Nadir Küpeli: Elime kazma küreği alırım

Eskişehir Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü (EOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Küpeli, ES TV’de yayınlanan Vaziyet Özel programında Ali Baş ve Arif Anbar’ın sorularını yanıtladı. Doğalgaza yapılan zamlarla ilgili konuşan ve Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş ile aralarında oluşan polemiğe açıklık getiren Küpeli, “Celalettin Beyi de ben o açıklamadan sonra aradım. Bilgilendirdim. İşin doğrusunun ne olduğunu anlattım. Neden böyle bir polemik oldu bunu anlatayım. Temmuz ayının sonunda 1 Ağustos’tan itibaren geçerli sanayide 13.73, konutlarda da 14.97 oranında doğalgaz zammı oldu. 30 Ağustos tarihinde tekrar bir zam haberi aldık. Orada konutlar, sanayi ayrımı yapılmadan yüzde14.9 doğalgaza zam yapıldı. Bunun detayına bakınca işin şekli birazcık farklı. Daha önceki dönemlerde sanayiye zam yapılmış, konutlara yapılmamıştı. Şimdi dengeleme olsun diye de yıllık tüketimi 300 bin metreküp ve altı olan firmalara bu 14.90’lık zam yapıldı uygulanıyor. Ama bizim organize sanayi bölgesi gazı tek sayaçla alıyor şu anda BOTAŞ’tan. Yeni bölgemizde de kısmet olursa TANAP’tan gaz alacağız. Bizim içeride abonelerimiz var. Yani organize sanayi bölgesinden gaz alan firmalar var. Biz neticede gazı aldığımız zaman zam farkı vermiyor isek, katılımcılarımızın da herhangi bir zam farkı ödemesi söz konusu değil. Örneğin Temmuz ayında 16 milyon 674 bin metreküp gaz tüketmişiz. Yıllık da bizim 2019 için BOTAŞ’a taahhüdümüz 250 milyon metreküp. Ama bu sene tahmin ediyorum 225-230 milyon metreküp seviyelerinde gerçekleşecekmiş gibi görünüyor. 300 bin metreküple 250 bin metreküpü konuştuğumuz zaman aşağı yukarı 900 küsur katına yakın fark var. Dolayısıyla biz organize sanayi bölgesi olarak 1 Eylül’de yapılan zamdan etkilenmedik. Ama şöyle yanlış bir algı da oldu. OSB Başkanı sanayiciye yapılan zamdan etkilenmiyormuş gibi eksik bilgiden kaynaklı açıklamalar oldu. Böyle bir ifadem hiç olmadı. Yüzde 1 de olsa elektriğe, suya, doğalgaza yapılan bütün zamlar üretim girdilerinden hepimizi birden etkiler ve rahatsız eder” diye konuştu.

BOŞ KONTENJAN YOK TALEP YÜZDE 200

Geçtiğimiz günlerde açtıkları meslek lisesinin organize sanayi bölgesine nitelikli eleman yetiştireceğini söyleyen Küpeli, “26 Temmuz 2017’de organize sanayi bölgesinde meclis başkanı oldum. 8 Şubat 2018’de seçimle bir daha seçildik. Seçimle görevi aldıktan sonra arkadaşlarla toplandık. Bizim hepimizin nitelikli iş gücü ihtiyacı var. Ülkemizde işsizlik var diyoruz. Ama bizim fabrikalarımızın hepsinin önünde eleman alınacak diye de ilanlarımız var. Bu ikisi birbirine tezattır. Hem işsizlik var hem de biz eleman bulamıyoruz. Nitelikli personel bulamıyoruz. Geliyor adam ‘Ne iş olsa yaparım abi’ diyor. Biz onu istemiyoruz. Onları yetiştirmek bize pahalıya mal oluyor. Üstelik de bu insanlar bizde ekonomik ömrünü doldurmadan ayrıldığı zaman bütün yapılan masrafların tamamı bize kalıyor” şeklinde konuştu. Okulun faaliyete geçtiğini ve 100 tane öğrencisi olduğunu ifade eden Küpeli, “Bir gün Eskişehir milletvekilimiz Nabi Hoca Organize Sanayi Bölgesi’ni ziyarete gelmişti. Bu niyetimden bahsettim kendisine. Sonra Nabi Hoca bunu Milli Eğitim Bakanımıza söylemiş. Milli Eğitim Bakanlığı da beni aradı ve Ankara’ya davet etti. Yönetim kurulu olarak gittik. Anlattık projeyi. Bakanımız beğendi hatta ‘Birlikte yapalım bunu. Öğretmen konusunda yardımcı olalım size’ dedi. Bu işleri kimler yapmış araştırmaları yaptık. Ağırlıklı olarak bu işi siz yapın dendi. Ve işi kendimiz yapmaya karar verdik. Bölgemizde sanayicilerimize anket yaptık ve ankette makine teknolojileri ile ilgili bölümün açılmasına ilişkin bir sonuç çıktı. Ve Mayıs ayında temeli atıldı üç ay içinde bitirdik. Ruhsatını aldı. Eskişehir Valimiz ve İl Milli Eğitim Müdürümüz çok destek oldu. Okul bitti pırıl pırıl bir okul oldu. 9 Eylül’de okulumuzu açtık. 100 tane öğrencimizin hepsi doldu. Okulumuza talep yüzde 200. Boş kontenjanımız hiç yok. Atölyelerle birlikte okulun toplam maliyeti bize 15 milyon lira olacak. Bu yıl öğrencilerin üniformalarını bile biz aldık. Önümüzdeki sene için böyle bir kararımız yok. Ama servis ve yemek ihtiyaçlarını biz ücretsiz karşılıyoruz. 9 tane öğretmen var. Başvuru epey vardı” dedi.

