Bu hat emlak fiyatlarını artırır

Yapımı uzun süredir devam eden 75'inci Yıl – Sultandere – ESOGÜ tramvay hattı nihayet tamamlandı ve bugün itibarıyla vatandaşlara hizmet vermeye başladı. Böylece Eskişehir'deki tramvay hatlarının toplam uznluğu 55 kilometreyi bulmuş oldu. Tabii Kumlubel Hattı'nı da sayıyoruz. Bu hattın da en kısa sürede tamamlanacağının müjdesini aldık. Öncelikle emeği geçenleri tebrik edelim.

Ancak söz konusu tramvay hattı zamanında bitirilemedi. Doğal olarak da AK Partililer bu konuyu eleştirdiler. Ancak ben geçen senenin başından beri yerel yönetimleri de hükûmeti de acımasızca eleştirmemek gerektiğini ileri sürüyorum. Hükûmeti bu ekonomik krizden dolayı elbette eleştiriyoruz. Ancak ortada bir kriz varken yeni yatırımları istemek de çok gerçekçi değil. Paramız yok işte. Milletçe bu gerçeği kabullenelim artık...

Aynı Hükûmet, belediyelere giden paraları da haber vermeden kıstı. Dolayısıyla mevcut yatırımları tamamlamak bile başarı olarak değerlendirilmeli. Nitekim Yılmaz Büyükerşen de geçikmenin nedeninin pandemi ve dolar kurundaki dalgalanmalar olduğunu belirtti. Kendisine hak veriyoruz.

Ne sebepten olursa olsun, elbette bu hattın gecikmiş olması Eskişehir'deki trafik yoğunlaşması açısından kötüydü. Ancak şimdi söz konusu hat tamamlandı ve vatandaşımızın hizmetine açıldı. Muhtemelen söz konusu hat, 75'inci Yıl – Sultandere – Emek gibi mahallelerdeki emlak fiyatlarının da artmasına neden olacaktır. Bu hattın 10 gün süreyle ücretsiz olması da güzel bir jest. Ancak vatandaşlarımızı uyaralım; gereksiz yere toplu taşıma araçlarına binmesinler. Ne kadar yoğunluk varsa, virüsün yayılma ihtimali o kadar artıyor.

Biz bu işi beceremedik

Şehirlerimizi risk grubuna göre 4 ayrı kategoriye böldük ve mavi – sarı renkle ifade edilen düşük riskli illerde, bazı tedbirleri vatandaşın lehine gevşettik. Ancak ülkenin dört bir yanından gelen haberler, Türkiye haritasının giderek mavileşecek yerde giderek kızardığını gösteriyor.

Açık konuşmak gerekirse vatandaş olarak bu durumdaki en büyük kabahat, yine bizde...

İşte Eskişehir'i örnek alalım. Yılmaz Büyükerşen Bulvarı'ndaki bir bina karantinaya alınmadı mı? İşte Sarıcaka'nın Laçin Mahallesi de karantinaya alındı. Yine bazı okullarımızda da virüs görülmeye başladı...

Çin'den gelen kaliteli bir aşımız var. Ancak bu aşının tedarik edilmesinde sorunlar yaşıyoruz. Şimdi karanlığa küfür etmek yerine bir mum yakıp önümüze bakmamız lazım. Madem ki aşı geç gelecek, o zaman bizler de bireysel önlemlerimize devam etmeliyiz. Maske – Mesafe ve Hijyen kurallarına uymak çok zor değil. Ancak milletçe bu kurallara uyamadık. Disiplinli bir şekilde hareket edemedik. Yani biz bu işi galiba beceremedik.

Bir gazeteci daha hedef alındı

Ülkemizde bir gazeteci daha saldırıya uğradı. Sol görüşlü olduğu bilinen Levent Gültekin, Halk TV'deki bir programına çıkmadan önce 25 kişilik bir serseri grubunun saldırısına uğradı. Gültekin'in parmaklarını kıran bu sokak serserilerinin arkasında, ülkemizi kana bulamak isteyen karanlık mafya güçlerinin olduğu açık. Meslektaşım Levent Gültekin'in görüşleriyle benim görüşlerim siyahla beyaz gibidir. Ancak ne kadar farklı görüşlerde olursak olalım Gültekin'e yapılan saldırı basın özgürlüğüne yapılmış demektir. Umut ediyorum İçişleri Bakanlığımız bu saldırıyı aydınlatmak için elinden geleni yapacaktır.