Belediyesi’nin belgesi. Bu rapora rağmen gösterilen tavrı anlayamıyorum.
 
  • Bakın Alpu Belediye Başkanımız Sayın Gürbüz Güller de en başta bu işte çok heyecanlıydı. Anlatınca çok memnun oldu. ‘Çok kıymetli bir proje’ dedi, ‘Alpu’muz için çivi çakacak her kim olursa yanındayım’ dedi, ‘her türlü konuda desteğe hazırım’ dedi. Sonra ne oldu? Oralara girmeyelim. Bence olmamalı demiyor, hala olmalı diyor. Ben öyle inanıyorum. Doğrular her zaman ortaya çıkar. Bu borsa gibidir. Ben Alpu başkanının hala aynı fikirlerde olduğunu düşünüyorum.
 
  • Biz siyaset yapmıyoruz. Eskişehir’in menfaatine gerçekleşecek bir takım işlerde yine geç kalınmasın diye gayret gösteriyoruz. Bu anlamda bizim siyasal söylemimiz mümkün değil. Ben siyaseten konuşsam, içinden geçerim.”
 
*
 
Yukarıda okuduğunuz ifadeler, Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Başkanı Celalettin Kesikbaş’a ait.
Daha neler söylüyor neler, günü geldiğinde o ifadeleri de elbette aktarırız.
Özetle, Başkan Kesikbaş, Alpu’ya, URAYSİM’e entegre bir ‘Raylı Sistemler İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’ kurulması görüşünü destekliyor; bakanlığın da bu projeyi istediğine vurgu yapıyor.
 
*
 
Daha önce fikrini açıklayan Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Yılmaz Büyükerşen, “Yanlış yapıyorlar” diyerek söz konusu projeye karşı çıkmıştı.
Odunpazarı Belediye Başkanı CHP’li Kazım Kurt da, bahsi geçen bölgeden arazi satın alanları ifşa ederek “verimli tarım arazilerinin olduğu bir yere bu proje yapılmamalı” görüşünü savunmuştu.
 
*
 
Ve bu noktada, yazının başında okuduğunuz Kesikbaş’ın son açıklamasından sonra, CHP’li bir isim daha tartışmaya katıldı ve dikkat çekici ifadeler kullandı.
Prof. Dr. Gaye Usluer’den bahsediyorum…
CHP’nin, Eskişehir’deki en yetkili ismi.
Parti Meclisi Üyesi ve 25. 26. Dönem Milletvekili.
Konuya ilişkin dedi ki:
 
NEDEN BİR ANDA CAZİBE MERKEZİ OLDU?
“Şimdi çok enteresandır, Alpu birçok yatırım için bir cazibe merkezi haline geldi son bir yıldır. Düşünün, kömürlü termik santralle başlayan ve bu sürece evrilen bir cazibeden bahsediyoruz. Ve yine duyumlarımız, Alpu’da, verimli tarım arazilerinin İstanbul ve Bursalı iş insanları tarafından parsel parsel kapatıldığı şeklinde. Aslında neden böylesine verimli tarım topraklarının yer aldığı Alpu neden bir anda cazibe alanı haline geldi, bir kere bu soruyu iyi irdelemek lazım. Tabii Eskişehir’e 39 kilometre uzaklıkta olması, yani yapacağınız her işin şehirle olan bağlantısını çok kolay sağlayacak konumda bir ilçe olması ve yer altı yer üstü kaynaklarıyla insanları cezbediyor olabilir.
 
KAFA KAFAYA VERİLMELİ
Ancak şehrin bütününü ilgilendiren Alpu başta olmak üzere bu şehirde yaşayan insanların geleceğini ilgilendiren konuların ikili, üçlü veya merkezi idareyle görüşmeler sonucunda alınmaması gerektiğini, bu tür kararların vebal oluşturacağını, bu tür kararlar alınması anlamında merkezi idare işin içinde olmalı mı olmalı tabii ki ama öncelikle yerel dinamiklerin tamamı dinlenmeli. Bunun içerisinde başta belediyeler olacak, bunun içerisinde tabii ki Sanayi Odası olabilir, ilgili tüm odalar olmalıdır, ilgili sivil toplum kuruluşları olmalıdır. Burada kafa kafaya verip bu işin Alpu’ya yararı ne olacak, bu işin Alpu’ya zararı neler olabilir? Yani ‘bir istihdam alanı yaratıyoruz’ hikayesiyle Alpu’da iyi bir şeyler olacağını düşünmek doğru değildir. O istihdamın kime yarayacağı da kocaman bir soru işaretidir. Yani öyle bir istihdam direkt Alpu’da yaşayan insanlara mı yaratılacak, yoksa başka başka yerlerden ‘hamili kart yakinimdir’ şeklinde mi bir istihdam alanı oluşturulacak?
 
