Yabancıya karşı Eskişehirspor

Hafta sonu iki İstanbul takımı arasında oynanan karşılaşmayı “yabancı hakem yönetti”
Sıradan bir olay gibi görünebilir…
Futbolumuza önce yabancı futbolcular geldi…
Ardından yabancı Teknik Direktörler. Sonra kulüplerin sponsorları yabancı şirketler oldu…
Son olarak liglerimizde hakemlerde yabancılardan geldi. Belki en son yabancı hakem 60-70 yıl önce gelmişti.
Şimdi tüm kulüpler sıraya girdi ve “yabancı hakem isteriz” diyorlar. Futbolcusu, teknik direktörü, sponsoru yabancı olan kulüp haliyle yabancı hakem ister…
“Biz bu işi yapamıyoruz, gelin siz yapın” demenin itirafıdır bu uygulama…
İşte böylesine bir ortamda Eskişehirspor ve onun gibi kulüpler çok daha değerli hale geliyor…
Eskişehirspor maddi yönden oldukça zayıf, borçlar var…
Ancak futbolcularımız yerli, teknik direktör yerli, sponsor firmamız yerli! Yabancı hakem zaten gelmiyor!
Sürekli dillerden düşürülmeyen bir söz var…
-Yerli ve milli!
Futbolda yerli ve milliyi şu anda en iyi Eskişehirspor temsil ediyor. Daha önce de yazmıştım. Eskişehirspor neredeyse en iyi lig orasıdır…
Eskişehirspor şu anda  “Yerli ve milli” tanımına uyan nadir takımlardan birisi!

ESKİŞEHİR İÇİN DE KAZANÇ!

Hürriyet gazetesi Genel yayın yönetmeni Ahmet Hakan, Nebi Hatipoğlu’nun AK Parti’nin MKYK’sına seçilmesini şöyle değerlendiriyor:
- Ahmet Hakan, AK Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu hakkında, "Yerel seçimde Eskişehir adayıydı. Müthiş bir kampanya yürüttü. Tüm yurtta AK Parti aleyhine esen kuvvetli rüzgâra mağlup oldu. AK Parti’nin yönetiminde yer alması, AK Parti için bir kazanç" dedi.
Bence Eskişehir içinde bir kazançtır…
 

UMURSAMIYORUZ

Japon Deprem Uzmanı Yoshinori Moriwaki, Türkiye’de yaşama kararını şu cümlelerle açıklıyor:
-Japonya’daki evi sattım, Türkiye’de yaşayacağım. Tekerlekli sandalyede olsam da Türkiye'deki insanları kurtarmak için çalışacağım. Türkiye’de daha kaç kişiyi kurtarabilirim?derdindeyim.
…/…
Sanırım ülkemizin sorunu tam olarak bu…
Deprem konusunu japor deprem uzmanı kadar umarsamıyoruz.


 

AYNAYA BAK!

Ayna Farsçadır. Dilimize göç yollarında katıldı muhtemelen!
Peki bu etkileşim olmadan önce aynaya biz ne diyorduk!
Türkler aynaya gözgü derdi, hatta birçok illerde gözgü denmeye devam ediliyor. Görgü ile kardeştir…
Büyük ozanımız Yunus Emre, ne diyor:
Dost sureti gözgü durur, bakan kendi yüzün görür,
Gelsin o kendisiz gelen, ben razımı ona derem.
Can gözüyle bakar görür, Yunus gözüyle gördüğün,
Yoksa yaban gözü ile kimse neye ne söyleyem?

GÜNÜN SÖZÜ!

En büyük kölelik, halkın kendini özgür zannetmesiyle başlar.
Jean-JacquesRoussea

GÜNÜN KARİKATÜRÜ