Kibir, bu kentte barınmazdı bir zamanlar!

Şinasi Kula yazdı

24 Nisan 2017 09:30
A
a
Sütiş Eskişehir
Kazım Kurt Seçim 2024 DT haber içi
Benim balonlarım vardı,
Onları kimler aldı?
Mutlu bayramlar vardı,
Kim bilir nerede kaldı…
İbo’nun tek bir şarkı ile ünlediği eserin güzel sözleridir bu dizeler.
Bayramlar mı eskidi, bizler mi yaşlandık diye soruyor şarkının bestecisi. Bizler de yaşlandık, bayramlar da eskidi işin açıkçası artık!
Bu coğrafyada, bundan sonraki süreçte giderek irtifa kaybına uğrayacak olan sanat kavramını dile getirmek istedim bugün. Sanat dünyasından değil sadece, dünyadan yitip giden bir değerimizi anmak istedim. Bir Eskişehirli idi o; 25 Ağustos 1945 tarihinde Eskişehir'de doğdu. Tam adı Osman Bülent Kayabaş'dır.1961 yılında Eskişehir Belediye Tiyatrosu'nda profesyonel olarak tiyatro oyuncusu oldu…
Bülent Kayabaş yok artık, belki de daha fazla dayanamadı giderek kirlenen dünyanın acınacak haline. Yetmiş bir yaşında biriktirdiği hatıralarını geride bırakarak tarih sayfalarına adını “bir sanatçı” kimliği ile yazdırıp yıldızlara çekildi…
Kaç kişi bilir onun Eskişehirli olduğunu? Ha “Bilsek ne olur?” diyeniniz de olabilir! “Bülent Kayabaş’ın ağzından duymadık ki bu kentin çocuğu olmakla öğündüğünü” diyeniniz de olabilir. Lakin sadece o değil ki, Fahrettin Cüreklibatur’un ağzından da duymadık öğünerek bu kentin çocuğu olduğunu. “Fahrettin Cüreklibatur kim?” diyen olursa açıklayalım; 8 Eylül 1937'de Eskişehir'in Alpu ilçesine bağlı Karaçay Köyü’nde doğan, aslen Kırım Tatarı olan, Eskişehir Atatürk Lisesi mezunu olan Cüneyt Arkın’dan bahsediyorum elbet…
Böylesi değerlerimize sahip çıkmayarak onları küstürmüş olamaz mıyız ne dersiniz? Kendi değerine sahip çıkmayan Eskişehirli ekolünün giderek yok olması; taşradan gelenlerin oluşturduğu kültüre teslim olmamıza neden olamaz mı? Kent ekolü olumlu bir birikimdir ya da gelenektir (zenginliktir). Dışarıdan gelen insanların o kentin ruhuna bürünmesinde hiçbir sakınca yoktur. Yani Yunus Emre ve Nasrettin Hoca’nın sevgi ve hoşgörüsünü, ruhunda yeşerten insanlar safında birikerek ‘Eskişehirli’ diye anılması ayrıcalıktır. Ama mevcut durum böyle midir sizce? Başka kentten gelip bu kentte yaşamayı tercih eden kalabalıkların Eskişehirli olmak gibi bir gayreti mi; ya da geldiği kent adına bir dernek kurarak “geleneklerimi yaşatacağım” gayreti mi daha ağır basmaktadır? TRT repertuarında iki yüzün üzerinde eseri bulunan (Eskişehirli)Yalçın Benlican bu kastettiklerimin ne kadar ilgi alanındadır mesela? Eskişehir’de ayak izleri olan Cemal Süreyya’yı ne denli önemserler? Durum böyle olunca da Eskişehir’in değerleri onların ne kadar umurundadır?
Bu tespitlerime; “Kardeşim bizleri asime mi edeceksiniz?” diye kazan kaldıracak güruhlar peşinen bilmelidir ki asimile etmek farklıdır. Kent kültürü ve o kültüre çeşitli coğrafyalardan gelip uyum sağlamak daha da farklıdır...
Sanatçı dostum, ağabeyim Erol Aykan şöyle diyor; rahmetli Bülent Kayabaş, Eskişehir’de kurduğumuz Ar Tiyatro’ya gelmişti. Nihat Karacan ve Erdinç Özkan’a “Size İstanbul’dan yardım edelim” demişti. Bizim kibirliler “Kendimiz yapacağız, yardım istemez” dediler. Tabi Ar Tiyatro eridi, bitti, yok oldu. Tipik Eskişehir sanatçı duruşumuz, sonuçlar böyle oluyor. Allah rahmet eylesin...
Gurbetteki Eskişehirlilerden Ercan Öztürk’de İstanbul’da yaşam sürdüren değerlerimizden birisidir. O da şu yorumda bulunuyor: Eskişehir Atatürk Lisesi bir yıldızını kaybetti. Bülent Kayabaş, Türk sinemasına ve tiyatrosuna büyük hizmetler vermiştir. Onun Eskişehir Atatürk Lisesi’nde bir eskrim (kılıç oyunu) ustası olduğunu pek az kişi bilir. Allah rahmet eylesin, nurlar içinde yat Bülent Kayabaş…
İşte şimdi ‘Eskişehirliyim’ diyenlerden bir yanıt bekliyorum!
Eskişehir Sevdası şiirinde;Burası Eskişehir ilkeli adamların, gururlu kadınların toprağı’ diyen Soner Yüksel kardeşim sen ne dersin?
Eskişehir’de adlı şirinde; ‘Sen Eskişehir gibi gülseydin, yüzümden yüzüne bir nehir akardı. Sesimizde üşüyen bir harf yalnızlığı şehrin kederine yürürdük birlikte, gülseydin Eskişehir gibi sen’ diyen Rahmi Emeç kardeşim ya sen dersin?
Ne oldu, ne değişti de burnundan kıl aldırmayan insanların giderek arttığı ve hoşgörünün yerini sevgisizliğe cehalete bıraktığı bir coğrafyaya dönüşmeye başladı burası?
Kibir, bu kentte barınmazdı bir zamanlar!
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi