AK Parti’nin seçimdeki “Atom karıncası” Ayşen Gürcan oldu!

AK Parti Eskişehir Milletvekili adayları açıklanana kadar adını sadece duyduğum Ayşen Gürcan, benim gibi Eskişehirlilerin de merak konusu olmuştu.

Araştırınca Anadolu Üniversitesi’nde 15 yıl akademisyen olarak çalıştığı, 2015 yılında Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kurduğu geçici Bakanlar Kurulu'nda 3 ay Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yaptığını öğrendik Prof. Dr. Gürcan’ın.
Genel seçimler sırasında yurttaş ile kurduğu bağ, güçlü halkla ilişkileri ile gazetecilerin radarına giren Ayşen Gürcan, aslen Burdurlu olması ve Eskişehir’den aday gösterilmesi konusunda zaman zaman eleştirilse de pek aldırış etmedi.
Genel seçimlerde Bilecikli birinci sıra milletvekili adayı eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ve ikinci sıra adayı Ayşen Gürcan seçilen iki isim olurken, AK Parti Eskişehir’de istediği sonucu alamadı.
Fakat…
Ayşen Gürcan seçimlerin hemen ardından AK Parti’deki ağırlığını, Eskişehir bürokrasisi ve yerel siyasette göstermeye başladı.
Bürokratik atamalardan belediye başkan adaylarının belirlenmesi hatta İYİ Parti’den istifa eden Nebi Hatipoğlu’nun AK Parti’ye geçiş sürecinde de Ayşen Gürcan’ın rol aldığını biliyoruz.
Bir adım daha ileri gedersek…
AK Parti’den Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmayı çok isteyen Nebi Hatipoğlu’na bu kapıyı aralayan önemli isimlerden biri de Ayşen Gürcan’dan başkası değil.
Adayların duyurulup çalışmalara başladığı ilk günden beri kampanyaya dahil olan, sürekli sahada başta Hatipoğlu olmak üzere tüm belediye başkan adaylarına destek olmaya çalışan Gürcan’ın bu çabası maalesef tam anlamıyla karşılık bulmadı. Bu süreçte Fatih Dönmez pek fazla çalışmalara katılmadı.
Ancak…
Beğenirsiniz veya beğenmezsiniz…
Siyasal tercihinize uyar veya uymaz…
AK Parti’de yerel seçimin “Atom karıncası” Ayşen Gürcan, milletvekili seçildiği 10 ayda, bir yandan Eskişehir siyasetindeki ağırlığını, diğer yandan da AK Parti’nin önemli bir siyasetçisi olduğunu ispatladı.
Buradan görünen o.

 CHP Eskişehir’de bunu hep yapıyor

CHP Eskişehir örgütü, belediye başkanları veya milletvekilleri…
Seçimler öncesi…
Bu seçimin yerel veya genel olmasına lüzum yok…
Seçim olsun yeter…
Kırgınlıkları, ayrılıkları, kavgaları, küskünlükleri bir tarafa bırakmayı çok iyi beceriyor.
Herkes işin bir ucundan tutuyor ve sahaya çıkıyor.
Kimse çalışmayı gurur meselesi yapmıyor.
Daha çok yurttaş ile temas edip milletvekili veya belediye başkan adayının kazanması için var gücüyle çalışıyor…
Sonuç?
Eskişehir’deki başarının altında yatan bir gerçek de bu.

Siyasi analizlere taş çıkaran yurttaş yorumu! 

Yerel seçimleri öncesi yapılan ve sosyal medyada önüme düşen bir sokak röportajı dikkatimi çekti.
Yaşı 65-70’lerde saçları ağarmış ismini bilemediğim emekli bir yurttaşın siyasi analizlere taş çıkaran sözleri şöyle:
“Sağ zengine, sol fakire çalışır. Bizim halkımız fakir. Açlık sınırının altında kalan milyonlarca insan var. 
Bu millet yine gidip sağ partilere oy veriyor iktidara getiriyor. 
Yine fakir, yine fakir. 
Buna rağmen sağ partilere oy vermekten geri durmuyor. 
Bu bir paradoks olmuş. 
Halbuki sol partilere oy verse kendisi gibi fakirlere çalışacak bir partiyi iktidara getirecek. 
Bunun idrakine bir türlü varamıyor…
Varamayınca da fakir kalıyor, cahil kalıyor. 
Zengin yine zengin. 
Olan bizim gibi garibanlara oluyor.”