‘Öl’ de ölelim, ‘gel’ de gelelim!

MHP’li Kadir Bıyık’la CHP’li Zehra Konakçı’nın aday olarak katıldığı Çifteler’de seçimlerin kafa kafaya geçmesi, itirazları, tartışmaları, şaibeleri ve istenmeyen olayları da beraberinde getirdi. Kadir Bıyık sadece 8 oy farkla seçimi kazanınca ve geçersiz oy sayısı 446 olunca, CHP oyların yeniden sayılması için itiraz etti. Bununla beraber CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü’yle, Kadir Bıyık’ın ekibi arasında çeşitli tartışmalar yaşandı.

*

Olayı şöyle özetlemek istiyorum…

•  Jale Nur Süllü ile Zehra Konakçı, seçim kurulunun yer aldığı binanın bir odasında durum değerlendirmesi yapıyordu.
• Bu arada odaya, aniden, Kadir Bıyık’ın ekibinde yer alan bir isim girdi ve fotoğraf çekti.
• Bununla beraber, Süllü’nün Konakçı’yla sohbet ettiği odada, seçim kurulunda görev yapan bir ismin de olduğu öne sürüldü.
• Odadan çıkan Jale Nur Süllü, söz konusu fotoğrafın izinsiz çekildiğini ifade ederek, silinmesini istedi.
• Kadir Bıyık’ın ekibi ise, Süllü’nün, fotoğrafı çeken ismi ‘seni mahvederim’ şeklinde tehdit ettiği iddiasında bulundu ve koridorda geçen tartışmanın videosunu servis etti.

*

ES TV’ye konuk olarak aldığım Jale Nur Süllü, olaya ilişkin ilk kez açıklamada bulundu. Süllü’nün açıklamasını aynen aktarıyorum ve takdiri, siz değerli okurlarımıza bırakıyorum.

*

SEÇİM KURULU ÜYESİ ODADA YOKTU

“Belediye Başkan Adayımız Zehra Konakçı’yla birlikte bir odaya geçtik. Tabi Zehra Hanım’ın da morali bozuk… Orada camın önünde sohbet edip, durum değerlendirmesi yapıyoruz… Aniden, bulunduğumuz odanın kapısı açıldı, bir bey bizim fotoğrafımızı çekti ve hemen kapıyı çarpıp gitti. Tabi biz şaşırdık bu duruma. Habersizce bir anda fotoğrafımızı çekti. Şimdi bir kere burada bir taciz söz konusu. Çünkü o odada kadınlar var, her şey olabilir. Ve biz dışarı çıktık, fotoğrafı çeken beyden silmesini istedim. Yani, ne haldeyiz, bilmiyorum yani... Sonra, ‘sizin videonuzu çektiler’ diyenler oldu. Çeken de Kadir Bıyık’ın avukatıymış. Silmesini istedim, silmezsen ‘gereğini yaparım’ dedim. Sonradan o videoyu paylaştılar ve seçim kurulu üyesiyle güya fiskos yaptığımın görüntülenmesi nedeniyle sinirlendiğimi iddia ettiler. Ama orada seçim kurulu üyesi yoktu. Adayımız olan Zehra Hanım’laydık.

ÖZEL HAYATA MÜDAHALE VAR

Şimdi bu bir iftira. O videoyu değil, Zehra Hanım’la odada bulunurken çekilen videoyu servis etsin, fotoğrafı servis etsin. Çok açık ve net söylüyorum. Burada bir iftira söz konusu. Bakın bir taciz var, bir iftira var. Ardından bir tahrik var. Nedir o tahrik? Halkı, kin ve nefrete sürüklemek. İşte Kadir Bıyık ‘Beni salon bebesi mi sandılar, beni tehdit eden altı üstü CHP Milletvekili Jale Nur Süllü, hodri meydan’ diye paylaşım yaptı. O paylaşımın altına da ‘öl de ölelim, gel de gelelim’ ve buna benzer şeyler yazdılar. Sonra sildirilmiş o paylaşım. Bakın zaten herkesin sinirleri gergin. Ben zaten videoda ortamı sakinleştirmeye çalışıyorum. Yani buradaki konu siyasi değil, bakın dikkatinizi çekiyorum, siyasi bir konu değil. Buradaki konu, fotoğrafımızın izinsiz çekilmesi. Burada özel hayata bir müdahale var.

AK Parti’nin İstanbul planı?

