“Eskişehir kimsenin tapulu malı değil”

ESGROUP Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Fetih Demirdaş, ESGROUP Genel Koordinatörü Ali Baş, Anadolu Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Hilal Köver, Sonhaber Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ayşegül Hümmet, Yenigün Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Seda Uçar Kale, ES TV Genel Yayın Yönetmeni Şener Çetin, ESGROUP Haber Koordinatörü Meltem Karakaş ve Anadolu Gazetesi Köşe Yazarı Kerem Akyıl, Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş’ı ziyaret etti. Ziyarette konuşan Demirdaş, yeniden göreve seçilen Kesikbaş’a başarılar diledi.

"EN KILCAL KONULARI BİLE KONUŞUYORUZ"
Siyasete girmeyi düşünmediğini söyleyen Kesikbaş, “Siyaset farklı bir mecra gerçekten de. Bizim çok alışık olmadığımız bir mecra. Farklı bir dünyası var. Parametreleri de farklı. İnsanların takdir etmesi hoşumuza gidiyor. Doğal olarak alışıyorsun. Neticede suç işlediğimiz yok, aykırı bir şey dediğimiz de yok. Normal hepimiz oturduğumuz zaman siyaset konuşmuyor muyuz? Konuşuyoruz. Türkiye’yi kurtarıyoruz. Bu sadece sanayiden bağımsız bir şey değil. Neticede hepimiz insanız. Hepimiz hayatın içerisindeki en kılcal konuları bile konuşuyoruz. Hepimizin bir fikri var aslında. Sabahtan akşama kadar burada sanayi konuşmuyoruz” diye konuştu.

"DEĞER KATMAYA ÇALIŞIYORUM"
“Eskişehir kimsenin tapulu malı değil” diyen Kesikbaş, “Bu çok net. Eskişehir’de herkesin konuşabiliyor olması gerekiyor. Benim fikrim varsa o fikri söylemeye çalışıyorum. Bazen kılıfına uyduruyorum. Bazen dolaylı konuşuyorum. Bazen direkt konuşuyorum. Ama bu kentte yaşıyorum, bu kenti seviyorum ve bu kentin iyiliği için de kendimle ilgili doğru bulduğum ya da arkadaşlarımın arasında ortak paydada birleştiğimiz konularda açıklamaktan hiç de gocunmuyorum. Bu birisinin hoşuna gider, öbürünün hoşuna gitmez, siyaseten doğrudur, yanlıştır burada takıntı yaptığımız zaman bireysel olarak özgürlüklerimizle ilgili ciddi tartışma konusu olur. Hepimiz bireyiz. Bu birey olmamız sebebiyle yasalar çerçevesinde istediğimizi söylüyoruz. Bu kent için de böyle. Neticede ben burada yaşıyorum. Bir trafik problemi var. Bizim sanayi bölgelerimizin çeşitlendirilmesine de ihtiyaç var. Bunun yanında üniversitelerin çeşitlenmesi ve nitelik kazanması gerekiyor. Bunun yanında araştırma ve geliştirmenin de yapılması gerekiyor. Bunun yanında URAYSİM gibi projelerin de destekleniyor olması gerekiyor. Ama bunun yanında Eskişehir’in sanayi kenti de olması gerekiyor. Eskişehir sanayi kenti değildir diyemem ama çok daha üst konumda olması gerekiyor. Kentin zenginleşmesi gerekiyor. Ben değer katmaya çalışıyorum. Açı göstermek istiyorum. Bunu da açık yüreklilikle söylüyorum. Her söylediğim doğru da olmayabilir. Ama tartışılması kıymetli” şeklinde konuştu.

"ÇEVRE ÜLKELERLE DOST OLMAN LAZIM"
TOGG ile ilgili de konuşan Kesikbaş, TOGG’a çok büyük bir yatırım yapıldığına dikkat çekerek, “Benim bildiğim kadarıyla 600 milyon Euro’ya yakın bir yatırım var tesiste. Hiç kimse 600 milyon Euro’sunu bir reklam olsun diye sokağa atmaz. Bu konuyla ilgili benim bildiğim kadarıyla bir vardiyada 45 bin adet üretilecek bir tesis. Üç vardiyada toplam 120 bin. Bundan sonraki performansı artık lansmanı ile ilgili. Bu sadece tek başına TOGG ile ilgili değil Türkiye’nin kendi reklamının da iyi yapılması lazım. Teknik kısımlar çözülür. Bu bir teknoloji.  Bu yarışın içindesin ya da dışındasın. Bir kere böyle bir teknolojiyi nereden alırsak alalım bu bir platform. Platformun üstüne muhtemelen bütün bilişim sektörü belki savunma sanayi sektörü, havacılık sektörü orada pil yetiştirmeye çalışacak. O piller belki deniz altında kullanılacak. Tamamen bir etkileşim. Bir platform. Türkiye’de böyle bir teknolojiye sahip mi? Değil. Sahip olmak için bir yola çıktı mı? Çıktı. Değerli olan bence burası. Bu anlamda 600 milyon Euro çok büyük bir para değil ama ticari bir başarı mutlaka gerekli. Moral, motivasyon için de gerekli. Bunun için de ülkelerle iyi geçinmen lazım, etrafındaki tüm çevre ülkelerle dost olman lazım” ifadelerini kullandı.

ŞEHRİ GENÇLER YÖNETMELİ
Eskişehir’i gençlerin yönetmesini istediğini söyleyen Kesikbaş, “Bugün Avrupa’ya bakıyorsun 35’ler 40’lar falan var. Yani 40’lı 50’li yaşlarda insanların bir yerlerde olup o heyecanla bir ivme kazandırması gerekiyor. Genç yaşta insanlar gerçekten 30’lu, 40’lı, 50’li yaşlarda risk alabiliyor. Şunu çok net söyleyeyim. Gerçekten ben çok net bir şekilde isterim ki bundan sonra Eskişehir’i 40 ile 50 yaş arası yönetsin. Bunu gerçekten canı gönülden isterim. Eskişehir çok daha üst seviye bir şehir olmayı hak ediyor. Global bir şehir olmayı hak ediyor. Global bir marka olmayı hak ediyor. Eskişehir’in baktığın zaman Berlin gibi olması gerekiyor, Torino gibi olması gerekiyor. Yapılan her şeye kötü diyemezsin ama şöyle bir zaman eğrisi çizdiğin zaman o zaman eğrisi içerisinde 1 birim iş yapmak ve 10 birim iş yapmak konusuyla ilgili tartışılması lazım” dedi.