Böylesi tepkinin nedenleri

Eskişehir’e kurulacak termik santrale ‘inanılmaz’ tepki var. Böylesi bir tepkiyi şunlara bağlıyorum...

• Eskişehir’de kentlilik bilinci çok yüksek
• Eskişehirliler çevreye ve doğaya daha duyarlı
• Santralin ovaya kurulmak istenmesi
• Kent merkezine yakınlık
• STK’ların çok olması ve etkin çalışması
• Merkezideki belediyelerin CHP’li olması
• Yatırımın henüz ‘açıklanmamış, savunulmamış’ olması
• Sosyal medya kullanımının fazlalığı
• Alpu’dan geçen Porsuk’u da kirletecek olması

 
Santrali çökertiyor!
Termik santrali ‘savunanların’ en önemli dayanağı ‘enerji ihtiyacı’ olarak öne çıkıyor. O cephedekiler ‘Enerjiye onca para veriyoruz, paramız dışarıya gidiyor, kendi enerjimizi kendimiz üretelim’ diyorlar. Oysa TMMOB Enerji Komisyonu Başkanı Nedim Bülent Damar ‘çarpıcı’ bilgiler paylaştı. Damar, “Türkiye’de enerji fazlası var. Santrale gerek yok” diyor. Üstelik Damar, bu tespitini Bakanlık’tan aldığı rakamlara dayandırıyor. Damar’ın tespitleri santral gerekçesini çökertiyor. Söz konusu rakamların Bakanlık tarafından ‘izah’ edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
 
Ömer Duru’nun herkese selamı var
Sağ olsun belediyeler gazeteciler için etkinlik düzenledi. Adı üstünde Çalışan Gazeteciler Günü... Çoğumuz çalışıyordu! Şener Çetin ve Hakan Kalkır’ın yaptığı ES TV özel yayınına katıldık. Bir masada Rahmi Emeç taşeron meselesini masaya yatırmıştı. Diğerinde hararetli termik santral konuşması vardı. Gazeteciliğin ‘dertlerini’ anlatmak Büyükerşen’e kaldı. Doğrusu Hoca da hakkını verdi... Gecenin en güzel yanlarından biri de Ömer Duru’ya plaket verilmesi oldu. Rıdvan Uysal’a da verilse daha şık olacaktı. Her ikisi de mesleğe yıllarca hizmet ettiler. Eski mesai arkadaşım Duru ile ayaküstü sohbet ettik. Herkese selamı olan Duru, ayrılırken “Kafamda bazı şeyler var, yanına uğrayacağım” dedi...
 
Albayrak’tan iade-i ziyaret
Bir süre önce babam Seyfullah Yıldırım ve Yaşar Aydın ile birlikte OSB’nin gelecek vaat eden firmalarından Albayrak Makine’nin sahibi Gürhan Albayrak’ı ziyaret etmiştik. O ziyarette tanıştığım Gürhan Bey’in sinerjisinden etkilenmiştim. O ziyaretin ardından gelecek adına umutlandığımı yazmıştım. Sonra OSB’ye hakim bir abim aramış ve “Moralini bozmak istemem ama Gürhan gibilerin sayısı 20’yi geçmez. Keşke onlarca Albayrak olsa” demişti. Gürhan Bey, iade-i ziyaret için Çalışan Gazeteciler Günü’nü beklemiş. Geldi, yine keyifli ve verimli bir sohbet yaptık. Sayılarının artması dileğiyle...