Futbolda mucizeler!

27 Eylül 2016 09:13
A
a
Sütiş Eskişehir
Öncelikle beden eğitimi öğretmeniyim.
Koca yirmi beş yılım öğrenci cıvıltıları arasında geçti.
Ankara Atatürk Lisesi’nde stajyer öğretmen olarak başladığım mesleğimi, İzmir Atatürk Lisesi’nden emekliye ayrılarak noktaladım.
Voleybol branşım olsa da uzun yıllar amatör liglerde futbolculuk yaptım. Futbola yabancı olmasam da saygın okurlarımızın takip ettiği kadarı ile futbolla ilgili spor yazıları yazmaktan kaçınırım.
Birincisi spor yazarları varken kendime vazife saymam, şık bulmam. İkincisi de 3 F dayatmasına inanılmaz tepki duyanlardanım…
Bu gerçekler bağlamında bugünkü köşe yazımın konusunu futbol olarak seçtim. Çünkü futbol tarihindeki istisna olayları incelediğinizde kalecinin gol atması ilk sıralarda gelir. Penaltıdan gol atmasına aşinalık vardır lakin yetmiş metreden abanıp, hani tabir caiz ise ampul gibi takıp fileleri sallandıran kaleciler ister istemez unutulmaz…
Eskişehirspor'un kalesini koruyan 28 yaşındaki Belçikalı kaleci Ruud Boffin, kurtardığı penaltıların yanında yaklaşık 70 metreden attığı golle Muslera'nın tahtına göz dikti haberini okuduktan sonra golü de izledim defalarca. Her ne kadar rakip kalecinin acemiliği ya da şaşkınlığına denk gelse de, buna niyetlenmek ve bilinçli bir biçimde o şutu çekmek takdire şayandır kanımca. Boffin, rakip kalecinin gereksiz yere kalesinden uzaklaşmasını sezdi ve ağzı açık vaziyetteki branştaşını gafil avladı. Çok daha önemlisi de mağlup takımını son dakikada atığı gol ile mutlandırdı, bir puan kazandırdı…
Futbolculuk dönemlerindeki başarı grafiği inişli çıkışlıdır.
Öyle bir dönemi olur ki şanssızlıklar peşini bırakmaz futbolcunun.
Özel hayatındaki kötü gidiş, sakatlıklar, kendine güvensizlikler vs…
Anımsadığım kadarı ile bu genç kaleci (daha 28 yaşında) geçtiğimiz sezon takımı ligden düşerken, mevcut yönetimce gözden de düşürülmüştü. Çeşitli gerekçelerle takımından soyutlanıp ayrılacak konuma getirilmişti. Aynı kaleci, aynı takımda üstelik de Süper Lig’den düşmüş takımında harikalar yaratıyor gördüğünüz gibi. İşte benim anlatmak istediğim işin bu duygusal (ya da insani) boyutudur saygın okurlarımız. Yoksa maçın kritiğini yapmak, spikerin anlattığı gibi maçı dakika dakika yorumlayıp laf kalabalığı yapmak değildir ereğim. Bir sporcuya güven vermeye görün ya da tam tersi; bir sporcunun kendisine olan güvenini törpüleyin! Her şeyi bir anda ters düz edebilirsiniz işte. Kaleci; geçtiğimiz sezon başka yöneticilerin, başka teknik adamın gözden çıkardığı (hatta tukaka ilan ettiği) aynı kalecidir. Aynı kalecidir ama sanki bambaşka iki kalecinin hikâyesi yaşanmış ve yazılmaktadır. Profesyonel futbolda nankörlük bir yaşam biçimidir bunu da bilmesi gerekenler iyi bilmeli. Aynı kaleciyi yerle bir eden seyirci kitlesi, aradan geçen zaman sonrasında alır başına taç eder! İşte buradan çıkarılacak sonuç şu; elbette ki futbol bir ekip oyunudur, elbette ki bu futbolcular birer profesyoneldirler. Ama unutmamak gerekir bu kişiler insandırlar eti kemiği ve duyguları ile birlikte. Kazanmak da kaybetmek de yöneticilerin ve teknik adamın kontrolündedir. Güven verdiğiniz, samimiyetinize inandırdığınız ve profesyonelliği sevgi ortamında amatör ruhla birleştirdiğiniz her uğraş sonrasında başarıya yakın olan sizsinizdir. Bu sadece futbolda mı geçerli peki? Kesinlikle hayatın tüm alanında böyledir. Lider (ya da liderler) inandırıcılığını kaybettikleri an, yetersizliklerini ne yöntemle gizlemeye kalkarsa kalksınlar fark etmez. Menzile ermek noktasında sükûtu hayal onların kaderidir…
Boffin futbol tarihine adını yazdıran minik bir not düştü.
Ama bu başarıya en az kendisi kadar ortak isimleri de unutmamalı, haklarını vermeliyiz. En başta onu olumlu anlamda iyi yükleyen Alpay hocasına ve tabii ki gitti-gidiyor derken onun takımın bir neferi konuma gelmesini sağlayan yeni yönetime. Yönetimin liderliğini iyi sürdüren Halil Ünal’a; kısacası ekibe “helal olsun” demek boynumuzun borcu. Sadece benim değil elbet! İyi örnek teşkil eden herkesi alkışlamak kendisine adamım diyen herkesin boynunun borcu!
 
SİZİN SESİNİZ
 
FETÖ ile mücadele!
 
Takipçilerimizden Serkan Bey, bir internet gazetesinden fotoğraflı haberi yollayıp sorusunu eklemiş. Tabii ki yanıtını benden bekliyor; FETÖ ile mücadele bu kadar mıydı diyerek…
Gazete de; bir uçak dolusu bir kısmı üst düzey yönetici de olan iktidar milletvekilinin 2012 yılında Gülen Cemaati lideri Fethullah Gülen'le Pensilvanya'daki ikametgâhında çekilmiş fotoğrafı ortaya çıktı yorumu ile fotoğrafı paylaşmış. Fotoğraftaki isimleri şöyle sıralıyor:
AKP Kayseri Milletvekili İsmail Tamer, AKP Kayseri eski Milletvekili Ahmet Öksüzkaya, AKP Adana Milletvekili Fatoş Gürkan, AKP Trabzon Milletvekili Safiye Seymenoğlu, AKP Grup Başkanvekili ve Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz, AKP Tokat Milletvekili Dilek Yüksel, AKP Giresun Milletvekili Adem Tatlı, AKP Siirt Milletvekili Osman Ören, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Bitlis Milletvekili Vedat Demiröz, AKP Burdur Milletvekili Bayram Özçelik ve AKP Grup Müdür Yardımcısı Mustafa Özkan…
Haberden ilginç olanı da; AKP Kayseri Milletvekili İsmail Tamer’in fotoğrafın 2012 yılında çekildiğini belirterek, “Ben gitmek istemedim ama benim itiraz etme şansım kalmamıştı” açıklaması!
 
OZANCA
 
ÖPÜŞ TADINDA
 
Bir şiir
Tek bir şiir yazmalıyım
Uyağı rüzgâr olan
Yağmura bürünmüş soluğu
Bir gün
Tek bir gün kalmalı
Benden kalacaksa geriye
Bir öpüş tadı dudağımda
Ve bir öpüş tadında
Olmalı o şiir de… Ahmet UYSAL
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi