31 Ocak sabaha karşı güçlü bir Ay Tutulması yaşandı

Ay; her tutulmada Dünya üzerindeki denizleri, gölleri tüm suları etkiler. İnsan bedeninin yüzde 70’i su ise bedenimizi etkilememesi mümkün mü? Peki yüzde 80’ni su olan beynimiz, bu tutulmadan etkilenmez mi?
 
Hadi canım olur mu öyle şey diyorsanız, yanılıyorsunuz. Özellikle kadın bedeni ve beyni daha fazla etkilenmekle birlikte tüm canlılar etkileniyor.
 
Tutulma dönemi doğumların artması, kalp krizlerinin artması, cinnet vakalarının artması, intihar girişimlerinin artması, migren ataklarının artması, kadınlarda adet döngüsünün bozulması, kriminal olayların artması, ölüm haberleri almamız, kendimizi gergin ve tahammülsüz hissetmemiz tesadüfi değildir. Zaten İlahi sistemde tesadüf yoktur.
 
Dünya üzerindeki tabiat olaylarını saymıyorum bile. Peki Ay, Tutulmalarda bize ne demek istiyor? Ay, Dünyaya bu kadar yaklaşıp neyi fısıldıyor?
 
Her yaklaşmanın konusu, tutulmanın gerçekleştiği burca göre değişiyor. Ay Tutulması Dolunayın çok güçlü olması demektir. Yani Ay; Dünyanın, bizlerin, bilinç altımızın belli bir konuda aydınlanması için oraya projektör tutuyor, açığa çıkarmaya çalışıyor. Normal süreçte, yıl içinde 2 defa aydınlanma yaşıyoruz diyebiliriz. Bu tutulmaları algımızı değiştirmek için kullanabiliriz.
 
İlahi sistemin bizlere gönderdiği sinyallere direnebiliriz. Dürtülerimizi kontrol edemezsek, idrakimizi düşük tutarsak yazılan kadere boyun eğeriz. Bizler Eşrefi Mahlukat isek doğum haritam belli, kaderim bu yaşar giderim diyemeyiz.
 
İşte her tutulma bizlerin yol ayrımı gibidir. Her tutulmayı fırsat görebilirsek, bizlere ışık tuttuğunu fark edebilirsek, beynimize olan etkisiyle bilinçaltımızı değiştirebiliriz. Yani tutulmaları beyin ayarlarımızı düzeltmek için kullanabiliriz.
 
“Kabul Edilmeyeni Kabul Ettiğin Anda Farkındalık Başlar.”