Yılmaz Büyükerşen: Vatandaş kandırılıyor

ABONE OL:google news abone ol butonu
Videoyu Aç Yılmaz Büyükerşen: Vatandaş kandırılıyor
A
a

ES TV’de yayınlanan Vaziyet programında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, 8 mahalleyi kapsayan Afet Riski Alan Projesi ve Gündoğdu Kentsel Dönüşüm Projesi ve 2019 yerel seçimlerine yönelik çarpıcı açıklamalarda bulundu

Sütiş Eskişehir
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, ES TV’de yayınlanan Vaziyet programının konuğu oldu. ESGROUP Genel Koordinatörü Ali Baş, Köşe Yazarlarımız Cihan Yıldırım ve Arif Anbar’ın sorularını yanıtlayan Büyükerşen, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Afet riskli alanlarla ilgili konuşan Başkan Büyükerşen, “Afet riskli alan kanunu çıkınca insanın canı malı mülkü tehlikededir. Olası bir depremde vatandaş ve devlet zarara uğramasın. Afet riskli alanlarda çağdaş şehir yaşam koşulları orada gösterilecek. Porsuk kıyısı için bakanlar kurulu kararı gerekiyor.” dedi. AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan’ın projelerinde kentte ‘yeşil alan yok’ söylemlerini değerlendiren Büyükerşen, “Yeşilleri çıkarttık. Yüzde 2,5 mevcut halde. İTÜ’nün yaptığı projeyle yüzde 2,5’tan yüzde 12,3 oluyor. Projeyi beğenmiyorlar, revize edin diyorlar. Yani buna ben ‘olmayacak hacıyı deve üstünde yılana sokturmak’ diyorum. Tavır nedeniyle. Şimdi ne yapacağız diyorum. Birinci istediği revizyonu yaptık. Yeşiller daha da arttırılıyor. Son revizyon 24 Nisan 2018’te bakanlığa teslim ettik. Yeşil alan yüzde 2,5’tan ilkinde 12’ye çıkıyor. İkincisinde yüzde 15,3 çıkıyor. Son revizyonda da 16,5’e çıkıyor. Bu da kişi 
başına düşen yeşil alanın üstüne çıkıyor Eskişehir’de. Bakanlığın en son teklifi daha da büyütün. Büyüttük” ifadelerini kullandı. 

BEN TARAF DEĞİLİM

Afet Riskli Alan Projesi yürütmesini durduran Danıştay kararına değinen Büyükerşen, “Ben bakanlığı sıkıştırıyorum. Hatta bir danışman tuttuk. Her gün bakanlığa gidiyor. Sorun bakanlığa her an bir deprem olursa buradaki vatandaşlar can ve mal kaybına uğrarsa bunun sorumlusu kim? Siz hükümet olarak üstlenmeniz gereken afet riskli alan projesini Büyükşehir Belediyesinin üzerine attınız, siz yapın dediniz. Bizim yapamayacağımızı düşünüyorlardı. Yoksa hükümetin üzerine atlayabileceği bir proje. Kolay yapabilecekleri bir projeydi. Biz kabullendik. Sırf bize yıkabilmek için de maliyetin yarısını vereceğiz dediler. Yarısını verdiler. Bu büyütme hikayesi yeni çıktı. Devamlı haber gönderiyorum. Ben belediye olarak suçlu değilim. Çünkü ben belediye olarak bu projeleri hazırlattım. Ben yönlendirmedim, bilim ne gerektiriyorsa o yapıldı. Bugüne geldik, kaçak noktaları da yok. Bu arada vatandaş da projeyi gördü. Bu projede yıkılıp yapılacak evler için paranın Eskişehir’de kalmasını düşündüm. Eskişehir’i her zaman düşünürüm. Yol hastane yapıldı ama paralar Eskişehir’e kalmadı. Eskişehirliler nal topladı. Eskişehir müteahhitlerini topladım projeyi anlattım. Sizlerle iyi anlaşırız vatandaş sizle iyi anlaşır. Para Eskişehir’e kalsın. Gayrimenkul ortaklığı kuracaksınız ve aranızda pay edeceksiniz. Teşekkür ederiz dediler. Düşündüler ses seda çıkmadı. Ne oldu diye sordum. Ne yazık ki son olarak birden bire kararı veren Bakanlar Kurulu kararıdır. Porsuk kıyısındaki bir gayrimenkul sahibi vatandaş bakanlığa dava açıyor. Ben açtırıldığını düşünüyorum doğru veya yanlış. Ama böyle bir şey olduğu muhakkak. Çünkü bunun geciktirilmesi lazım. Farkındaysanız Danıştay iptal etmiyor, yürütmeyi durduruyor. Ne demek durdurmak, bekleyedursun bakalım. Seçimlerden sonra gelişmelere göre ya belediyeye ya da TOKİ’ye yaptırırız. Hükümet karşımızda. Hem icat ediyor hem karşı çıkıyor. Yapacak bir şey yok ben taraf değilim. Bize tebligat da yapılmadı. Biz AKP İl Başkanından öğrendik. İl Başkanı biz haklı çıktık dedi. Vatandaş kandırılıyor, uyutuluyor. Bu proje şimdi uykuda. Bize yap deseler seçim öncesinde başlayacağız. Seçim arifesinde başlamamızdan da rahatsız oluyorlar. Projeyle yerine göre kat hesaplanarak yapıldı. Yüksek katlı da var. 5 ile10 kat arasında değişiyor. Mevcut yerlerde nüfus artışına göre sosyal donatı da büyüyor” ifadelerini kullandı.

