Kazım Kurt'tan sert çıkış: Heveslenmeyin, ben buradayım!

Eskişehir Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, ES TV’de yayınlanan Açıkça programına konuk oldu. Gazeteciler Ali Baş ve Meltem Karakaş Kaya’nın sorularını yanıtlayan Kurt, Şehir ve Ülke gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Odunpazarı Belediyesinin meclisinde konuşulan 2020 bütçesi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kurt,”2020 yılı pandemi ile geçen ve 2019'un olumsuz etkileri ile birlikte hazırladığımız bir bütçeyi hazırlarken de söylemiştik tasarruf bütçesi olacak, borç ödeme bütçesi olacak, Bizden bu şartlarda yatırım beklemeyin demiştik. Çünkü insanlarımız, yoksullukla uğraşırken, salgınla uğraşırken bizim yüzme havuzu yapmamız çok mantıklı bir şeydir. Dolayısıyla büyük yatırımların tamamını erteledik. Gerekirse vazgeçeceğimizi söyleyerek yaptığımız bir bütçe ve zaten faaliyet raporunu da incelediyseniz buna rağmen ciddi anlamda söz verdiğimiz taahhütlerimizin de büyük bir bölümünü gerçekleştirdiğimiz ortaya çıkacak. Yani ayakları yere basan borçlanmaları kabul etmeyen, büyük yatırımları kabul etmeyen, bir bütçe idi eğer biz yeni yatırımlar yapmak durumunda olursak yeni borçlanmalar yapmamız gerecekti borcu ödenebilir hale getirmedikten sonra bir kaynak yaratmanın bir anlamı yoktu. Şimdi Örneğin 2021 yılı içinde aynı şeyleri söyleyebiliriz, yani şu anda biz 800 kişiye halk kartla marketten alışveriş yapma imkanı sağlarken şimdi 2000 küsür kişiye çıktı. Ve buna 1800 küsur de esnaf eklendi. Dolayısıyla Bunların hepsini dikkate alan bir bütçe ve uygulama gerçekleştirdik İçimize şu açıdan sindi hem borç ödedik, hem de yeni tasarruf imkanları yarattık” dedi.

ODUNPAZARI A.Ş VERGİ REKORMEN İSE BU ESKİŞEHİR’İN AYIBIDIRI
Odunpazarı A.Ş’nin vergi Rekormenleri listesinde 15 inci sırada yer almasını değerlendiren. Başkan Kazım Kurt; “Şunu net olarak görmemiz lazım hiç kimseye vergi ödemiyor demektir. Odunpazarı  Belediyesinin personel çalıştıran şirketi vergi rekortmeni oluyorsa ve hem de 6 milyon lira gibi çok küçük düşük bir parayla vergi rekortmenleri de ilk 15'ini içine giriyorsa bu Eskişehir'in ayrıdır kimsenin vergi vermediği bir ortamda yaşıyoruz demektir koca koca iş adamları organize sanayi bölgesindeki yatırımcıların hiçbirinin  vergi vermediği anlaşılır bununda Yolları belli işte yeni yatırımlara yeni teşvikleri Efendim yeni imkanlara kapı açılınca vergiden düşüyor herkes Üstelik bir de hükümetimiz senede neredeyse iki kere yapılandırma çıkarırsa hiç kimse veriyor ödemesi ödemiyor Odunpazarı A.Ş şunu yapabilirdi. Biz o kesilen sıraların karşılığında başka yatırımlar yapsaydık vergi mahsubu suretiyle gider çoğaltmak suretiyle vergi az Ödemiş olabilirdik Ama bu doğru bir hamle midir onu bilemem. Biz yeni dönem için Tabii bu ay etapta sermayesi de düşük olduğu için sermaye artırımına filan gitmemiz gerekecek şirkette de Yeni bir yapılanma ihtiyacı olduğu ortaya çıkıyor”

60 MİLYON TASARRUF YAPTIK
Tasarrufa da değinen Başkan Kurt;” 5 yılda taşıt kira alamadığımız için bir daha üstüne basarak söylüyorum. Odunpazarı Belediyesi’nin 60 milyona yakın bir tasarrufu var. Bunun anlamı şudur sevgili hemşerilerim bunu bilsin anlasın eğer biz o taşıtları zaten almasaydık o 60 milyon liraya yakın parayı birilerine vermiş olacak ama biz vermedik. Borçlanmadık o paralarla Odunpazarı Belediyesi'nin yeni yeni kaynaklar yaratmış olduk bunu da bu şekliyle söyleyebilirim “dedi.

BİZ İŞÇİLERİMİZE FAZLA MAAŞ VERMEKTEN KAÇMAYIZ
Başkan Kurt, göreve geldiğinden bu yana personel maaşı günü gününe ödendiğini ifade etti. Kurt, maaşlar günü gününde ödendi alacaklar günü gününe ödendi ve dikkatinizi çekerim Odunpazarı Belediyesi personelinin maaşı diğer kurumlardaki çalışanlardan daha fazla bu yıl işte Haziran ayı sanıyorum Toplu sözleşme görüşmelerimiz başlayacak biz işçimize ya da çalışanımız a ücret vermekten kaçmayız korkmayız” şeklinde konuştu.

BİZDEN BİR ŞEYLER GÖTÜRMEYE ÇALIŞAN PARTİ
“Memleket partisi kuruldu Nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu yanıtlayan Başkan Kazım Kurt: “Görkemli bir çıkışı olmadı. Dolayısıyla tabii bizim tabanımızda oynayan bir parti bizden bir şeyler götürmeye çalışan bir parti o nedenle çok konuşmak istemem çünkü doğru bulmadım. O yaklaşımı da doğru bulmadım partinin çok farklı şeyler söyleyeceğini de düşünmüyorum Sadece bireysel hedefler doğrultusunda kurulmuş bir parti” ifadelerini kullandı.

ŞAŞIRMADIM AMA BEKLEMİYORDUM
Gaye Usluer’in Memleket Partisi’ne geçmesi değerlendiren Başkan Kurt, “şaşırmadım yani siyasette hiçbir şey kimseyi şaşırtmıyor ama beklemiyordum. Çünkü öyle bir izlenim almadım geçmişte Muharrem İnce ile birlikte muhalefet hareketi içerisinde bulundular ama o gittiydi o iş demek ki bitmemiş yani. Ama bu çok olağanüstü bizi etkileyecek bir şey de olmaz. Siyasette alıştık biz bu işlere ama kişisel olarak bir kırgınlığım yok” dedi.  Kurt, “Siyasette Hep birileri gelir birileri gider. Eskişehir maalesef böyle yani bu dünyanın sonu da olmaz giden gittiği yerde kalır. Belki zamanı gelecek yeri gelir dolayısıyla olağanüstülük söz konusu değil” diye konuştu.

ŞU ANDA 2024’E ÇALIŞMAYA BAŞLAYAN YANLIŞ YAPAR
“Öncelikli konuşmamız gereken seçim Cumhurbaşkanlığı seçimidir” diyen Başkan Kurt, “Türkiye'nin öncelik konuşması gereke seçim belediye seçimi değil bu herkes kafasına oturtmalı. 2023 ya da daha önce olacak bir cumhurbaşkanlığı seçimidir. Türkiye’nin seçimi şu ortamda 2024'ü düşünerek hareket eden yanlış yapar. 2024'e çalışmaya başlayan yanlış yapar 2024'e unutacağız 2023'ü çözeceğiz. 2023’te biz kaybedersek 2023'te mevcut yönetim tekrar gelirse Türkiye'nin geleceğini kestiremiyorum. Siz bunu bir tarafa bırakır Belediye Başkanı ben olacağım yok sen olacaksın küçük şey bu olacak Büyükşehir bu olacak meclis üyesi böyle olacak gibi bir mücadelenin içine girerseniz ana mücadeleyi unutur, o zaman ne olur bir milletvekili eksik çıkarız ne olur cumhurbaşkanının kaybedersiniz. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde cumhurbaşkanının kaybettiğini zaman her şeyi kaybettiğini bilmeniz lazım Cumhur ittifakının oyundan da oy alarak seçimi kazanmamız lazım. Aksini düşünen, ülkeye ve kendi tabanına ihanet eder” ifadelerini kullandı.

SANKİ SEÇİM VARMIŞ GİBİ
Başkan Kurt, “Erken seçim bekliyor musunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Erken seçimi iddialı bir şekilde bekliyordum ama bu ekonomik sıkıntı ve pandemiden dolayı ortadaki durumda biraz ötelendi gibi zannettim ama son bir aydır yapılan hamleler hükümetin aldığı kararlar sanki seçim varmış gibi bir his uyandırdı. Bir seçim olabilir mi şöyle olur daha kötü olmadan muhalefet daha toparlanmaz an bir hamile yapalım diyebilirler Çünkü Tayyip Erdoğan'ın oyu AKP’nin oyundan fazla çıkıyor anketlerde onu gösteriyor. Tayyip Bey de kendine güvenerek ben kendi işimi kendim hallederim diyebilir. Çünkü devlet içinde partiye artık ihtiyacı yok. Tayyip Erdoğan'ın dolayısıyla devletle ben bu işi götürürüm diyebilir.”
 
BEN SİYASİ MÜCADELEYİ ASLA BIRKMAM
“Bir takım söylentiler oluşuyor yani kulislerde sizin de sanki Cumhuriyet Halk Partisi'nin istifa etmeyi düşünüyor musunuz gibi birtakım dedikodular da oluyor Siz bunlarla ilgili neler söylersiniz?” Başkan Kurt” Siyasi mücadeleyi asla bırakmam. 3 kere disiplin kurulu ile partiye 3 kere disipline verilmiş iki kere atılmış biri ve o mücadele ile partiye geri dönmüş üçüncüsünde de Yılmaz Hoca ile birlikte geri dönmüşüm. Bir formülünü bulur  geri dönerim beni atanları hiç biri partide 2 twitle usanıp kaçacak adam değil” şeklinde konuştu

HAYAL KURUYORLAR
Kurt, “Cumhuriyet Halk Partisi ayrılmam. Cumhuriyet Halk Partisi benim için önemli bir okul zaman zaman parti yönetimiyle de kavga ederim. Parti içinde bir takım gruplar da tartışırım. Ama bu benim partiden gidip başka bir partiye gitmem olmaz. Çünkü burada biz birbiriyle barışık birbirinin derdini anlayabilen insanları yaratabilir, Türkiye'de barışıklığı sağlayabiliriz. Siyasette Şimdiye kadar ben çok adamla birlikte oldum. Yani devam ettim, her yerde bir mücadele ekibi kurulur. Önemli olan bunu örgütleyebilmektir. Biz de o konuda hiçbir sıkıntı söz konusu değil. Arkadaşlar bu işi işte acaba Kazım Kurt giderse bize meydan kalır mı falan diye hayal kuruyorlar kimse heveslenmesin buradayım” dedi.

BİR ŞEY SÖYLEMEM
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile Kazım Kurt'un arasının bozuk olduğu iddiaları ve Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in ikiliyi barıştırma girişiminin sonuçsuz kaldığını açıklaması ile ilgili Ali Baş'ın sorusu üzerine Kurt” Bir şey söylemem, o iş ayrı iş, burada konuşmam." dedi

CİDDİYE ALINIYORSA ARAŞTIRILMALI
 Türkiye’nin gündemini meşgul eden Sedat Peker’in iddialarıyla ilgili yorum yapan Başkan Kurt, “Türkiye gündemine oturmasını hayretle bakıyorum. Ancak şunu da görüyorum ki bütün Türkiye buradaki suçlamalara bir muhatap arıyor ve muhatapları çıkmaya başladı. Açıktan açıktan Bu kişiler İçişleri Bakanlığı AKP genel başkan vekiline Türkiye'nin en son başbakanını Türkiye'nin eski İçişleri Bakanı Emniyet Genel Müdürü efsane Kahramanına karşı cephe alabiliyor ve somut suçlamalar getirebiliyorsa artık bu düzenin ne hale geldiğini herkesin görmesi lazım görmemezlikten gelmek söz konusu değil. Türkiye'nin İçişleri Bakanı iki tane televizyon programı yapıyor ciddiye alarak Başbakan eski Başbakan ya da son Başbakan gitti Yani televizyonlara çıkıyor basın açıklaması yapıyor. Öyle bir şey yok diyor. Yine Mehmet Ağar da açıklama yapmak zorunda kalıyor Demek ki bu ciddiye alınıyor devlet tarafından O zaman ben de diyorum ki devlet tarafından bu ciddiye alınıyorsa incelenmeli araştırılmalı.

BU ADİL BİR YARGILAMA DEĞİLDİR
“2013 yılında Eskişehir Büyükşehir Belediyesi bürokratlarına ve Yılmaz Büyükerşen’e açılan davadan berat kararı çıkmıştı. Dosyasındaki kararı uygun bulmayan Yargıtay, dosyayı geri gönderdi. Bir hukukçu olarak bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?”  Başkan Kurt şöyle konuştu: “İçişleri bakanımızın 'hukuk yok' dediği ülkeden ben de muhalif bir hukukçu olarak güvenmediğimi söylemek isterim. Bizim o dönemde her türlü güç ellerindeyken FETÖ oyunları tezgahtayken, kurmuş oldukları davanın çatısı çöktü ve yerel mahkeme beraat verdi.  5 yıl sonra kararı bozdu gönderdi. Şimdi Bu dava bitmez, Yargıtay kararını okudum ben eksik sayılanların incelenip araştırılması 2,3 yıl alır. Sonra en başa döner. Bu adil bir yargılama değildir. Bu davalar sürerken birkaç arkadaşımız hayatını kaybetti. Hukuk bu davada sınıfta kaldı, yönlendirmelere dayalı bir dava olduğunu düşünüyorum. Arkadaşlarımızın üzerindeki şaibeyi devam ettirmek için, tehdit unsuru olarak kullanabilmek için yapılmış diye düşünüyorum."