Benden evvel AÜ ve Açıköğretim ölürse gözüm açık gider!

Başlıktaki ifade Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nin iz bırakan Başkanı ve Anadolu Üniversitesi’nin efsane Rektörü…
25 yıl aralıksız Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’e ait.
Kolay değil…
43 yıl önce hayata geçirdiği ve milyonlarca öğrencinin mezun olduğu Açıköğretim sisteminin gözlerinin önünde eriyip gitmesini görmek.
Bin bir emekle büyütüp geliştirdiği Açıköğretim çocuğu gibi Yılmaz Hoca için.
ESTV’de yayınlanan Soruyoruz programında konuk ettiğimiz Büyükerşen, hoca olarak içini döktü adeta…
Bugün büroları ile bazı bölümleri kapatılan, hocaları başka bölümlere gönderilen, kontenjanları sınırlandırılan, adeta tasfiye sürecine giren Açıköğretimile ilgili sözleri son derece manidar Yılmaz Hocanın…
Gelirlerinin yüzde 80’ine adeta el koyan maliyeyi de eleştirerek…
“Dünyanın hiçbir ülkesinde üniversitelerin elde ettiği gelirden Maliye gelir almaz, pay almaz.
Aksine hükümetler inovasyonu, araştırmayı, bilimi, eğitim ve öğretimi geliştirmek için topladığı vergilerden mümkün mertebe büyük paylar verir.
Ama bizde öyle mi? Öyle değil.
Birkaç üniversiteye de ayrıca devlet bütçesinden yeteri kadar ödenek ayıramadıkları için onlara da Açıköğretim yapma fırsatı verdiler.
Ama şunu söyleyeyim…
Benden evvel Anadolu Üniversitesi ve Açıköğretim ölürse gözüm açık gider.”
Yılmaz Hoca, Anadolu Üniversitesi’nin bölünerek Eskişehir Teknik Üniversitesi yaratılmasına da tepki gösterdi.
“Üniversiteleri bölerek zayıflatıyorsunuz.
Anadolu Üniversitesi'nin fonksiyonları, uluslararası fonksiyonu olarak takdir toplayan ve dünyanın 10 Mega Üniversitesi arasında yer almıştır.
Bunu kitaplara yazdılar, ben yazmıyorum. İngilizce, isteyen varsa kütüphanede bulurlar, okurlar.
İngiliz Kraliçesi’nin emriyle bana İngiltere'de fahri doktora verdiler, onursal doktora. Bayağı büyük işler yapmışız.
Ben şimdi bakıyorum da arkama bana çok kolay, yapılması gereken işler gibi geliyordu. Bakalım ne olacak?
Korkarım Açıköğretim’i benden evvel öldürecekler.”
Korkarım ki öyle hocam.
 

Türkiye'yi kadınlar ve yeni kuşak gençler kurtaracaklar

Yılmaz Hoca, sohbet havasında geçen programda geleceğe dair beklentilerini de dile getirdi.
Kadınların ve gençlerin ülkeyi ekonomik sıkıntılardan kurtaracağına olan inancını dile getiren Büyükerşen, yeni hedef ve ufuklar açmayı da ihmal etmedi.
İstikamet de çizdi…
“25 yıl her yapılan seçimlerde beni artan oylarla seçtiler.
En son mevcut Cumhuriyet Halk Partisi'nin kazananları ‘Biz gençleşeceğiz. Partiyi gençleştireceğiz. Hoca artık ihtiyar. Adaylığını geri al.’ dediler.
‘Almam.Bir şartım var.
Benim göstereceğim adayı yaniAyşe Ünlüce’yigösterilirse ve kabul ederseniz, desteklerseniz kendisini’ dedim.
Çok da doğru yaptığımı zannediyorum.
Memleket için faydasının ne kadar büyük olduğunu şimdi her geçen gün daha çok anlıyorum.
Artık kadınlar sesini çıkarmaya başladı.
Atatürk'ün kadınlarının, Cumhuriyetin entelektüel kadınlarının her yerde sesi geliyor.
Bakın televizyonlara caddelerde yürüyenler kimler? 
Demokrasinin yok edilişine karşı çıkanlar kimler?
Ekonominin perişanlığını ifade eden kimler?
Kadınlar.
Tek bir inancım var. Türkiye'yi kadınlar ve yeni kuşak gençler kurtaracaklar.
Kurtaracaklardan kastım ekonomik ve siyasi sıkıntılarından...
İnşallah görürüm diye de dua ediyorum.”
Daha ne desin?