Çalışkan dersine iyi çalışmamış

Afet Riskli Alan Projesi kapsamında yeşil alanlarla ilgili eleştirileri yanıtlayan Büyükerşen, “Herhalde kerpiçten şehir kuracak değildik. Betonsuz inşaat yapmak mümkün değil. Gökdelen de yapsan tek haneli bina da yapsan hele afet riskli yerlerdeysen deprem riski varsa betonu kullanacaksın. Ben bir hayli güldüm sevgili Zihni’nin beton doldurmuş oralara demesine. Anlaşılıyor ki Zihni kardeşimiz dersine çok iyi çalışmamış. Soyadı Çalışkan olmasına rağmen inşallah bundan sonra öğrenmiş olur. Muhtemelen programı izliyordur. Şu gördüğünüz hali hazırdaki durumu Eskişehir’in. 8 mahallenin yüzde 47 doluluk yani beton kullanılan yapılar var. Altta da beton doluluğundan fazla yüzde 53 yeşil alan var. Ve boşluklar var. Birinci projemizde beton doluluk oranı yüzde 36,1, yeşil yani boşluklar parklar refüjler yüzde 63,9. İkinci projeye geçildiğinde yüzde 33,4 yapı doluluk yüzde 66,6 da boşluk yani parklar dinlenme yerleri refüjler. Bakanlığın “hayır olmadı bir revize daha yapın” dediği proje de beton kitle oranıyla boşluk alanlar yüzde 34’e çıkıyor. Buna yeşil alan yapılabilir alan yüzde 66. Neresi beton doldurma? Yüzde 13 beton azalıyor. Eğer projeyi uygulayabilseydik yüzde 34 olacaktı” dedi. 

Deprem olursa sorumlusu kim?


Afet Riskli Alan Mağdurları Derneği’ne değinen Büyükerşen, “Afet Riskli Alan Mağdurları Derneği diye dernek kuruldu. Aklımda kaldığı kadarıyla bir avukat vardı. Yönetim üyesi vardı, bir jeolog vardı. Onlar da televizyona çıktı. Niye bu böyle neden böyle dönüyor diye eleştirdiler. Bu bizim işimiz değil. Bu hükümetin bakanlar kurulunun elindeki verilere göre binasını çürük bulduğu hudut olarak ya da zemin etüdü olarak çıkıyor. Biz teknik adam değiliz. İlginçtir ekip bu yürütmeyi durdurma kararı çıkmadan önce biz ikinci defa tadil edip de planı bakanlığa gönderip de sormaya başladığımız bir soru vardı. Depremin ne zaman olacağı belli değil. Buranın afet riskli alan olması ve afete karşı yenilenmesi için bakanlar kurulu karar aldı proje yetkisini de bize verdi. Halbuki hükümet kendisi yapabilirdi. Ama büyükşehir belediyesine bıraktı. Hangi hükümet bıraktı? Adalet ve Kalkınma Partisi bıraktı. Bunda iyi niyet dışında bir şey düşünmek istemiyorum. Çünkü kendileri kolaylıkla yapabilecek olmalarına rağmen bizim üzerimize yıkması bizim bunu yaptıramayacağımız, bu projeyi hazırlayamayacağımız düşünülüyordu. Ama biz onu boşa çıkarttık. Maliyetini de yüklendik ve İTÜ’ye hazırlattık. Benim kimseyle derdim yok, başkalarının benimle derdi var. Bu dertler bazen psikolojik dertlerdir bazen siyasi dertlerdir bazen menfaat dertleridir. Deprem olur da bunun sorumlusu kimdir? Bunu bilsin millet. Ben büyükşehir belediyesi olarak görevimi yaptım” şeklinde konuştu.

