Makam tahtası!

Odunpazarı bölgesinin demirbaşlarından Berber İbrahim Amca… Kimler onun elinden geçmedi ki… Milletvekilleri, rektörler, başkanlar… Yalnızca saç kesimleri ile değil, tatlı muhabbetiyle de müşterileri 1967’den beri hiç bitmedi… Zamanında koltuğun üzerine koyduğu tahtada tıraş ettiği minikler, şimdilerde çok iyi yerlere geldi. Çocukları “Artık çalışma, yeter” dedi, onun meslek aşkı artarak devam etti! İbrahim amca meslek sırrının ‘işini severek yapmak’ olduğunu söyledi…

Sizi tanıyabilir miyiz?
1942 Afyon doğumluyum. İsmim İbrahim Şen. 1967’de ben burayı açtım, 1967’den beri devam ediyoruz. Ben aslında Afyon’da yetiştim. Eskişehir’e gezmeye diye geldim. O arada burada kalıverdik.


1967’DEN BERİ AYNI DÜKKAN
Bu mesleğe nasıl başladınız?
Mesleğe 8-10 yaşında başladım. Çırak olarak başladım. Ben okuyamadım. O zaman biz öksüz kalmışız, bakanımız olmamış. Bakanımız olmadığı için parklarda kaldık uzun müddet Afyon’da. Ondan sonra arkadaşlar yardımcı oldu. Çırak girdik, çırak girdikten sonra adam bana ‘Sen gitmeyeceksin galiba’ dedi. Yatak aldı, dükkanına bıraktı. Sabah dışarı koyuyorduk, ben orada çıraklık yapıyordum. Dükkanda kalıyordum. Askerden geldik, bu tarafa gezmeye diye geldiğimiz zaman arkadaşlar ‘sen gitme, burada kal’ dedi. O zaman burası bir başka dükkandı. ‘Burayı devredecek’ dediler. O zaman 1967’de 5 lira hava parası istediler verdim. Açtık öyle kaldı.
Çocuklarınıza bu mesleği tavsiye ettiniz mi?
3 çocuğum var. Kendim okula gitmediğim için onlara çok yalvardım, ‘aman okuyun’ dedim. ‘Ben çalışırken okuyun’ dedim. Birisi Afyon’da devlet hastanesinde genel cerrah. Birisi Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde öğretim görevlisi. Bir oğlum da burada Demiryollarında hareket şefi. Hepsi okudular.

TÜBİTAK BAŞKANI HASAN MANDAL BENİM TAHTADA OTURURDU
Eskişehir’in tanıdık yüzlerini tıraş ettiniz mi?
Benim tıraş ettiğim çocukların hepsi… Mesela şimdi buradan çıkan Osmangazi Üniversitesi’nin Personel Daire Başkanıydı. Mesela TÜBİTAK Başkanı oldu, Hasan diye bir çocuk… Hasan Mandal benim koltuktaki tahtada otururdu. Çok efendi bir çocuktu. Odunpazarı’ndan kopan çocukların hepsi bir yerlere geldi. Eskiden burada Doğru Yol Partisi Kahvesi vardı. Bütün milletvekilleri falan oraya takılırdı. Onları ben çok tıraş ettim. Eskişehir’de belediye başkanı olan arkadaşların hepsini tıraş ettim. O zaman burası merkezdi. Sezai Aksoy’dan başlarsın da, Aydın Arat, Selami Vardar, Hicri Sezen… Bunların hepsiyle diyaloğumuz vardı. Bunların hepsini tıraş ettim. Kazım Kurt her gün gelir. Burhan Sakallı zaten her zaman gelirdi, telefonu var bende hala görüşürüz. Ben bir gün Afyon’a gittim. Orada dediler Afyon Kocatepe Üniversitesi Personel Daire Başkanı seni soruyor. Ben de gittim, vardım, Şükrü… Benim tahtaya oturttuğum çocuk… ‘Ne zaman okudun sen Şükrü?’ dedim…
Mesleğinize ne kadar daha devam edeceksiniz?
Çocuklar bana bırak diyorlar. Ben hayır diyorum. Siz kendi işinize bakın, benimle ilgilenmeyin, ben ne zaman bırakacağımı çok iyi bilirim… Ben çalışmayı severim. Evde boş durmayı istemem. Biz Eskişehir’de sinek kımıldasa duyarız. Birisi gelir anlatır sana. Ben cahilim. Ama senin kapıdan girişinden anlarım. Ben 75 yaşındayım. 75 senedir bu toplumun içindeyim.

YAŞLILARLA UĞRAŞACAĞINA GENÇLERLE UĞRAŞ
Mesleğinizin zorlukları neler?
Berberlik çok güzel. Bizim 25 kuruşa tıraş ettiğimiz günler oldu. Gençlikte güzel para var. 3-5 yaşlıyla uğraşacağına 2 tane genç ile uğraş. Paranı al git. Yaşlılar 25 kuruşa alıştı. Para onlara çok gelir. Ama sana tıraş olduktan sonra desek ki tıraş 100 lira, verir gidersin.

BENİM TARİFEMİN ÜSTÜNE 2 TANE DAHA TARİFE ÇIKTI
Fiyatlarınız nasıl?
Benim tarifemin üstüne 2 tane tarife çıktı dediler. Ben gidip almadım. Daha onu bile uygulayamıyoruz. Ne yapacağım adamlara. Bu memlekette elini 10 lira alıp gelenler var. Ama ben tıraş ediveriyorum yani geri çevirmiyorum. Adamların morali bozulur, yazık olur. İnsanların gururlarıyla oynamayacaksınız.

BURADA EN ESKİ BEN KALDIM
Bu bölgenin en eski esnafı siz misiniz?
Eskiden şehir dağınık değildi. Ben buraya geldiğim zaman ne Tepebaşı vardı, ne Erenköy vardı, ne Yıldıztepe vardı. Burada Odunpazarı’nda 3 tane kahve vardı. Resmi yerde çalışan arkadaşlar nerde buluşalım? Bahçeli Kahve’de, daha evvelce Aynalı Kahve’ydi. Daha evveli Havuzlu Kahve’ydi. Karşısı Meydan Kahvesi’ydi. O zamanlar buralar Teksas gibiydi. Şimdi turistik bölge oldu. Buralarda kahve kalmadı restoran oldu. En eski ben kaldım. Bunların hepsi sonradan geldi.

ÜLKENİN DÖRT BİR YANINDAN GELİYORLAR
Size sadece Eskişehirliler mi geliyor?
İstanbul’dan gelen çok var. Her yerden geliyorlar. Geçen sene birini tıraş ediyorum. Tıraş olduktan sonra ailesini çağırdı, resim çektirdi. Ben ‘Elazığ Üniversitesi Rektörüyüm’ dedi. ‘Bir gün Elazığ’a yolun düşerse bana uğra’ dedi. En çok İstanbul’dan gelen var.
Günümüzde yeni çıkan pek çok saç modeli var. Gençlerin istediği saç modellerini de yapabiliyor musunuz?
Hiç önemli değil. Ne derlerse yapıyorum. Onları biz yetiştirdik zaten ya.
Çırak yetiştirdiniz mi?
Epey oldular. 4-5 tanesi benim yanımdan emekli oldu, gittiler. Gençlerden de çok var. Şimdi yanımda biri daha çalışıyor ama o arkadaş keyfi takılıyor.
Kazancınızı geçmişle kıyasladığınızda hangisi daha iyi?
Kazanç olarak şimdi daha iyi. Ama şimdi de kiralar çok pahalı. Bir arkadaşım 5 bin lira kira veriyor. 5 bin lira kira kolay toplanmaz. Her şey artıyor. Evvelki ay 900 küsur elektrik faturası geldi bana. Gelsin ne yapalım. Benim bundan sonra yapacak bir şeyim yok vaktimi geçirmekten başka. Eskiden böyle değildi. Atalarımız ‘Bir terzini değiştirmeyeceksin, bir berberini değiştirmeyeceksin’ derdi. Şimdi insanlar biraz nerede imkanları var oraya gidiyor.

İŞİ SEVEREK YAPMAK
Meslek sırrınız nedir?
Ben severek yaptım işimi. Ben burada çok insanların pisliklerini görüp tıraş ettiğim oldu. tiksinmedim, ekmek yiyorum. Buraya adamışsın kendini… Allah’a şükürler olsun… Paralı parasız adamları çevirmem, tıraş ederim. Veresiye de olur, getirmeyen de olur. Gönlü hoş olsun.