Eskişehir’in bitmeyen yol hikayeleri!

Bildim bileli Eskişehir’in bir yol sorunu var.
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan AK Parti Eskişehir Milletvekili seçildiğinde kent içinde kalan çevre yolunun 3 şeride çıkartılmasını sağlamış, bat-çıklar ile OSB yakınındaki köprülü kavşağı kente kazandırmıştı.
Bu hizmetlerinin yanı sıra özelleştirmelerden sorumlu olduğu dönemde SEKA gibi devlete ait tesislerin satışı gündeme geldiğinde “Babalar gibi satırım” lafıyla adından çokça bahsedilen bakan olma unvanını da elinde bulunduran rahmetli Unakıtan’ın çabaları, başta büyükşehir olmak üzere AK Parti’nin belediyeleri kazanmasına yetmemişti.
Bu yol hikayeleri o zamandan beri konuşulur durur. 
Eskişehir’den Seyitgazi-Kırka-Afyonkarahisar, Alpu, Mihalıççık yolları hep sorunlu oldu.
Onlarca kişi yaşamını yitirdi, yüzlerce kişi yaralandı, bir o kadarı sakatlandı…
Öyle ki…
“Ölüm yolu” olarak anılır hale geldi.
Meslektaşımız CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Eskişehir’de en fazla ölümlü-yaralamalı trafik kazalarının meydana geldiği Kırka-Seyitgazi-Afyonkarahisar yolunda incelemelerde bundu ve ürpertici rakamları Eskişehir kamuoyunun dikkatine sundu.
2010 yılından bu yana bu yolda meydana gelen 1.472 trafik kazasında 51 kişinin hayatını kaybettiği,  2 bin 258 kişinin yaralandığı bilgisini veren Çakırözer, seçim dönemi AK Parti’lilerin “şantiye kurduk, yolu en kısa sürede bitireceğiz” dediği bölgede bir iş makinesi ve 2 kamyonla yürütülen sözüm ona yol çalışmalarının bitirilmesinin imkansızlığına işaret etti.
Seçim vaatlerine konu oldu sonra bu yollar.
AK Parti’nin milletvekili adaylarının her seçim öncesi ilk vaatleri bu yolların tamamlanacağı oldu.
Vaatler bu yollarla da sınırlı kalmadı…
Kuzey ve Güney çevre yolu projeleri de vaatler arasına girdi.
Bu çevre yollarının yapılmayacağını ESTV’de yayınlanan Soruyoruz programımıza konuk olan AK Parti Eskişehir Milletvekili Ayşen Gürcan’dan öğrendik.
Gürcan, Eskişehir yakınlarından Ankara-Bursa otobanının geçeceğini, dolayısıyla çevre yolu ihtiyacının bu şekilde giderileceğini söyleyene kadar Kuzey ve Güney çevreyollarının yapılmayacağını vekiller dahil kimse bilmiyordu.
Ankara-Bursa otobanının ne zaman yapılacağı ise meçhul.
Anlayacağınız…
Eskişehir bitmeyen yol hikayeleriyle hükümet yatırımlarına muhtaç durumda.
Eskişehirliler her seçim dönemi verilen sözlerin yerine getirilmesini bekliyor.
Artık Eskişehir’in yol hikayeleri geçmişte kalmalı.
Bu yollarda yitip giden canların hiç mi kıymeti yok?

Vergi reformu emekli ve emekçinin derdini unutturamaz!

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in önderliğinde hazırlanan vergi reformu herkesin malumu.
Bir paket açıklanacak.
Kimse ayrıntılarını tam olarak bilmiyor.
Sızdırılan bilgilere göre, bazı kürsel şirketlere ek vergiler, doğrudan vergiler konusunda bazı düzenlemeler söz konusu.
Kimi yurtdışı harçlarının 3 bin lira olacağından…
Kimi kira ve benzeri gelirlerden vergilerin peşin alınıp oranının artırılacağından…
Kimi dolaylı vergilerin azaltılıp doğrudan vergilerin artırılması yönündeki bir çabadan bahsediyor…
Enflasyonla mücadele programı kapsamında kemerlerin sıkılması isteniyor istenmesine de…
Balık baştan kokar…
Bu tasarruf önlemlerine kimler dahil?
Bilen var mı, yok.
Vergi reformunu kamuoyunda konuşturanlar, temmuzda emekli ve emekçilerin maaşlarına yapılması gereken artıştan bahsetmiyor nedense.
Asgari ücrete yapılmayacağı açıklanan zam, patronları bile ikiye bölmüş durumda.
Bazı patronlar inisiyatif alıp asgari ücretli çalışanların maaşlarına zam yapma kararı alırken, bazıları ise hükümet kararını baz alıp buna yanaşmıyor.
Çalışma barışını bozacak nitelikte bir yoksulluktan bahsediyoruz bugün.
Ya emeklilerin durumu…
En düşük emekli maaşının 10 bin lira olduğu Türkiye’de, gerçek enflasyon yüzde 100’ün üzerinde seyrediyor. Bu ortamda yüzde 25 düzeyindeki bir zam “Emekliye sürün” demekten başka bir alama gelmez.
Anlayacağınız…
Çalışanların gelirini artıracak vergi oranlarında bir değişiklik yapmadan, emeklilere refah payı vermeden, asgari ücreti artırmadan reform adı altında hayata geçirilecek bir vergi düzenlemesi…
“Cambaza bak” deyip dikkatleri vergi düzenlemesine çekerek, emekli ve emekçinin hakkı olan maaş artışını gündemden düşürmektir.
Yapılan tam da budur.