Zihni Çalışkan: Hiçbir zaman fitneye düşmedik!

Eskişehir AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan, ES TV’de yayınlanan Eskişehir’in Nabzı programının konuğu oldu. Programda Ali Baş, Arif Anbar, Kerem Akyıl’ın sorularını yanıtlayan Çalışkan, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.Seçim sonrası genel bir değerlendirmede bulunan  ve ittifakta ikili bir kırılma yaşandığını ifade eden Çalışkan, “Eskişehir'de 31 Mart seçimleri bizim uzunca müddet hazırlandığımız, teşkilatlarımızla birlikte, parti disiplin içerisinde, genel merkezin prensipleri doğrultusunda Sayın Cumhurbaşkanımızın da 11 madde altında yayınladığı projeler doğrultusunda bu seçimi kazanmak adına elimizden gelen çabayı gösterdik. Tabii ilçe belediyelerimiz de çok büyük ama büyükşehir belediyesini kazanmaya ilişkin çok büyük bir hem hevesimiz var hem de şehri büyükşehre dönük projelerle, yeni hizmetlerle, farklı proje uygulamalarıyla tanıştırma ve şehrin hak ettiği bir tık üste çıkmasına ilişkin çaba gösterme niyetimiz vardı. Seçmenimiz farklı bir takdir kullandı. Açıkçası bizim için sürpriz oldu. Ben seçimin çok ortada olduğunu özelikle Odunpazarı'nda seçimin kazanabilecek yerde olduğunu, Tepebaşı ve büyükşehrin de özellikle seçim kampanyası sonrasında kazanabileceğine ilişkin kişisel kanaatim ve değerlendirmem vardı” ifadelerini kullandı.

İL BAŞKANLIĞINDA NASİPTEN ÖTE YOK!

Çalışkan, “Başarısızlık sonucunda günah keçisi genelde il başkanı oluyor. Sizi de günah geçişi ilan etmeye çalışıyorlar. Siz bu başarısızlığı üstünüze alıyor musunuz?” sorusunu şu şekilde yanıtladı: “Bir başarısızlık varsa bunda bizim payımız var. Yaparlar. Sağ olsun arkadaşlarımız.  Ben 2003 yılından itibaren AK Parti’de siyaseti olabildiğince belli değerlere etik ölçülere bağlı kalarak yapıyorum ve bunu da şehirde kendimle bağdaştırarak birleştirerek bir karakter ortaya koyarak yapmaya çalışıyorum. Ne bu anlamda dehşet bir şekilde ve acilen koltuğa ihtiyacım var ne de sosyal çevrem bu anlamda beklenti içerisinde olan kişiler. 2014’de il başkanlığı için gittiğimizde nasip olmadı. Ama 2018’de ben il başkanı olduğumda ben İspanya’daydım. Yani nasipten ötesi yok. O söylediğiniz arkadaşlar bugün hesap yapan arkadaşlar. Onlara nasip olup olmayacağını da hep beraber yaşayacağız. Biz kendimize ilişkin kısımda bundan olması muhtemel il başkanları veya geçmiş dönemdeki il başkanlarından daha az çalıştığımızı daha az çaba sarf ettiğimizi değerlendirmiyoruz. Yerel seçimlerin genel seçilere nazaran daha farklı kısasları ve kriterleri var. Bizim yönetimimizin kendine güveni tam çalışması tam bizim prensiplerimiz genel merkezimizin prensipleri”

MHP'YE TEŞEKKÜR ETTİ
Cumhur İttifakı olarak samimiyet anlamında kenetlenmiş bir yapıyla hareket ettiklerinin altını çizen Çalışkan,“ Başta il başkanımız olmaz üzere MHP’li ilçe başkanlarımızın tamamına, keza ocak başkanlarımıza, vekilimiz Nurullah Bey’e tekrar tekrar tüm çalışmalarında dolayı tebrik ediyorum. Çünkü hiçbir zaman bu noktada fitneye düşmedik. Herhangi bir sorun çıkma anında her birimiz bir telefon kadar uzaktaydı. Bizler bazı şeyleri eksik ve hatalı yapmış olabiliriz yoksa seçmenin bu anlamda bir hatası olmaz. Gönle girmede sıkıntı yaşamışızdır ve ulaştığımızda belki yerelde çözülmeyecek sorunları vardır. Yerelde çözülemeyecek sorunlar belki yerelde sorun olmuştur. Ama biz yerelde çözebileceğimiz tüm sorunları çözmek adına çaba sarf ettik” dedi.

