Özkar bildiğimiz gibi... Özokçu yapıcı!

Özkar bildiğimiz gibi...
Özkar’ın açıklaması yüksek dozda ‘ayrımcılık’ içeriyordu. “Setleri yıkıp geçtik, etkinliklere katılım yüksekti” dediğinde Sivrihisar’da taşımayla yapılan Genel Başkan mitingi geldi aklıma. Özkar, kaybederse Büyükerşen ve kurt kaybetmiş sayılmayacak. Sadece Özkar kaybetmiş olacak. Kapı kapı gezmeye çok önem verdiğini söyledi. Önemlidir ama sadece kapı kapı gezmek yeterli değildir. Tüzük dedi... Her şey tüzükte yazmaz. Eskişehir’de tüzüğün rafa kalktığına çok şahit olduk. Elde ‘sallanan’ her şey gibi tüzük de Özkar’ın elinde soğuk, sevimsiz bir şeye dönüştü.

Kırsal kesim çalışmalarını övdü. Büyükşehir Meclisi’ndeki mevcut durum gözetildiğinde haklılığı ortada. Büyükerşen’in, Kurt’un ve delegenin çoğunun desteğini ‘arkasına’ almış bir aday görüntüsü çizmedi. Rahat ve kucaklayıcı olması gerekirken gergin ve saldırgandı... Öyle bir günde bile parti içi çatışmalara gönderme yaptı. Özkar’ı destekleyen Büyükerşen ve Kurt yoktu.

Özkar “Birilerini il delegesi yazmadım, yazmam” diye rest çekti. Bu cümle “Delege listesini kim yazdı” sorusunu akıllara getirdi! Eski defterleri çok karıştırdı. Yeri ve zamanı mıydı? Konuşması zaman Tüzük Tanıtım Toplantısı’na döndü. Niyeti iyi olabilir ama bunu öyle hırpalayıcı bir şekilde anlatıyor ve yapıyor ki ‘edilen hayır ürkütülen kurbağa’ sözü akıllara geldi. Şehitler ve vatan konusunda söylediklerinde ‘samimi’ olduğunu hissettirdi. Özkar, yaklaşık 20 dakika konuştu.

 
Sıkıcı ama yapıcı konuştu
İlker Özokcu, vefat eden partili Orhan Dabanlı’yı anarak başladı konuşmaya. Yedi dakika konuştu. Ahmet Ataç, Erman Gölet ve Vural Yörük oradaydı. Kalabalığı ‘İktidar özlemiyle yanıp tutuşan arkadaşlarım’ diyerek selamladı. Örgütün önemine, birleştiriciliğe ve parti içi dayanışmaya vurgu yaptı. Parti üyesinin ötekileştirmesine karşı çıktı. Konuşmasını önceden yazılmış bir metinden okudu. Bu kitlenin heyecanını biraz öldürdü. Kâğıdı yırtıp atsa içinden geçenleri söylese daha etkili ve tarihi bir hitap olurdu. Sonuçta mücadelenin içinden gelen biri. Böylesine ‘sıcak’ bir atmosferde yapılmasına rağmen konuşması için ‘sıkıcı’ denebilir. Ama yapıcıydı... Parti içi meselelerin üzerine gitmedi. Kırıp dökmedi... Kimseyi suçlamadan adaylığını duyurdu.