Böyle milletvekili mi olur?

Kırklareli’nin Pınarhisar ilçesinde Aile Sağlığı Merkezi ve Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu’nun açılış töreni…

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, 2022-2011 yıları arasında iki dönem AK Parti’den milletvekilliği yapan hatta TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyeliği görevinde bulunan…

2023 seçimlerinde yine Kırklareli’nden AK Parti Milletvekili seçilen Ahmet Gökhan Sarıçam, geçen hafta gerçekleşen bu sağlık tesisinin açılış töreninde şu sözleri sarf ediyor:

“Vatandaşların memnuniyetsizliği durumunda… Ben devlet olarak üzerime düşeni yaptım, hizmeti vermeyen onlar. Gidip sağlık personelinin gırtlağına yapışın diye kışkırtırım" ifadelerini kullanıyor.

Sözleri tepki çekince de sonradan özür diliyor.

Akıl alır gibi değil.

3. dönem milletvekilliğini sürdüren, hukuk fakültesi mezunu bir kişinin sağlıkta şiddet olaylarının ayyuka çıktığı bir dönemde söylediği söze bak!

Sağlık çalışanlarını hedef gösteren bir kişinin üstelik de milletvekili olması düşünülemez.

Acil olarak istifa etmesi, hakkında dava açılması gerekir.

Hekim Birliği, milletvekili hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını duyurdu. 

Türk Tabipler Birliği ile Şiddeti Önleme ve Rehabilitasyon Derneği’nin (İMDAT) sağlıkta yaşanan şiddet olaylarıyla ilgili raporları durumun vahametini net bir şekilde ortaya koyuyor.

Türkiye’ de 1 Ocak- 20 Aralık 2023 tarihleri arasında 457 sağlıkta şiddet vakası tespit edildi. Analiz sonuçlarına göre yüzde 43,3 hemşireler, yüzde 40,9 hekim, yüzde 15,8 diğer sağlık personeli görev başında şiddeti uğradı.

Bunların yüzde 14,3'ü ateşli silah ve kesici aletle ile yüzde 85,7'si ise darp şeklinde gerçekleşti.

Şiddetin nedenlerine gelince…

“Sağlıkta dönüşüm programı, sağlık çalışanlarının popülist politikalar ile hedef haline getirilmesi, halkın eğitim düzeyinin düşük olması, medyada sağlık çalışanlarına yönelik olumsuz haberlerin yapılara hedef haline getirilmesi, sağlık çalışanlarının bazılarının iletişim yeteneklerinin düşük olması, sağlık kuruluşlarının fiziki mekanlarının ve tecrübeli personelin yetersiz kalması, sağlık çalışanlarının aşırı iş yükü ve tükenmişlik ile karşı karşıya kalması, iş doyumunun yetersiz olması, sağlıkta şiddetin önleyici yasal düzenlemelerin caydırıcı olmaması” diye sıralanıyor.

Her şey bir yana bir milletvekili böyle konuşuyorsa Türkiye’de sağlıkta yaşanan şiddet önlenemez.

Nedeni basit…

Balık baştan kokar.

İktidarın sağlıkta dönüşüm projesi iflas etmiştir!

Eskişehir Bilecik Tabip Odası Başkanı Nazan Aksaray’a bu konuyu sorduğumda aslında süreci özetleyen bir değerlendirme yaptı.

Aksaray’ın ifadelerini aktararak, yorumu size bırakıyorum: 

“Yıllardır süren bu şiddet ortamında hayatını kaybeden, yaralanan, mesleğinden olan onca sağlık çalışanının feryadına rağmen mevcut iktidarın sağlıkta şiddete çözüm bulmamasının nedeni Ahmet Gökhan Sarıçam’ın sözlerinde görünür olmuştur.

Uzun yıllardır dile getirdiğimiz gibi, mevcut iktidarın sağlıkta dönüşüm projesi iflas etmiştir, çökmüştür. “Altyapıyı sağladık” gibi sözler halkımızın gözünü boyamaya yöneliktir ve gerçeği ifade etmemektedir. Hekimler ve sağlık çalışanları bu kaos ortamında zor koşullarda hizmet vermeye devam etmektedir, zorlandıkları tüm kamuoyunun bilgisinde ancak, iktidarın görüş alanı dışındadır. 5-7 Kasım 2024, 2-6 Aralık 2024, 6-10 Ocak 2025 tarihlerinde ülkenin dört bir yanında aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının iş bırakmak zorunda kalmaları Sağlık Bakanlığı tarafından yok sayılmıştır. 

Sadece aile sağlığı merkezleri değil, tüm sağlık hizmeti sunulan alanlarda hekimler ve sağlık çalışanlarının sorunları görmezden gelinmekle birlikte, çöken sağlık sisteminde vatandaşı memnun etme yükü de hekimlerin ve sağlık çalışanlarının sırtına yüklenmiştir. Ancak halkımız gerçeği gayet iyi bilmektedir. Kesinlikle bizleri hastalarımızla karşı karşıya getirmeyi başaramayacaklar.”