Tavşanlı Leblebisinin Hikayesi Belgesel Yapıldı İzmir Bilimpark Yönetim Ekibinden Kütahya Tasarım … Eskişehirspor için üçüncü kritik toplantı! Kızıl Goncalar’da Cüneyd’in annesi Gülayşe'yi canl… Eskişehir'deki o fırından vatandaşı mutlu edecek u… Oklubalıspor’da hedef yine şampiyonluk Çamlıcaspor risk aldı ama tutmadı! Tepebaşı Batıkenspor’un taraftarı hiç susmadı Kaynaşlı 34 gol yedi Doman’ın yönettiği maçı Antalya kazandı Eskişehir’de jandarma 2 okul servis şoförüne para … Eskişehir Erişkin Arındırma Merkezi’nin yapımı sür… Eskişehir'de AK Parti istişare toplantısı yaptı 3 Farklı Dosyadan 2 Yıl 2 Ay 20 Gün Hapis Cezası O… Kütahya’Dan Afyonkarahisar Belediyesi’Ne ’Hayırlı … Eskişehir'den Fahrettin Koca’ya acil çağrı!

Üye Girişi

Üye Ol

Eskişehir

Alpu

Spor

Gündem

Eskişehir Hava Durumu

Resmi İlanlar

Eskişehir Nöbetçi Eczaneler

Afyon

Bilecik

Eskişehir Gezi Rehberi

Eskişehir Parkları Eskişehir Müzeleri Eskişehir Yemekleri Eskişehir Camileri, Külliyeleri ve Anıtları Eskişehir Alışveriş Merkezleri Eskişehir Restoranları (Yeme İçme) Eskişehir Gece Hayatı

Magazin

DİĞER

Kütahya Ekonomi Eskişehir etkinlik Kültür Sanat Dünya Sağlık Teknoloji Eğitim Röportaj Biyografi Eskişehir Siyasetçileri Yaşam Ramazan

Eskişehir Videoları Foto Galeri Yazarlar Eskişehir İş İlanları Seri İlanlar İletişim

20.05.2024 - Pazartesi

Osman Cemoğlu

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

Mutluluğun Resmi

Ünlü ozan Nazım Hikmet bir gün yakın arkadaşı Abidin Dinoya sorar; Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?

29 Ekim 2013 18:24

Ünlü ozan “Nazım Hikmet” bir gün yakın arkadaşı “Abidin Dino”ya sorar; “Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?”

İşte geçtiğimiz Pazar günü “Atatürk Stadı”nı lebalep dolduran, on binler, “Amigo Orhan” ın başlattığı tribün devriminin genç temsilcileri, 1965 ruhunu adeta yeniden yaşayarak ve yaşatarak “Ertuğrul Sağlam” a soruyordu; “Siz mutluluğun resmini yapabilir misiniz Hocam?”

“Abidin Dino” ne yaptı bilmiyorum ama “Ertuğrul Sağlam” Pazar günü yazdan kalan güneşin yakıcı sıcağında Atatürk Stadı’nın tuvali üzerine muhteşem bir “Mutluluk Resmi” yaptı…

Rakip Çaykur Rizespor son derece güçlü bir rakipti. Fizik gücüne ve prese dayanan bir oyun anlayışına sahipti. Sahanın her bölgesinde çoğalan, rakibe geniş alan bırakmayan, ani kontrataklarla gol arayan, tempolu bir takım hüviyetindeydi…

Haftalardır hakem hatalarından canı yanan Eskişehirspor bu kez de “Hüseyin Göcek” in ilk yarıdaki hatalı düdüklerine dahası berbat yönetimine mahkûm oldu.

Sürekli yanlış kararların sahibi olan “Hüseyin Göcek” kısa sürede tribünlerin hedefi haline geliyor ve aleyhinde yapılan toplu tezahüratların baskısı karşısında yanlış üzerine yanlış yapıyor, hatalı düdüklere inatla devam ediyordu…

Ve hiç zevk vermeyen, futbol estetizmini unutturan sıradan bir orta saha mücadelesinin ardından muhteşem bir ikinci yarı büyük umutları da beraberinde getiriyordu…

İkinci yarıda sanki birisi bütün takıma sihirli bir değnekle dokunmuştu. Sahanın her bölgesinde kolektif bir anlayışın, yardımlaşmanın, ekip ruhunun egemen olduğu bir takım “Atatürk Stadı”nın çimlerinde adeta vals yapmaya başladı…

Savunmada “Akaminko” ve “Diego” sanki birer istikrar anıtı gibi parlıyor…

Orta sahada basmadık yer bırakmayan “Hürriyet” ve “N’Diaye”, o savaşçı ruhlarıyla taraftarın yüreğinin derinliklerine nüfuz ediyor…

Ve haftalardır etkisiz kalan hücum bölgesi ise, “Cristobal Jorquera”nın virtüözlüğünde “Erman Kılıç”ın ve “Erkan Zengin” in usta ayaklarıyla adeta patlayarak tam bir şölen havası estiriyordu…

Ve 1965’ten bu yana Eskişehirspor’u izleyen bu satırların sahibi, 1970’lerde ki o görkemli takımın ayak seslerini taraftarın takımını yeniden sahiplenmesinde, “Mesut Hoşcan” ın ilkeli yönetiminde, “Ertuğrul Sağlam”ın yüksek karakterinde, “Jorquera”nın yaratıcı özelliğinde duyar gibi oluyor…

Ve büyük taraftar artık “Ertuğrul Hoca”nın giderek şekillenen futbol galerisinde sergilemeye çalıştığı “Mutluluğun Resmini” altın çerçeve içinde şehrin semalarına asmak istiyor…