 
ORTAK AKILLA İYİYE ULAŞILABİLİR
Ama esas olay bu değildir, bu olay Eskişehir’in bütününü, Alpu’nun ise özelini ve geleceğini ilgilendirmektedir. Bu nedenle benim düşüncem yerel aktörlerin kafa kafaya vermesi, birbirlerinin uzağından konuşarak değil bu işi özellikle yapmak isteyenlerin bir araya gelmesi sağlanarak ve tartışarak olması yönündedir. Özetle soruyorum: Buraya ihtisas Organize Sanayi Bölgesi niçin kurulmak isteniyor? Ortak akılla, istişare ederek, bunu yaparken tüm ilgili kişi ve kurumlardan görüş alarak bir rapor hazırlanmalı ve öyle karar verilmeli. Şimdi, ‘olsun’ diyenler bir sürü iyi olsunlar sıralıyorlar. E, olmasın diyenler de bu işin sahipleri, bu şehirde etkin insanlar; işte Yılmaz Büyükerşen, işte Kazım Kurt… Alpu Belediye Başkanımız üzerinden yapılan çeşitli söylemler var… Şimdi, ‘olmasın’ diyenlerin çok haklı gerekçeleri var. Olsun diyenler ve olmasın diyenlerin bir araya gelmesi ve Eskişehir’in geleceğini, Eskişehir’in ortak iyisini ortak akılla bulmaları gerekiyor. ‘Ben yaptım, ben istedim, biz yaptık’ mantığıyla olan hiçbir işin sonunda iyi iş çıkmadığını deneyimleyerek gördük. Ben Eskişehir için iyiye, ortak akılla ulaşabileceğimizi düşünüyorum.” 
 
*
 
Gaye Usluer’in ifadelerini okudunuz.
Özetle, “Alpu’ya ihtisas organize sanayi bölgesi yapılsın” demiyor.
“Yapılmasın” da demiyor.
Yani, konuyu kestirip atmıyor.
‘Profesörlük’ unvanının gereğini yerine getirip bilimsel koşullar altında ilgili tüm kurum ve kuruluşların demokratik çerçevede bir araya gelerek görüşlerini paylaşmalarını ve bu görüşler ışığında ortak akıl çerçevesinde karar alınması gerektiğini savunuyor.
 
*
 
En doğrusunu yapıyor.
İşin politize edilmediği bir tartışma ortamını öneriyor.
 
*
 
O halde yapılması gereken belli.
İlgili odalar, belediyeler, sivil toplum örgütleri ve bakanlık bir araya gelmeli, Eskişehir’in geleceği için uğraş vermeli.
Peki, yapılması gereken yapılır mı?
Umudum yok, ama ben yine de temenni ediyorum.
 
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon
Sezar 28 Aralık 2020 11:12

Hiç kimse ilimizde ve ülkemizde sanayinin gelişip, insanların iş güç sahibi olmasına karşı çıkmaz. Ancak yabancı birilerinin 1-2 sene önce hiç bu proje yokken gelip Alpu’lu kardeşlerimizin elinden arazileri ucuz yollu kapatmaları size tesadüf gibi geliyor mu?

4 6 Cevap Yaz
Şapbadanak 28 Aralık 2020 10:46

Ya bırakın boyunuzu aşan işlerle uğraşmayın illaki Eskişehir için bir şeyler yapacaksanız ilgili odalar, belediyeler, sivil toplum örgütleri bir araya gelin Eskişehirspor un elinden tutunda düştüğü durumlardan kurtarın da görelim yiğitliğinizi ki boş konuşulmuyor diyelim

7 6 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi