Bir voleybol fenomeni…

1960 öncesini pek bilemiyorum ancak sonraki yılları iyi hatırlıyorum. Bu kent atletizm, güreş, basketbol, voleybol, eskrim, bisiklet, boks gibi çeşitli dallarda nice önemli sporcular yetiştirmişti…

Oysa bu kentte daha o yıllarda sporun hemen her dalında verilen eğitim ortaokul sıralarında başlar. Başarılı çocuklar yeteneklerine göre yönlendirilirdi…

*   *   *

Eskişehir’de voleybol denilince aklıma, 1975’li yıllardan itibaren 62 kez A Milli ve Mako, Büyükdere Boronkay, Halkbankası, Ziraatbank, Galatasaray gibi takımlarla 44 kez uluslararası karşılaşmaya çıkan “İbrahim Çelik”, bunun yanı sıra “Hasan Sözen, Muzaffer Öğütveren, Şahin Çatma, Çetin Demirel” gibi önemli isimler gelir…     

*   *   *

İşte bunların arasındaki isimsiz kahramanlardan biri de, aralıksız 45 yıldır voleybolun içinde sporcu ve antrenör olarak yer alan “Kazım Tokat” ve onun başarılarla geçen mütevazı kişiliğini birkaç tümce ile yansıtmaya çalışacağım…  

1970 yılında Devrim Ortaokulunda küçük bir öğrenci iken başlamış voleybol yaşamına…

1975’ten itibaren Işıkspor’da geçen 14 yıllık sporculuğu…                                     

Daha sonra yaşanan faal sporculuktan antrenörlüğe geçiş heyecanı…

1981 tarihinde DSİ Bentspor’la kıyılan, bugün hâlâ sadakatle devam eden başarılarla bezenmiş 34 yıllık nikâh…

2000-2007 yılları arasında yine başarılarla taçlandırılmış Yıldız Milli ve Genç Milli Takım Hocalığı…

Ve bu gün Türk Voleybolunun önemli yıldızı olarak görülen “Neslihan Demir ve Erkan Toğan”ın yetişmesinde…

A Milli Takım formasını başarıyla giyen  “Emre Toktamış,  Şevki Pehlivan”  ve genç milli takıma gönderdiği onlarca öğrencisini bu günlere getirmek için verdiği büyük emek onun en büyük mutluluğu olmuş…

*   *   *

Tabi voleybola adanmış başarılarla dolu bir ömrü, bu kadar kısa tümcelerle anlatmak en ufak deyimle “Kazım Tokat”a haksızlık olur…

Çünkü sürekli tevazu doruklarında yaşayan bu spor adamının yaşamını ifade edebilmek ancak kitap sayfalarıyla mümkün olabilir…

Adı başarılarla özdeşleşmiş bir hocanın evlatları da doğal olarak babanın genetik mirasından pay kapmış.  “Oğlu Anıl 25 kez, kızı Ayça 10 kez ay yıldızlı formayı giyerek Tokat Ailesine büyük onur yaşatmış…”

Ve Eskişehir voleybolunun bu özel ismi hemen her sohbetin sonunu şu sözcüklerle noktalıyor: “voleybola hizmet etmek benim için bir ibadettir. Bu ayaklar, bu yükü çektiği sürece voleybolun içinde olacağım!”

Bu sevda bundan daha güzel nasıl ifade edilir, bilemiyorum…

*   *   *

Voleybol, hentbol, basketbol ya da diğer sporlara emek verdiği halde popülizm rüzgârına kapılarak,  yarım yamalak bilgisiyle futbolun peşine takılan spor adamlarını gördükçe, voleyboldaki emeğinden ve çizgisinden asla taviz vermeyen “ bir voleybol fenomeni”  olan “Kazım Tokat”ı saygıyla selamlıyorum…