Devlet isterse hepsini alıp götürür!

Yer altı dünyası…
Mafya…
Organize Suç örgütü…
Meşru olmayan suç sayılan işleri yapanlar bu isimlerle tanınıyor…
Ünlü kabadayı Dündar Kılıç, 90’larda Susurluk komisyonuna verdiği ifade de şu tespiti yapıyordu:
-Yer altı dünyasındaki olayların devletin bilgisi dışında gerçekleşmesi mümkün değil. Çünkü devlete kimse kafa tutamaz. Devlet isterse hepsini alıp götürür yapacağını yapar!
İşin özeti…
Devletin görmemesi…
Bilmemesi…
Duymaması, mümkün değil! Zamanını ve yerini bekler!
Televizyonlardaki dizilere bir bakın. Hepsi mafya-kabadayı dizisi değil mi? Üstelik gayrimeşru işleri yapanlar “iyi insanlar” olarak anlatılmıyor mu?
Devletin yapamadığını dizilerde kabadayılar yapmıyor mu?
Çukur, Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz, Ramo, Ezel, Adanalı, Poyraz Karayel,
İçerde ve Kurtlar vadisi…
Onlarca dizi özendiriyor meşrulaştırıyor! Bakın gençlere hepsi bu dizilerdeki karakterlere özeniyor…
Onlar gibi yürüyor, onlar gibi konuşuyor, onlar gibi davranıyor, onlar gibi hareket ediyorlar.
Dünyaları racon olmuş!
Yer altı dünyası ile mücadele etmek istiyorsanız işe öncelikle bu mafya dizilerinden başlamak gerekir. RTÜK iki kişi öpüştü diye aşk-sevgi temalı dizilere dünyanın cezasını kesiyor ama adam öldürülen kanlı sahnelere hiçbir şey demiyor.
Suç, suçlu hiçbir dönem televizyonlarda medya da bu derece övülmemiş, meşrulaştırılmamıştı!
Milyonlarca işsiz genç var. İşte bu dizilerden kolay para kazanmanın yöntemlerini öğreniyorlar. Aklın önemi kalmıyor, bileğin önemli olduğunu düşünüyorlar.  İnsana ait güzel duyguları sevmeyi, üzülmeyi, acımayı unutuyorlar…
Diyorlar ki Sedat Peker’in videoları neden bu kadar çok izleniyor. Dizi filmler böyle çok izlenirse, gerçeği neden izlenmesin…

GÜNÜN KARİKATÜRÜ

 

İYİ KALPLİ KALECİYİ SAKLADIK!

Hamit Yılmaz, gençlik arkadaşımız.
Kırmızıtoprak’ta kalecilik yaptığı yıllarda tanışmıştık. Hasta olduğunu biliyordum ama durumunun ciddi olduğunu pek düşünmemiştim…

Saklananlar, öbür dünyaya göçenler arasında yer aldı!
Mekanı cennet olsun!
Hamit’in konu aldığı bir yazıyı her yıl sosyal medya hesabından paylaşırdı. Bu yıl paylaşamadı…
Bir daha yazalım…
Hamit Yılmaz gördüğüm en iyi kaleci olmasa da en iyi kalpli kalecidir!
 

YARALAR SARILDI!

Afyonkarahisar’da üzerine sıcak su dökülen ve vücudunda 3. derece yanıklar oluşan 1 yaşındaki bebeğin helikopter ambulansta Acil Tıp Teknisyeni Mehmet Canko’ya sarılması tüm Türkiye’nin gündemine girmişti.
Canko diyor ki:
-O bebeği bir baba şefkatiyle taşımak istedim!
Ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından şu paylaşılda bulunuyor:
-Ambulans helikopterle Afyon’dan Eskişehir Şehir Hastanesi Yanık Tedavi Merkezine getirdiğimiz 15 aylık Beril bebeğin durumu iyi, tedavisi devam ediyor. Hasta bilhassa bir çocuksa kalbinin titreyişini daima gösteren sağlık personelimize ve ilginiz için sizlere teşekkür ederim.
 

HAYAT BU MU?

Oku.
Mezun ol.
 İş bul. Evlen.
3 oda 1 salon ev al.
Koltuk takımı al. Her gün o koltuğa oturup aptal dizilerin beynini yıkamasına izin ver.
Çocuk yap. Çocuğunun ile ilgilenmekten kendini unut. Çocuğunu büyüt. Çocuğunun aynı evrelerden geçmesini izle. Öl.
Hayat bu mu gerçekten?
Sosyal medyada “Bilim ve Düşünce” isimli hesaptan aldım…
Bence hepimizin hayat yolunu yeniden gözden geçirmesinde fayda var!
 

GÜNÜN SÖZÜ!

Hayatınızda denge sorunu varsa etrafınıza dikkatlice bakın; Muhtemelen birini yanlış bir yere koymuşsunuzdur.  Jean Christophe Grange