Stres Bitti

Sezona yeni hedeflerle birlikte, “Ertuğrul Sağlam” ile başlayan Eskişehirspor art arda alınan kötü sonuçlardan sonra ilk yarı sonunda hem teknik direktörünü, hem de hedefini değiştirmek zorunda kaldı. “Sağlam”ın beklenen istifası sonunda “Skibbe” ile ikinci kez nikâh kıyıldı. Bu kez bütün hedef düşmemek üzerine kurgulandı...

*   *   *

Skibbe’nin transfer istemiyorum söyleminden yola çıkan yönetim ara transferde sessiz kalarak yalnızca İsviçre’nin Grasshoppers Takımından alınan “Nzuzi Toko” ile yetindi.  Ancak Torku Konyaspor maçındaki berbat futbol üzerine transferin son gününde alelacele “Mustafa Yumlu, Sezer Öztürk ve Emre Güral” ile anlaşma sağlandı.

*   *   *

Beşiktaş ve Mersin İdmanyurdu galibiyetleri biraz nefes aldırsa da Rize, Balıkesir ve Sivasspor karşısında alınan farklı yenilgiler ve beraberinde kötü futbol taraftarı bir anda umutsuzluğa düşürdü.  Ve geçtiğimiz hafta içinde bir akşam yemeğinde başlayan futbolcu-taraftar diyalogu son derece olumlu havada geçerek Kayseri Kadir Has Stadı’ndaki galibiyete kadar yansıdı.

*   *   *

Ve haftalardır yaşanan stres ve bıçak sırtında yapılan lig yolculuğu, Kayseri Erciyesspor maçındaki mücadeleci futbol ve 1-0’lık galibiyetle yerini bahar havasına bıraktı. Takım sahada, taraftar tribünlerde rakibine karşı üstünlük kurunca zor olacağı düşünülen Erciyesspor deplasmanı umulanın aksine kolay ve keyifli şekilde son buldu…

Bu sonuçtan sonra en yakın rakibi ile aradaki 9 puanlık farka güvenip lig bitti demek tabi ki gaflet olur. 3 puanlık sistemde her türlü sürprizin olabileceğini unutmamak lazım. Onun için önümüzdeki Fenerbahçe maçından başlayarak ciddiyeti ve temkini elden bırakmamak gerekiyor…

-------------------------------------------------------------------------------------------------

  Zirvede değişiklik

Süper Lig’in zirvesinde ve dibinde kıyasıya mücadele devam ediyor.  Düşme bölgesinde Kayseri Erciyes ve Balıkesirspor her geçen hafta umutlarını daha çok yitiriyor. Karabükspor ise bu hafta ligin güçlü ekiplerinden Gençlerbirliği’ni son derece başarılı bir futbolla yenerek moral ve güvene yeniden kavuştu. Karabükspor’un deplasmanda alacağı bir galibiyet bu takımın ligde kalma adına umutlarını iyice yeşertecektir…

*   *   *

Zirve ise her sezon olduğu gibi yine 3 takımın hegemonyası altında devam ediyor.  Sanki arkalarında bulunan bir gizli güç FB, GS, BJK’ yi sezon sonuna kadar birlikte götüreceğe benziyor.  Liderlik zaman zaman el değiştirse de bu üç takımın arasında bir kopma yaşanmıyor. Komplo teorileri arasında,  oynanan futboldan çok bazı güç odaklarının lig sonunda belirleyici olacağı rivayeti futbol dünyamızda hızla yayılıyor…

*   *  *

Ligin sonu yaklaştıkça heyecan katsayısı artıyor. Şampiyonluk ipini kimin göğüsleyeceği şimdilik zihinlerde bir soru işareti olarak duruyor.  Çünkü bu Federasyona, bu lige güven duyanların sayısı her hafta azalıyor. Sanki kim daha çok sesini yükseltirse, kim daha çok federasyonu ve hakemleri baskı altına alırsa ligi o takımın az farkla da olsa önde bitireceği konuşuluyor…

-------------------------------------------------------------------------------------------------

  Haftanın kahramanı GÖÇEK

Futbol dünyamız hafta geçmiyor ki bir olayla sarsılmasın, bir hakem verdiği ya da vermediği kararlarla haftanın kahramanı olmasın. 

Geçen hafta Fenerbahçe otobüsüne yapılan saldırının mürekkebi kurumadan bu kez de Mersin’de Beşiktaşlı hentbolcuların bulunduğu otobüs taşlandı… 

*   *   *

Beşiktaş’ın puan kaybına tahammülü olmadığı maçta Kasımpaşa’dan önce 53. dakikada “Barış Başdaş”ı, sonra da 78. dakikada “Adem Büyük”ü oyundan ihraç eden “M.Kamil Abitoğlu” Beşiktaş’ın işini kolaylaştırarak Kasımpaşa’yı adeta doğradı…

Yine Fenerbahçe-Bursaspor maçını yöneten “Hüseyin Göçek” liglerin en centilmen iki hocasından biri olan “Şenol Güneş”i bile isyan noktasına getirdi. Hakemin yanlı tutumuna isyan eden Güneş: “Adaletin olmadığı futbol izlediniz. Göçek bizi ezdi” derken ilgili makamlara da önemli mesajlar gönderiyordu...   

Tabi bu taraflı yönetim sadece “Göçek”le sınırlı değildi.  “Cüneyt Çakır’ın, Fırat Aydınus’un, Tölga Özkalfa’nın, M.Kamil Abitoğlu’nun”  yönettiği maçların çoğunda Anadolu takımlarına yapılan haksızlıkların üstü sürekli örtülüyordu…

*   *   *

Canı henüz yanmayan takımlar bu durumu dile getirmekten kaçınıyorlar. Oysa aynı anda ve hep birlikte yüksek sesle sormaları gerekir; “seyircinin ve futbolcunun bu kadar etkisinde kalan hakemler futbolda nasıl adalet dağıtacak? Adaletin olmadığı futbolda huzur nasıl sağlanacak?” 

Özellikle Anadolu kulüplerine uygulanan bu “futbol jenosidi” ne zaman son bulacak.  

Bu sorular yanıtlanmadığı sürece futbolumuzun üzerindeki karabulutlar dağılmaz.  Komplo teorileri üretilmeye devam eder…

Ve artık bizim de inanmaya başladığımız bir senaryo ile köşemizi noktalayalım…

“Bu hakemlerle Kadıköy’den Real Madrid, Barcelona bile çıkamaz…”