Reddederiz diye tehdit ettiler

Gündoğdu Kentsel Dönüşüm Projesi’yle ilgili konuşan Büyükerşen, “Belediye teknik arkadaşlar oturdular bir plan yaptılar. Belediye Meclisi’ne getirdik. İmar komisyonuna havale edildi. İmar komisyonunda çoğunluk kimde? AK Parti’de. Ne zaman getirdik? 1 sene önce. 1 sene komisyonda durdu. Hemen gelmesi gerekiyordu. Kanun diyor ki 10 gün içerisinde komisyon görüşünü bildirip mecliste görüşülüp konunun karara bağlanmasını sağlar diyor. Biz bunu Zihni Çalışkan’a ilettik. Zihni Çalışkan da bilirkişiye sorarsak iş uzar dedi. Laf ola beri gele. Bir sene olur mu? 207 hane ile ilgili. Zihni Çalışkan beni affetsin ama cevap verirken sıyırmış. Bilirkişiyle ne ilgisi var? Komisyon adam gibi çalışsa komisyon meclise getirir, mecliste tartışılır. Mecliste şu teklif atılabilirdi; Efendim bilirkişiye gönderelim. Hangi bilirkişiye? Uzmanların hazırladığı imar planını mesleği şehir planlayıcı olan kişilerin hazırladığı planı kime gösterecekler? Üniversitelere gönderirler. Yok, böyle bir şey. Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı. Arkadaşımız böyle siyasi konuşmalar yapıyor. İlgisi yok. Meclise gelir tartışılırdı ama unuttular” ifadelerini kullandı. Konuyla ilgili “neden Re-sen kararı getirmediniz?” sorusunu yanıtlayan Büyükerşen, “Ben 3-4 senedir gelmeyen konuları Re-sen getirdim. Daha sonra Re-sen getirirsen olumlu bil olsa reddederiz diye tehdit ettiler. Bunu herkes 
biliyor. Zabıtlarda da var. Bunu ne kadar bekleyeceğiz. Benim burama kadar geldi. Resen getiririm, reddederler. Gündoğdulu vatandaşlara karşı da hesabı verirler” dedi.

Vicdanınız sızlamıyor mu?

Büyükerşen sözlerine şöyle devam etti: “Kentsel dönüşüm ve gelişim projesi iptal edilsin ve 10 sokak imara açılsın diye dilekçelerden söz ediliyor. Bunları kimin yaptığını çok iyi biliyorsunuz. AKP’nin yaptığının izan, akıl, mantık vicdan tarafı yok. Bunu AKP’nin dağıttığını düşünüyorum direk söyleyemem ama AKP’nin değirmenine su taşıyan bir hareket. İptal ettirmek için dava açarlar. Evvela mecliste karara bağlanması lazım ki dava açılsın. Bu ay ya da önümüzdeki ay meclise re sen getireceğim. Geçen mecliste söyledim. Vicdanınız sızlamıyor mu? 1 yıldır vatandaşı böyle bir tehditle ve çöküntü alanıyla… İnceliyoruz dediler. Neyi inceliyorsunuz? Kanun size 10 gün incele diyor. Biriyle anlaşıp seni bilirkişi yaptık gibi bir şey olamaz. Bilirkişiye belediye meclisi karar verir. Komisyon sadece meclise sunar ve tavsiye eder. Biz şu konuyu çözemedik, bilirkişiye sunalım diye tavsiye eder. Halbuki biz bunu parti parti yapıyorduk. En kritik Gündoğdu 1 olduğu için önce bundan başlayacağız. Sonra Gündoğdu 2, Gündoğdu 3. Gündoğdu 3’te aslında hiç sorun yok”
 

Komisyonda bekliyor

Gündoğdu 1 proje alanındaki evlerin zeminle birlikte 4 kat olacağını belirten Büyükerşen, “Zemin katlarda da büyük ihtimal dükkan olacak. Askeriye zemin artı 4 kata izin verdi. vatandaş da kabul ediyor” dedi. Gündoğdu 2 proje alanından bahseden Büyükerşen, “Kentpark’ın güney tarafından başlıyor. Vergi dairesinin karşısı. Gündoğsu-2 bölgesinde de yine meclis kararıyla bir dönüşüm uygulanacak. Çevreyolundan geçerken döküntü evleri görüyorsunuz. Kimisi kerpiçten, kimisi terk edilmiş. Yarısı yıkılmış falan. Aslında rahat çalışılabilecek ve boşluğu olan bir alan. Sağlam büyük yapılar yok. Zemin artı 5 katlı. Bloklar arasında yeşil alanlar ve park alanları olacak.  Gündoğdu Mihalıççık yolu düzenleniyor. Buradan bir köprü yaparak tramvay geçireceğiz. Buradaki caddenin genişliği düşünülürken tramvay da hesaplandı. Bu da imar komisyonunda bekliyor. Bu yeni” ifadelerini kullandı. 

Beklememiş olsaydı başlardı

Gündoğdu 3 proje alanının ise Gündoğdu mahallesi olmasına rağmen dönüşüm projesi olmadığını söyleyen Büyükerşen, “Burhan Sakallı zamanında burayı kendisi alelacele afet riskli alan ilan ettirdi. Bakanlar Kurulu’nda fakat arkasını getirmeden gitti. Şimdi burası bakanlıkta bekliyor. Burada da anlamsız bekleyişte. Afet riski yok. Onu afet riskli ilan ettirmesinde şöyle düşünüyorum; iyi niyetle düşünüyorum. Dönüşüm projesi olarak kendisi hakim olduğu ve iktidarda olduğu Odunpazarı Belediye Meclisinden buna proje yatırıp geçirse belediye olarak yaptırmak da ona düşecek. Ama afet riskli ilan ederse buradaki vatandaşların o kira yardımları veya başka yere taşınmaları veya hiç olmadı TOKİ’ye gel buyur yap deme imkanını veren bir yer burası. Bunun içinde Sakallı burayı yaptırmadı. Yapılması en kolay olan yer. İyi niyetle düşünürsek belki bunlar yapılmaya başlanırsa vatandaş belki bizi de dönüştürüver der. Büyük olursa başlaması çok zor” diye konuştu. “Pazartesi size bu yetki verilse kazmayı ne zaman vurursunuz?” sorusunu yanıtlayan Büyükerşen, “Gecikmenin pis noktasına geldik. Bunlar beklememiş olsaydı şimdiye Köprübaşı afet riskli bölge, 8 mahalle şimdiye başlamıştı. Şimdi ekonomik kriz var. Şimdi hangi şirket gelip burada başlasın” dedi. 

Süper Kent ortada kaldı

Süperkent projesinden bahseden Büyükerşen, “Bir ara pat diye AKP’liler ilanda bulundular. Süperkent kuruyoruz dediler. Bir baktım projeye nefis bir proje. Burası hem rahatlığı var hem hazine arazileri var. Çevre Bakanlığı kendisi yaptırıyor. Hiçbir şekilde yakıt kullanılmıyor. Atık sular arıtılıyor, tarıma 
veriliyor. Her şeyini kendisi üretiyor. Bunu görünce hükümetten sağ olsun, dedim. Bunun mükemmel bir proje olduğunu söyledim. Benim beyanatım çıktı. Bu çıkınca AKP’li dostlarımızın tadı ve neşesi kaçmış. Hoca beğendi bu projeye sahip çıkar. Ben neden sahip çıkıyım. Sonra ortadan kalktı” diye konuştu.

AMA SON DEFA EFENDİM DEDİM


Adaylık sürecini değerlendiren Büyükerşen, “Sayın Genel Başkan, Eskişehir’de parti içerisinde karışıklıkların olduğunu biliyordu. Eskişehir’e geldiğinde yarım saat kadar bir odada beraber konuştuk. Eskişehir’deki meseleler nelerdir, kim kimin hakkında neler söylüyor, onun kulağına gidenler… Bana da artık sana düşüyor bu işler falan deyince, dedim ki; ben pek niyetli değilim, artık çoluk çocukla uğraşmak istiyorum falan dedim. Tabi kimse inanmaz. Hele birisi var ki arkadaşlarınızdan eski birisi, o hiç inanmaz. O kafayı yemiş zaten benimle. Dedi ki; yok, sizin mutlaka belediye başkanı olarak daha yapacağınız iş var. Köy kalkınmaları, çevreyi kalkındırmak, Cumhuriyet Halk Partisi’nin yeni politikalarına katkınız olacağını ümit ediyorum deyince hayır desem nazlanmış olacağım. Nazlanmayı hiç yakıştıramam kendime. Ama son defa efendim dedim. Son defa başvurabilirim dedim. Son defa yazmam ama bilesiniz ki son defadır dedim” ifadelerini kullandı. Eskişehir’in 12 ilçesinin sağ partiye oy verdiğini belirten Büyükerşen, “Bu kanun değişip de köyle mahalle yapılıp da, büyükşehir belediyelerine de oy verecek köyler dendiği zaman köylülerimiz bana oy verdi de, bağlı oldukları ilçeye gelince yıllardan beri oy verdikleri partilere verdiler. Oradan kaynaklandı meclis durumu. Ben beş altı belediye daha alınabilir diyorum. Hadi bir iki tane fire verelim ama en az dört-beş tane alırız gibi geliyor” dedi. 