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde, CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun önde çıkması üzerine, AK Parti’nin yaptığı itirazların nedenine ilişkin birkaç görüş var.

CEHAPE ZİHNİYETİ

1. Görüş: “İstanbul’da teklersek Türkiye’de tökezleriz, İstanbul’da metal yorgunluğu olursa, Türkiye’de paslanırız” diyen bir Recep Tayyip Erdoğan, isteseydi, bir şekilde İstanbul’u alamaz mıydı? Alabilirdi… Ancak düşüşe geçen AK Parti, İstanbul’u CHP’ye bıraktı ve CHP’li başkanın başarısız olması için elinden geleni yapacak ve sonrasında diyecek ki: “İşte CeHaPe zihniyetinin yönettiği İstanbul.” Bu şekilde de genel seçime giderek, paçayı kurtarmaya çalışacak.

KAOS ORTAMI ENDİŞESİ

2. Görüş: Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’u, bu sefer, ‘bir şekilde’ alamayacağını biliyor. İlk defa, Cumhurbaşkanı gibi davrandı ve İstanbul’u kaybettiklerini ifade etti. Dahası, hükümetin baskısı altında olan YSK’da, Erdoğan’ın açıklamasına paralel açıklama yaptı. Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı temsilcileri, sandıklarda hile yapılamayacağına ilişkin görüş beyan etti. Erdoğan, İstanbul’da haksız bir sonucun ortaya çıkması halinde, ülkede büyük bir kaos ortamının meydana geleceğini biliyor. Böyle bir kaos ortamının da sorumlusu, tek başına devleti yöneten Recep Tayyip Erdoğan olacak. Dolayısıyla Erdoğan, AK Parti’nin, İstanbul üzerinde hak iddia etmesini göze alamıyor.

GAZ ALMAK, ZAMAN KAZANMAK

3. Görüş: Tüm bunlardan yola çıkarak, AK Parti, söz konusu itirazlarla, partililerinin gazını almak istiyor olabilir. Dahası, AK Parti, belediye içerisinde görünmesini istemedikleri dosyaları temizlemek için zaman kazanmak istiyor olabilir.

Kurt 8’inci, Ataç 9’uncu

Seçimlerin sona ermesinin hemen ardından, her yerel seçim döneminin sonunda yapılan ‘mevcut belediye başkanlarının oy artışı’ başlıklı araştırma, yine yapıldı.

*

100 bini aşan yerleşim yerleri üzerinde yapılan araştırmada, oransal olarak oyunu en çok arttıran mevcut 10 belediye başkanı, şöyle sıralandı:

*

1. Antalya Alanya Belediye Başkanı MHP’li Adem Murat Yücel, yüzde 18.73
2. Antalya Muratpaşa Belediye Başkanı CHP’li Ümit Uysal, yüzde 18.35
3. Adana Çukurova Belediye Başkanı CHP’li Soner Çetin, yüzde 14.98
4. Antalya Manavgat Belediye Başkanı CHP’li Şükrü Sözen, yüzde 11.17
5. İzmir Karabağlar Belediye Başkanı CHP’li Muhittin Selvitopu yüzde 11.16
6. Ankara Etimesgut Belediye Başkanı MHP’li Enver Demirel, yüzde 9.72
7. Antalya Kepez Belediye Başkanı AK Partili Hakan Tütüncü, yüzde 9.67
8. Eskişehir Odunpazarı Belediye Başkanı CHP’li Kazım Kurt, yüzde 9.33
9. Eskişehir Tepebaşı Belediye Başkanı CHP’li Ahmet Ataç, yüzde 8.41
10. Tekirdağ Süleymanpaşa Belediye Başkanı CHP’li Mehmet Ekrem Eşkinat, yüzde 7.45

*

Fark ettiniz değil mi? Eskişehirli başkanlar Kazım Kurt ve Ahmet Ataç, Türkiye üzerinde bir dönemde oy oranını en çok arttıran 10 belediye başkanı içerisinde. Peki, bu neyi gösteriyor? Başkanlarımızın, Türkiye çapında elde ettiği başarıyı!

*

Beri yandan, söz konusu araştırmada, ilk 10 içerisine iki MHP’li, bir de AK Partili belediye başkanı girebilmiş. Geriye kalan yedi belediye başkanı, CHP’li başkanlardan oluşuyor. Peki, bu neyi gösteriyor? CHP’nin, Türkiye genelindeki belediyecilik başarısını!