Yapma be Zekeriya!

Uzun yıllar Türk futbolunun önemli bir ismi oldu…

Onu önce Beşiktaş sonra da Milli takım formasıyla tanıdık…

Savunmanın sol kanadında, solbek dediğimiz mevkiinin en başarılı temsilcilerinden biriydi…

Başarılı ve istikrarlı futbol yaşamını fair-play sınırlarının dışına çıkmadan tamamlayan oyuncular kimler diye sorulsa bunların başında hiç şüphesiz  “Zekeriya Alp” ismi gelir…

Belki de onun centilmen kişiliği ve beyefendi duruşu bu gün ifa ettiği “Merkez Hakem Kurulu Başkanlığı” gibi çok önemli bir göreve getirdi…

Ancak futbol yaşamında gösterdiği başarısının aynısını yöneticilikte de gösterdiğini pek söyleyemeyiz…

*   *   *

Son yıllarda hakem hataları sürekli Anadolu takımlarının canını yakıyor, yaşanan puan kayıpları takımları isyan noktasına getiriyor…

Ne hikmetse hemen bütün hakem hataları da GS, FB, BJK lehine gelişiyor,   mağdur olan, kıyıma uğrayan hep Anadolu takımları oluyor…

Hakemlikte ikbal kapılarının açılması neredeyse bu üç takımın maçlarındaki verilen kararlardan, çalınan düdüklerden geçer hale geldi…

Bütün bunlar tesadüf olabilir mi?

İşte bu nedenlerle dürüstlüğünden ve tarafsızlığından asla şüphe edilmeyen “Zekeriya Alp” haksızlıkların ve adaletsizliğin önüne geçecek bir isim olarak “MHK”nın başına getirildi…

*   *   *

Ama ne mümkün!

Hakem hataları bir türlü önlenemiyordu…

Her hafta iki ya da üç hakem gündem oluşturuyor,  maçlardan çok bu hakemlerin hataları konuşuluyordu…

Ne yazık ki “Zekeriya Alp” ismi de bu hastalığa ilaç olamadı…

Onun,  salı günleri başlattığı basın toplantılarının göstermelik bir girişimden başka anlam taşımadığı bu hafta alenen görüldü…

Son toplantıda yine takımların kaderiyle oynayan  “Tolga Özkalfa ve Özgür Yankaya” ile ilgili olarak yürekli ve gerçekçi açıklamalar bekleniyordu…

Oysa dağ fare doğurdu!

Yaptığı açıklamalarla eyyamcılığın zirvesine çıktı!

Fenerbahçe-Eskişehirspor maçıyla ilgili olarak yalnızca penaltı pozisyonunda “Özkalfa”yı kusurlu görmesi,  onu da yardımcı hakemlerin hatası olarak değerlendirmesi,  isyan ateşi içinde yanan bir kentin duygularını hiçe saydığının açık bir göstergesi oldu…

 *   *   *

 Maçı çığırından çıkaran pespaye bir yönetim,  bu “MHK”  Başkanınca son derece sakin ve olağan karşılanıyorsa bu düzenin daha uzun yıllar değişmeyeceğini kabullenmemiz gerekir…

Gelelim futbolumuzu kirleten, hemen her maçta ayrı bir vukuat sergileyen “Emre Belözoğlu” ile ilgili söylediklerine; “Ben Emre’yi çok severim, umarım bu hareketleri son olur” demesi tam bir aymazlıktı…

O da biliyordu ki “Emre” bu hareketleri yıllardır yapıyordu ve yapmaya da devam edecekti…

Oysa başka bir sarı saçlı adam “Ben sporcunun yalnızca yeteneklisini değil, ahlaklı olanını severim” dememiş miydi?

 Ama “MHK”nın başındaki sarışın adam ise ırkçılıktan yargılanmış, bir taraftan dini mesajlar verip diğer taraftan kelle avcılığını çağrıştıran hareketleri pervasızca sergileyen…

 Basın tribününe çirkin kol işaretleri yapan, hemen her maçta hakemleri ve rakiplerini tehdit etmekten çekinmeyen…

Rakip takım hocalarına küfretmekten özel zevk alan ve bütün bunları yapmayı neredeyse hobi haline getiren futbolun ahlak güneşini (!) çok sevdiğini söyleyen bir “MHK” başkanına  “Siz bu futbol terminatörünün sırtını sıvazlamaya devam edin” demekten başka ne diyebiliriz…

*   *   *

 Ya “Özgür Yankaya”ya ne demeli!

Berabere giden Gaziantep-Galatasaray maçının son dakikalarında bir faul yaratarak GS’nin golüne zemin hazırlayan, daha ilginci “Burak Yılmaz”ın attığı gol esnasında sahalarda ender rastlanan sahnenin kahramanı olan “Yankaya”  attığı sanal vole ile içindekilerini adeta kustu…

Saha kenarında bir teknik direktörün ya da tribünde bir taraftarın aşırı konsantrasyon nedeniyle istem dışı yaptığı bu hareketlerin benzerini “Özgür Yankaya”nın saha içinde sergilemesini masum bir refleks olarak değerlendiriyorsa sayın “MHK” başkanına nasıl güven duyacağız?

İşte bütün bunları bizzat kendisinden dinlerken bir refleks de ben gösterip , “Yapma be Zekeriya” demekten kendimi alamadım…

Pırıl pırıl bir futbol mazisi, geçmişteki onurlu bir duruş bu kadar rahat, bu kadar kolay harcanmamalı…

Bence buram buram eyyam kokan bu basın toplantılarını iptal et!

“Çünkü şık olmuyor Zekeriya!”