KARACAN YOKTU
Seçim gecesi sonuçlar belli olmaya başlayınca neler konuşulduğu sorusu üzerine, milletvekilleri ile birlikte takip ettiklerini belirten Çalışkan, “İl başkanlığında yukarıda bizim toplantı odamız var. Toplantı odamızda bizim SAS sistemimiz var. Daha hızlı sonuçları aldığımız bir sistem. Orada birlikte seçim sonuçlarını değerlendirdik. Bizim 8-8 buçuk saatlerinde SAS’a yansımalar, televizyona yansımalar iyiydi, öne de geçtik hatta. Tabi bu beklentilerimiz doğrultusunda sonuçlanmadı. Ne konuştuğumuzu net hatırlamıyorum ama hep umutlu olduğunuz mahallelere ilişkin seçim sonuçlarını irdelemeye devam ediyorsunuz, oradaki oy oranlarınızın artışı veya Emek’te 3’e katladığınız kısım 3.1’e 3.2’ye gitmiş mi veya 4’e katlanmış mı onu önemsiyorsunuz. Çamlıca’daki oyun ne noktaya gittiğini değerlendiriyorsunuz. Bu kıymetli hale geliyor çünkü Emek ve Çamlıca nüfusun yoğun olduğu mahalleler” diye konuştu. AK Parti MKYK üyesi ve Milletvekili Harun Karacan’la seçim sonuçlarıyla ilgili bir görüş alış verişinin olmadığını kaydeden Çalışkan, o gecede yanlarında olmadığını aktardı.

SORGULAMAYA HAKLARI YOK
Seçimlerin ardından AK Partili bazı il başkanlarının istifasını değerlendiren Çalışkan, “AK Parti’nin prensiplerinde göreve ilişkin kıstaslar ve sonlandırmaya ilişkin de kıstaslar var. İstişare etmeden bunların hiçbiri olmaz. Tüm il başkanlarımız mutlaka istişare etmişlerdir. Ben hatta İzmir İl Başkanı’nın basına ilişkin beyanatlarını da okudum. Genel merkeze gitmiş, istişarelerde bulunmuş, bu kadar net. Bu değerlendirmeleri ayın 26-2728’inde yapacağız. Hiç heyecanlanmaya, telaşlanmaya, acil bir şeye ihtiyaç yok. Önümüzde zaten uzunca bir süreç var. Ben kendime ilişkin kısımda şehre tekrar kendimi anlatmak ve ispat etmek durumunda olduğumu değerlendirmiyorum. AK Partililiğime ilişkin ve 2003’teki görev alışımdan, bugüne kadar mücadeleme ilişkin de herhangi birinin bunu sorgulamaya hakkı olmadığını değerlendiriyorum. Bu kadar net, bu kadar basit. Sayın Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız bize görevi verdi. Görevimizin başındayız. Teşkilatlarımızı mahzun hale hiçbir zaman getirmeyiz. Onların her zaman arkasında da, yanında da dimdik dururuz. Görevimizi de layıkıyla yapmaya devam ederiz. Bana muhalefet eden milletvekilimiz yok. Benim gibi herkes ile uzlaşı içinde olan bir kişiye kim muhalefet eder. Ben herkesle uzlaşı içinde devam etmeyi seven, uzlaşı kültürünü de benimseyen birisiyim.” diye konuştu. Çalışkan, Milletvekili Karacan’ın o gün yanlarında olmamasını ise, “Herkesin farklı yerlerde farklı görevleri var. Bunlar kıymetli şeyler, herkesin aynı anda, aynı yerde bulunması da çok manalı değil zaten” ifadeleriyle yorumladı.

KALBİMİZİ BUNA YORMAYIZ
AK Parti içerisinde seçim dönemi CHP için çalışan partililerin olup olmadığı sorusuna Çalışkan, “Birçok kanaldan bize veri akışı gelir. Ben hiçbir AK Partili dava arkadaşımın farklı değerlendirmeler yaptığı kanaatinde değilim. Bu seçimi herkes sonuna kadar kazanmak için mücadele etmiştir. Buna inanır, bunu bilirim. Ama velev ki bunların içinden binde bir arkadaşlarımızın hata yapmış olma ihtimali var ise ve bu hatalarını sürdürüyorlar ise bizim mekanizmalarımız var, bu mekanizmalarımız doğrultusunda hareket ederiz. Bizim sade üyesinden, en üstteki arkadaşımıza kadar her arkadaşımızın seçimi kazanmak adına çaba sarf ettiğini biliyor ve inanıyorum. Ancak buna ilişkin herhangi bir arkadaşımız için bir veri gelirse buna bakarız. Ama bunu olumsuz, kötü niyetli değerlendirmeyiz. Bir hata varsa da hatayı ortadan kaldırmak için çaba sarf ederiz. Kimsenin kasten hareket ettiği kanaatinde olmayız. Kalbimizi de buna yormayız” cevabını verdi.  

AK PARTİ’YE BİR ŞEY OLMAZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti yönetiminden ayrılması halinde neler yaşanacağı sorulması üzerine Çalışkan, “2002’de başlayan bu siyasi kazanımlara ilişkin yolculuk bir beraber yürünen aşka, beraber ıslanılan yollara  dönüşmüştür. Sayın Cumhurbaşkanımıza ilişkin sevda gönüllerde büyüyerek devam etmiştir. Cumhurbaşkanımıza ilişkin sevdadan ve sevginin gözyaşlarına dönüştüğünü ben en iyi vilayet meydanında gördüm.  Birçok arkadaşımız sadece cumhurbaşkanıyla göz göze gelmek için çaba sarf ettiği bir yerde onların bu isteklerini yerine getiremedik. AK Parti’ye bir şey olmaz. Allah cumhurbaşkanımıza selamet versin, başımızdan da eksik etmesin. AK Parti davası kurumsal yapıya dönüşmüş bir davadır” dedi. ALPU YOLUNU BİTİRİRİZ Pek çok kaza meydana gelmesi nedeniyle şehrin gündemine oturan Alpu yolu için Çalışkan, “Alpu yolunu bitiririz biz endişe etmeyin. Sarıcakaya yolunu bitiririz. Seyitgazi Belediyesini kazanmamıza bağlı olmaksızın gerekirse yine aynı şekilde güney ve kuzey çevre yolları dahil olmak üzere biz milletimize hizmet etmeye devam edeceğiz. Çünkü başarımızın temel kaynağı da bu. 
Milletimiz bizim baş tacımız, onlara hizmet etmekten başka cumhurbaşkanımız olmak üzere herkes hem lezzet alıyor hem de bunu önemli sayıyor” dedi.

ENGELLESEYDİK BAŞKANLIK YAPAMAZDI
Büyükşehir Meclisindeki bundan sonraki tavırlarının nasıl olacağını değerlendiren Çalışkan, “Şimdi sayısal çoğunlukları var. Eğer engelliyor olsaydık bugüne kadar belediye başkanı, belediye başkanlığı yapamaz idi. Biz her seferinde destek olduk. Her seferinde de destek olmaya devam edeceğiz. Şehrin o kadar çok sorunu var ki. Eskişehir’de yaşayan fert olarak hizmet beklentisi içerisindeyim. Az önce söylediğim gibi bizim projelerimize değer vermedi seçmenlerimiz mevcut varsa o projelere değer verilmesi gerekiyor. Gündoğdu 1-2-3 meclisten geçti. Görelim ne kadar sürede toparlayacaklar? Nasıl yapacaklar? Nasıl sonuçlandıracaklar? Meclisten geçti önleri, yolları açık. Tepebaşı’nda Baksan Sanayi, Odunpazarı’nda küçük sanayi insanlar mağdur. Ulaşım master planı ya yenilenmeli ya da yeniden yapılmalı. Otopark problemi büyük bir sorun. 2010 yılına kadar yapılmış hiç otoparkımız yoktu. Bu şehre otopark yapılması lazım diye diye otopark yaptık. Bakın biz Millet Bahçesi’nin altını 500-600 araçlık otopark yapacağız. Trafik sorunu zaten var. Belediye başkanı istihdam yapar mı? Sonradan baktık ki CHP Belediye Başkanları da istihdama ilişkin projeler geliştiriyorlar.  Zaten bunu da geliştirmek lazım. Sanayinin önünü açmak lazım. Mesela bizim TÜLOMSAŞ gibi bir devimiz var. Bu kıymeti aynı kıymette devam ettirip, değerlendirmemiz lazım. Şehrin imar problemlerine dair siz üzerinize düşeni yaparsanız veya sanayi bölgesiyle ortak projeler geliştirirseniz bu şehre katkı sağlarsınız.

DOLULUK SAĞLANAMADI
Şehrimizde yer alan Hasan Polatkan Havaalanından gerçekleştirilmesi istenin tarifeli uçak seferlerine değinen Çalışkan, “Bunu birkaç defa denedik biliyorsunuz. Bizde buna benzer taleplerimizi bakanlarımıza ilettik. Burada belki akslar doğru yere kurulmuyor olabilir. Mesela daha önce denendi İstanbulEskişehir-Antalya,  bir firmanın 60 kişilik uçaklarında bile yeterli doluluk sağlanamadı. Allah rahmet eylesin Sayın Kemal Unakıtan yaklaşık 2 saat 45 dk sürecek yolu hepimize o zaman maliye bakanı olarak kazandırınca. Buradan arabayı çalıştıran soluğu İstanbul’da alıyor. Belki bunu doğru konumlandırmak Antalya üzerine olabilir. Antalya 5 saat. Havaalanı Brüksel uçuşlarına açık. Özellikle ocak ayında umre uçaklarının hepsi buradan dolup, uçuyor. Bakanlarımızı, Cumhurbaşkanımızı uçaklarla burada karşılıyoruz. Havaalanı çalışıyor fakat rantabl kısmını hep beraber değerlendirmemiz lazım. Bunun bir tarafında Sanayi Odası, Ticaret Odası mutlaka olmalı. Bu dolulukları sağlayacak noktada hareket etmeliyiz. Evet ihtiyaçtır fakat doğru istasyonları belirlememiz lazım” ifadelerini kullandı.

ALGI YÖNETEREK SEÇİM KAZANILABİLİYORMUŞ
Programda bir izleyicinin CHP’li belediyeler hiçbir şey yapmadıysa seçimi nasıl kazandı sorusuna Çalışkan, “Algı yönetimi eğer bir başarıysa, algı yönetimiyle. Şunu söylememiz yakışı kalmaz, ben konuşmamın en başında şunu söyledim, ‘Bugüne kadar emeği kimin geçmişse Allah onlardan razı olsun’ ama daha iyisini yapmak için çaba sarf etmeliyiz. Algıyı yönetememek bir eksiklikse bunu değerlendiririz. Sadece algıyı yöneterek seçim kazanılıyorsa, algıyı nasıl yöneterek seçim kazanırız bakarız. Ama biz hep şunu yaptık, algı kadar kıymetli projeler, bizim neler yapabileceğimize dair değerlendirmemizi de halkla buluşturma gereği duyduk. Sadece algı yöneterek seçim kazanılabiliyormuş” dedi.

DAVA SÜRECİ BEKLENMELİ
Çalışkan’a, Alpu Ovası’nda sondaj makinelerinin görüldüğünün hatırlatılmasıyla, termik santralle ilgili tavırları soruldu. Çalışkan, “Bugün haberlerde bende gördüm. ÇED Raporuna ilişkin dava sürüyor, biliyorsunuz. Davanın sonucunu beklememiz, davanın kararına da hepimizin saygı duyması gerekiyor. Ondan sonra bu meseleyi daha detaylı konuşmamız lazım. ÇED Raporuna ilişkin herkes hukuki haklarını kullanıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız hukuka ilişkin kısımda, hukuka herkesin saygılı olması gerektiğini söylüyor. Şehrimizin birçok kazanımlara ihtiyacı var. Ben daha öncede anlattım, şehrimize yaklaşık 90 km uzaklıkta Adularya Termik Santrali var. Ben gittim gördüm orayı. O termik santralin hemen karşısında bir termik santral daha var. Yani şehrimizde termik santraller var. Bizim bunu bir başka yöntemle değerlendirme şansımız var mı? Bunun da sorgulanması lazım. Raylarla, askılı teleferiklerle bunun taşınması olabilir. Maliyetsel anlamda hangisi doğru yere giriyor bunu da değerlendirmek lazım. Buradaki kömür rezervi kıymetli bir yerde duruyor. Kalorisi düşüktür yüksektir ama şehirde bir kömür rezervi var” diye konuştu.

HİZMETLERİN TAKİPÇİSİYİZ
Son olarak Çalışkan, seçim sonuçları ve bundan sonraki döneme dair şu ifadeleri kullandı: “Eskişehir halkı, ‘Diğer belediye başkan adaylarının projelerini kıymetli bulduk’ diyor. Biz kendimize ilişkin kısımda şunu değerlendiriyoruz, mutlak suretle bu proje anlatımı dışında başka ne eksiğimiz var onu da sorgulamamız lazım. Biz hizmetlerin takipçisi olacağız. Sonuna kadar eleştiri, hep eleştiri değil, iyi yapılanları da desteklemeye devam edeceğiz. Yatırıma dönüşecek her şeyin arkasındayız. Ancak bütçenizi olmayacak şeylerde harcadığınızda da bilin ki biz sizin peşinizdeyiz. Bunların böyle harcandığını da gördük.”

EKONOMİ EK OLMUŞ OLABİLİR

Bu seçimde Cumhur İttifakı’nın rakamsal anlamda yaşadığı gerilemenin ekonomik sebeplere bağlanması ile ilgili konuşan Çalışkan, “Bu Türkiye’nin tamamında benzer yorumlanabilir. Bunlar sebepler arasında EYT’yi de değerlendirebiliriz. 3600’e ilişkin beklentileri de değerlendirebiliriz. Belki çıtayı çok yukarıya koyduk hizmete ilişkin kısımda ne vaat edersek hepsini gerçekleştirdik beklentiyi çok yükselttik. Halkımızın bu yöndeki beklentilerini de belki karşılarken zorlandık. Birçok şey söyleyebiliriz. Ekonomik nedenler de buna ek olmuş olabilir. Ekonomik nedenlere ilişkin kısımdan başka faktörler de ön plana çıktı. Kalkıp bize Pazar torbasını atıp domatesin biberin parasını görüyor musunuz tarzında tepkiler almadık. Bizim halkımızın enteresan bir özelliği var. Bu konuya ilişkin kısmı kendi aralarında detaylıca ve uzun konuşsalar bile siyasetçilere nezaket gereği bunu yapmıyorlar. Biz kendi içimizde bu değerlendirmeleri yaptık. Evet, bunların etkisi olmuş olabilir ama ne derece etkisi olduğunu işte bu yapacağımız toplantılarda değerlendireceğiz. Ben ülkenin birçoğunda AK Parti’nin kazanmış olduğu belediyelere rağmen bunun her yerde aynı oranda etkili olduğu kanaatinde değilim. Ama domatesin, soğanın, patatesin fiyatı hemen hemen her yerde aynıydı. Sakarya’da da İzmit’te de Bursa’da da aynıydı” ifadelerini kullandı.