Cihan Yıldırım yazdı
Politika yapan bir kişi nasıl büyür? Büyümekten etkili, güçlü ya da önemsenir hale gelmeyi kast ediyorum. Bunun pek çok yolu var. Kimi alanında uzmandır, hayli başarılıdır siyasete girer ve yükselir.
Kimi güç odaklarına yakındır, hak etse de etmese de bi şekilde önemli konumlara gelir.
Bazıları da tecrübelidir... Düşe kalka, ihanetlere uğraya uğraya yol alır.
Bir de ‘iş bitirici’ kimseler vardır. Söylediğiniz bir işi ciddiyetle takip eder, olması için tüm şartları zorlar... Ve sonunda size olumlu ya da olumsuz bilgi verir.
Burada ‘küçük işlerden’ bahsediyorum.
Kendini ‘büyük’ gören politikacıların dönüp bakmadığı, gündemine almaya tenezzül etmediği ‘ufak tefek’ işlerden...
Oysa bu ‘küçük’ görülen işler bizim gibi sıradan insanlar için çok önemli. Çözülmezse hayat kalitemizi düşürür, canımızı sıkar... Çoğu da para pul gerektirmeyen işlerdir.
Biraz ilgi, biraz takiple sonuç alınacak işlerdir bunlar.
AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Volkan Doğan göreve başladığı ilk günden itibaren sözünü ettiğim bu ‘küçük işlere’ çok önem verdi.
Kimin ne derdi varsa ilgilendi, dert edindi... Kendine gelen hiçbir talebi geri çevirmedi. Not edip unutmadı, sağa sola havale etmedi. Bürokratların ‘Bakarız’ cevabına ‘Bakmayalım, halledelim’ dedi...
Samimi bir şekilde çözmeye gayret etti. Bunun için de başta bürokrasi olmak üzere herkesi ve her şeyi harekete geçirdi.
Bir, üç, beş derken sorun çözdükçe talep çoğaldı. Kısıtlı imkanlarıyla İktidar’ın ‘iş bitirici’ adamı oldu.
İlginç sorunlarla karşılaştı... Ve onları çözerken ilginç yöntemler geliştirdi... Günün sonunda kendini de geliştirmiş oldu. Sorunları küçümsemeyen Doğan, aslında halkı küçümsememiş oldu. Vekil ya da belediye başkanı değildi ama kapısı ve telefonu en çok çalan AK Partili olmuştu.
Üç beş şahit olmuşumdur.
Böyle büyüdü Volkan Doğan...
Başka şeyler de yaptı şüphesiz. Ama bugün ‘efsane’ olmasını kimsenin derdini küçük görmemesine borçlu.
Politikada güçlü olmak önemli. Daha önemlisi ise o gücü nerede ve nasıl kullandığınızdır.
Volkan Doğan ‘yeni siyaset’ kurgusuyla örnek alınmalı. Ve ne kadar büyürse büyüsün bizim, halkın ‘küçük işlerini’ çözmekten vazgeçmemeli.