KÖYLÜMÜZ ÇOK BECERİKLİDİR

Kırsal kalkınma projelerinden söz eden Büyükerşen, Bozan’da meclis kararı çıkması durumunda damızlık manda vereceklerini duyurdu. Büyükerşen,  “Meclis kararı lazım. Alpu’nun bir beldesi Bozan’da et üretimi konusunda kooperatif kurulmuş. Ama takatleri yok. Onlarla anlaşıp onlara damızlık manda etme projesini meclise getirdik. Ne yapacaklar merak ediyorum. Ret mi ederler kabul mü ederler? Kabul etmezlerse mahkemeye gideriz. Peki, yapalım diye karar verirlerse memnun oluruz. Damızlık manda vereceğiz. Manda sütü çok önemli. Yağıyla, kaymağıyla fevkalade. Üreticinin sütlerini alacağız ve halk ekmek büfelerinde halkımıza ulaştıracağız. Köylerde genç kızlar var. Onlara en azından meslek kursları kurarak turistlik eşyalar yapıp satmalarını sağlayacak. Hatta bazılarına bilgisayar öğreterek internet üzerinden satış yapmalarını sağlamak istiyoruz. Sakarya vadisinde nar ekşisini, pastörize etmelerini, nar suyu yapmayı şişelemeyi öğretirsek, pazarlamalarına katkı sağlarsak Büyükşehir Belediyesi olarak köylüyü yeniden kazandırmanın önemli adımlarını atmış oluruz. Bizim köylümüz çok beceriklidir. Öğrendikleri zaman hemen yaparlar” diye konuştu.

SON HİZMETİM OLSUN


Neden aday olduğuna dair soruyu yanıtlayan Büyükerşen, “Kırsal Kalkınma Projelerini deneyimlemek için aday oldum. Yani memlekete bir hizmetimdir artık. Son bir hizmetim olsun. Belli bir model koyabilirsem… Nasıl şehircilikte Eskişehir’i çağdaş, modern bir şehir modeli haline getir diye Ecevit benden 
rica etmişti. Onu herhalde yaptığımı düşünüyorum. Herkes bunu söylüyor. Onun istediği gibi bir kent olmuş. Parti genel merkezin aday gösterip göstermemesine bağlı” ifadelerini kullandı.

HER TÜRLÜ RİSK VAR


‘Eskişehir’in size emanet edildi ama nabzı nasıl görüyorsunuz’ şeklindeki soruyu yanıtlayan Büyükerşen, “Benim anlattıklarım benim değer yargılarım, benim düşüncelerim, benim ideallerim. Ama kararı veren parti genel merkezi. Nasıl bir ittifaka giderler, nasıl kurarlar. Biz bu ittifaktan nasıl bir politika kurarız onu bilemiyorum” dedi. kendisinin de kaybetme riski olduğunu kaydeden Büyükerşen, “Her türlü risk var. Belli olmaz. Necip Türk milletinin nasıl davranacağını kestirmek kolay değildir. En ümitsiz zamanda bakarsınız öyle bir karar verir ki şaşırıp kalırsınız” diye konuştu. AK Parti’de Nabi Avcı’nın, ETO Başkanı Metin Güler’in isimlerinin adaylık için konuşulduğu sorulan Büyükerşen, “Çok memnun olurum. Demokrasinin gereği karşılıklı yarış yapmak değil mi? bir hizmet yarışına talip olmak değil mi? Herkes çıkabilir” dedi.

ADAYLARIN VASFI OLMALI


Meclis üyeliklerinde çalışmaların nasıl gidildiğine dair bilgi veren Büyükerşen, “Titizlik diyorsanız ben seçildiği takdirde gerçekten faydası dokunur mu, becerebilir mi, bizimle ahenkli çalışma yapabilir mi yapamaz mı ona bakıyorum. Ama seçmen başka türlü düşünür. Tabi ki kamuoyunun karşısına çıkacak adayların bazı vasıflara sahip olması lazım ve bizim bunu anlatmamız lazım. Hangi kesimden olursa olsun hizmet aşkı taşıyor mu taşımıyor mu ona bakarım. Müteahhitlik yapanların aday olması demek kendi işini de geliştirecek organ olarak çalışacakmış gibi geliyor” ifadelerini kullandı.

GENEL MERKEZE ÖNERDİM


Büyükerşen, ‘Eskişehir emanet edildikten sonra 45 gün beklendi. CHP’de gergin bekleyiş oldu mu?’ sorusuna “Ben öneriyi yaparım da Genel merkez benim gibi düşünmeye bilir. Neden böyle bir taahhüttün altına gireyim. Ben sadece kanaatimi söylerim. Genel merkez değerlendirir. Ama arkadaşları genel merkeze önerdim. Ben ikisini de çalışmalarına bakıyorum, tartıyorum. Arkadaşlar cidden hizmet veriyor. Eleştiri alanlar oldu, kendi aralarında problem oldu. Benim kabul etmemem halinde yerime aday olabileceğini açıkça olarak dolaylı olarak ima eden oldu. Onları kışkırtan oldu” diye cevap verdi.

NABİ AVCI ÇIKARSA MEMNUN OLURUM

Aday olarak Nabi Avcı’nın çıkmasından memnun olacağını kaydeden Büyükerşen, “Nabi Avcı çıkarsa memnun olurum. O da bir akademisyendir ve onula anlaşabiliriz. Bakmayın son zamanlarda eleştiriler söylüyor ama hâlbuki benim eski arkadaşımdır. Sevdiğim, beğendiğim bir arkadaşımdır. Siyasete girdiğinde de Eskişehir’de hocalar kavga etmez hocalar konuşur demiştir. Yerden göğe kadar doğrudur. Son zamanlarda bu inancından biraz sapmalar var ama o da baskıyla. Sen neden hoca hakkında konuşmuyorsun diye. Çünkü öbürleri aleyhte konuşmayı, çatmayı, kavga çıkartmayı siyaset sanıyorlar” ifadelerini kullandı. Programın kapanışında son kez konuşan Büyükerşen, “Son dönemde artık benim son hizmetlerim olacak. Genel merkez aday gösterirse ve Eskişehirliler de seçerse. İnşallah sizin istediğiniz gibidir, inşallah benim istediğim gibidir” dedi. 

 
Kaynak : Anadolu Gazetesi
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon
Stop. 18 Kasım 2018 11:53

Hoca artık tartışılmaz değil. Yaptıklarıyla veda etmeli

1 0 Cevap Yaz
Mehmet 18 Kasım 2018 09:49

Yapılanlar ortada Dünya hayran sürekli göç alıyor ödüller alıyor

1 4 Cevap Yaz
Esnaf 17 Kasım 2018 17:49

Hocam bizim ve bütün Eskişehirin ve hatta bütün Türkiyenin ONURU dur""Park tan başka ne yaptın diyenlere": O hiç olmazsa park yaptı,Ya ondan evvelkiler ne yapmışdı.?Olanı da yok etmişlerdi!!

1 5 Cevap Yaz
Sorarlar 17 Kasım 2018 15:49

Adama sorarlar dimi. Programı seyrettim ve hayranlıkla izledim. Hikâye anlatır gibiydi adeta. Ama şunu sordum kendime program bitince. 20 yılda ne yapılmış ve bundan sonraki 5 yılın projeleri neydi. Topladım çarptım böldüm= hiçbir şey

9 6 Cevap Yaz
Eses

Nankör

3 1
Nankör

Bu yazılan yoruma sadece mantıksal çerçevede cevap verilebilirdi. Ama o da yok maalesef

1 1
Muhammed 17 Kasım 2018 15:06

Allah razı olsun hocam

5 6 Cevap Yaz
Ali baba 17 Kasım 2018 13:35

Hocam hocam ; sizin 20 yıldır bizi iki parkla kandırdığınız vede şehrin bağrına hançer gibi sapladığınız ray aralığı 1m. olan güya tranvay ne olacak ????????

9 9 Cevap Yaz
Eses

Tipik bir ampül beyinli

4 4
Mustafa 17 Kasım 2018 12:27

Eskişehir böyle bir belediye başkanına sahip olduğu için çok şanslı

9 7 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi