Eskişehir haberleri
- Metin Bey, bize Türkiye’den İngiltere’ye gidiş serüveninizden bahseder misiniz?
Bu sırada ülkede durumlar yine değildi tabii bombalar patlıyor, İstanbul mayın tarlası nereye bassanız patlayacak. Ardından darbe oldu ardından ekonomik kriz oldu… Derken, İstanbul’a turist gelmedi, kesildi birden. Baktım olacak gibi değil hoteli mal sahibine devredip vize işlemlerimi başlattım. 2016 yılında Londra’ya geldiğimde eşim beni hava alanında karşıladı.
Burada farklı yerlerde çalışmaya başladım. Geçtiğimiz mart ayına kadar Marriot Hotel’in resepsiyonunda bilfiil çalıştım. Bu arada bir şirket kurdum, yazılım yapabilen biriyim, kendimi o konuda geliştirmiştim biraz. Yaklaşık altı ay sonra şirketi kurduktan sonra küçük bir online satış sitesi yaptım. Siteyi geliştirmek için İstanbul’dan mühendis bir arkadaşımdan yardım aldım. Şimdi daha da büyük bir projemiz var. Bu ayın sonunda bitecek. Hastalanmasaydım şimdiye bitmişti. Kısmetse bu ay sonunda bitecek.
- Eşinizle birlikte Koronavirüse yakalandınız? O süreçte neler yaşandı?
- Tedaviye nasıl başlandı ve nasıl devam edildi? Hastalığa ilk yakalandığınızda ve tedavi olduğunuzda neler düşündünüz?
Eşim beş günün sonunda öksürmekten artık konuşamıyordu ambulansı aradık, geldiler. Oksijen seviyesine baktılar, düşük çıkında onu alıp hastaneye götürdüler. Ben evde yalnız kaldım, halim yok, birde hanımın durumu psikolojik olarak etkiledi beni. Kendinizi mi düşüneceksiniz onu mu?Eşim gittikten sonra bende de öksürük başladı. Derken öksürük beni üçüncü gün nefessiz bıraktı.Bir taraftan da eşimle mesajlaşıyorum. Allahtan hanım tecrübeli, 15 yıllık hastane deneyimi var, burada büyümüş okumuş ne istediğini biliyor. En son kendisi ile konuştuğumda nefes alamadığımı ve zorlandığımı söyledim. Sağ olsun hemen ambulansı aramış.
Ambulans geldi, oksijeni ölçtüler düşükmüş hemen burnumdan oksijen verdiler. Tabii başka hastalığım var mı diye sordular. Bana test yapmadılar eşimin hastalığını anlattığım için mahalle doktorumuzdan bilgilerime online olarak ulaştılar. Zaten orada bütün hastalıklarınız, şikayetleriniz, aldığınız ilaçlara ulaşabiliyorlar.
8-9 saat hastanede kaldım. Bana oksijen ve serum verdiler. Ardından doktorum ciğerlerimin filmine bakarak tüm ciğerlerimi kapladığını, durumun kötü olduğunu söyledi. Ama hastanedeki manzarayı görünce en iyisi bendim diyebilirim. Doktor, seni yatırmayacağım hastane senin için daha tehlikeli, eğer kötüleşirsen yine gel, dedi.
Ambulansla gittim taksiyle döndüm. Her tarafınız ağrıyor, yemek yiyemiyorsunuz… Evde ateş ölçere her yarım saatte bir bakıyordum, çok yüksekti. 23 Mart’ta düştüğüm korona pençesinden 7 Nisan’da ateşimin 37 derecenin altına düşmesiyle rahatladım.
Bu arada eşimden de iyi haberler geldi, 2-3 güne taburcu edecekler, dedi. O da moral oldu. Gece sabaha kadar en az 5 defa uyanıyordum sırılsıklam sanki ciğerim küçülmüş gibi hissediyordum. Hanım geldikten sonra daha iyi olduk, en azından destek verdik birbirimize. Onda ayrı tecrübe, bende ayrı tecrübe derken ayaklandık biraz.
Aradan bir hafta geçti ama derin nefes aldığımda göğüs kafesim çatlayacak gibi oluyordu. Mahalle doktorunu aradım durumu anlattım. Hastalık yeni olduğundan onlar da hiçbir şey bilmiyorlar. Onlarda bu hastalığa yakalananlardan bir şeyler öğrenmek için durmadan soruyorlar. En son, kalbine zarar vermiş olabilir, hastaneye git kalbine baksınlar, dediler. Orada ciğerlerime az oksijen gittiğini gördüler. Kalbimde sorun yokmuş ama ciğerlerim hasar görmüş ve hala etkisinden kurtulamamış. Bir hafta daha dışarı çıkma, maske kullan ama bağışıklık kazanmış tebrik ederim, dedi. Bu nefes problemi 12 hafta sürebilir. Bu arada yemene içmene dikkat et spor yap, artık bulaşmaz sana fakat zayıf düşme, dedi.
Ateşim yaklaşık 10 gün 38 derecenin altına düşmedi.Beni en çok ateş ve ateşe bağlı iştahsızlık zayıf düşürdü. Yoksa normalde sağlam bir bünyem vardı.Sigara içmiyordum,içki içmiyordum, kilom yoktu,başka bir kronik hatalığım yoktu.
- Bu süreçte Türkiye’nin ilgili birimleri sizinle irtibat kurdu mu? Türkiye’ye gelmeyi düşündünüz mü?
- Türkiye’den takip ettiğimiz kadarıyla İngiltere, salgın sürecini pek de iyi yönetemediğine yönelik haberler okuyoruz. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Türkiye’ye gelmeyi düşünüyor musunuz? Uçak konusunda bildiğim kadarıyla sıkıntı var.
- Hemşerilerinize neler söylemek istersiniz?
Size de çok teşekkür ediyorum Ali Bey, kalın sağlıcakla. Lütfen koronayı hafife almayın, inanın öldürüyor.