STAJ İMKANI SAĞLAYIN

Sanayiciler seslenen ve açtıkları meslek lisesinde okuyan öğrencilere destek olmalarını isteyen Küpeli, “Bu okulun ilk mezunları çok önemli. Bundan sonraki gençler ve sanayiciler için rol model olacak. Orada başarısız olmak gibi bir lüksümüz yok. Sanayicilerden ricalarım var. Çocukların zamanı geldiği zaman stajlarına imkân sağlamaları. Fabrikalarda yapsınlar stajlarını. Sadece kağıt üzerindeki eğitimle bir yere kadar başarılı oluyorsunuz. Tam olarak sonuca ulaşılamıyor. Diğeri ise mezun olduktan sonra onların istihdam edilmeleri önemli. En önemlisi de bizim okulumuzda düzenlediğimiz seminer, kongre vs. gibi işlerde oraya kadar gelip tecrübelerini insanlara anlatsınlar. Çünkü geçmişten bugüne baktığımız zaman ben meslek lisesi mezunlarının perişan olduğunu görmedim. Birilerine muhtaç olduğunu görmedim. Bende meslek lisesi mezunuyum. Bu çocuklara bunların anlatılması lazım. En iyi nasihat örnek olmak” ifadelerini kullandı.

KENDİ ÇOCUĞUMU BU OKULA GÖNDERİRİM

Meslek lisesinde okuyan öğrencilere burs verdiklerini vurgulayan Küpeli, “Ben de kendi çocuğumu bu okula seve seve gönderirim. Çok başarılı olacağına eminim. Biz okula öğrenci alırken annesi ya da babası organize sanayi bölgesinde çalışıp çalışmadığına da baktık. Beyaz yakalı mavi yakalı fark etmiyor. Okulumuzun cazip olması açısından bu da çok önemli bence. Öğrencilerimize burs da vereceğiz burada. Verdiğimiz burslar mezun olduktan sonra organize sanayi bölgesinde asgari iki yıl çalışmaları koşuluyla karşılıksız olacak. Mecburi hizmet gibi bir şey bu. Bu çocuklar mezun olduktan sonra organize sanayi bölgesinde sanayi üretiminde herhangi bir fabrikada çalışırlarsa iki sene boyunca, ondan sonra aidiyet duygusu da oluşuyor, sanayiyi de seviyor, bir daha ayrılmaz oradan. Verdiğimiz bursları biz de geri istemiyoruz” diye konuştu. Öğrencilerin kalacak yer sorununu da çözdüklerini anlatan Küpeli, “Pansiyon çok önemli. Geçmişte barınmaya muhtaç özellikle kırsaldan gelen çocuklara birçok değişik görüş sahip çıktı. Çeşitli imkânlar sağlandı. Ve milletin başına iş açtılar. Biz bu çocuklara sahip çıkmazsak, çocuklarımız bunların ağına düşer. Bu yüzden bir pansiyon kurmak istedik. Barınmaya ihtiyacı olan çocuklara da kendi okulumuzun hemen yanında barındıralım. Üstelik okul saatlerinin dışındaki zamanlarını nasıl geçirdiklerini kontrol edelim” şeklinde konuştu. “Önümüzdeki sene 300 tane öğrenci almayı düşünüyoruz” diyen Küpeli, “Dört sen sonra 900 öğrenci mezun olmuş olacak. Bizim bölgemizde yaklaşık 42 bin çalışan var. Bunların içinden her sene 2 bin-3 bin kişi emekli oluyorsa ona göre ihtiyaç oluyor. Artı yeni kurulan fabrikalardan dolayı da tabi ihtiyaç var. Ama onun dışında nitelikli yetişmiş iş gücü ihtiyacımız da var. Nitelikli iş gücü de birçok mühendisten fazla gelir elde ediyor” dedi.

YAŞAM PARKI FİİLİ ANLAMDA BAŞLADI

Yaşam Merkezi projelerinden bahseden ve “Organize sanayi bölgesinin sadece fabrikalardan ibaret olmadığını göstermemiz gerekiyor” diyen Küpeli, “Hedefimiz şu: İnsanlık sosyal yaşantıya alıştı. Biz de organize sanayi bölgesinde çalışacak nitelikli iş gücü sıkıntımızdan bahsediyoruz ya işte gençlerimizi orada tutmak zor oluyor. Organize sanayi bölgesinin sadece fabrikalardan ibaret olmadığını göstermemiz gerekiyor. Sabah erken saatlerde işimize gittiğimiz zaman geç saatlere kadar organize sanayi bölgesindeyiz. Evimizde belki bir-iki saat vakit geçiriyoruz. Ama bölgenin içerisinde böyle bir sosyal alan olursa daha fazla bu işler için zaman ayrılabilir. Bu anlamda bu eksikliği görerek seçim vaatlerimizden biriydi bu. Şu anda ticaret merkezi olan kısmın ihalesini verdik. Başladı, binaların kabaları bitti. Kreşi ihale yaptık. Özellikle bayan çalışanlarımız küçük bebekleri varsa bunları bırakmakta son derece sıkıntı yaşıyorlar. Bu da bizim bölgemize artı olarak yansıyacak bir olay. Konuklarımız biçin birimler yapıldı. İşi bilenlerle bütün uygulamaları paylaştık. Kreşi kim en iyi biliyorsa onu bulduk, ona sorduk. Restoran yaptık. Eskişehir’de çok meşhur bir restoran sahibini davet ettik. Ve görüşlerini aldık. Spor alanı, kongre merkezi, festival alanı gibi birçok birimler var bölgenin içinde. Yaşam Parkı’nın içinde çok ciddi bir ağaçlandırma çalışması var. Şu anda onlara başladık. On binlerce ağaç dikiyoruz. Bizim gibi insanlardan ağaç katliamı beklemek çok doğru bir yaklaşım değil. Yaşam Parkı fiili anlamda başladı. Birkaç yıl içinde bitecek ve hizmete sunacağız. Sadece sanayiciye değil tüm kamuya açık olacak. Herkes ailesiyle gelebilecek” diye konuştu.

YABANCI YATIRIM ÇOK ÖNEMLİ

Çinli bir firmanın Eskişehir’e yapacağı yatırımdan söz eden Küpeli, “Eskişehir çok güzel bir şehir. Beyaz yakalılar da buradan gitmek istemiyor. Bu örnekleri anlattık. Burada kalırsanız, fabrikanızı büyütürseniz kolay çalışan bulursunuz dedik. CEO bize ‘Bizim şirketin Avrupa’da büyüme hedefi var’ dedi. Biz daha çok heyecanlandık. Şirketin Avrupa’da büyüme hedefi varsa bunu Türkiye’ye ve Eskişehir’e getirme işi benim gücümü aşıyor. Cumhurbaşkanı Yatırım Ajansı devreye girdi. Firmayla çeşitli temaslardan sonra firmanın Türkiye’ye yatırım yapması kararı alındı. Bundan sonra iş bize düştü. Firma Eskişehir ile Manisa arasında karar vermek istiyor. Neden Manisa? Çünkü orada da beyaz eşya sektörü oldukça gelişmiş, değişik firmaların yan sanayileri orada gelişmiş. Onlar da yan sanayinin olduğu yerde bunu yapmak istiyorlar. Dedim ki, ‘Siz buraya gelin. Dediler bu arsa pahalı. Dedim siz hiç düşünmeyin. Biz gerekirse bedavaya veririz. Sanayi Bakanımızla bu işler konuşulmaya başlandı. Önce orasının endüstri bölgesi ilan edilmesi fikrini attı Sayın Bakanımız. Ben de yeter ki benim bölgeme, şehrime yatırım yapsınlar gerekirse elime kazma küreği alırım yardım ederim dedim. Bu firmanın bize faydası olacak. Firmanın bize beyanı 511 milyon liralık yatırım gerçekleştirecekler burada. İlk etapta ihracatlarının da 500 milyon dolar olması hedefleniyor. Ve burada ilk başta da bin tane çalışan olacak. Gayret ettiğimiz zaman bir şeyler oluyor. Firma isminin gizli tutulmasını istediği için açıklamayacağım. Yeni bir Çinli firma daha geldi. Cumhurbaşkanı Yatırım Ajansı marifetiyle geldi bu sefer. Bizi aradı Cumhurbaşkanı, böyle bilye bir şey var. Bunlar bir arazi istiyor. Siz de arazi var mı dedi. Biz de tabi var dedik. Çinli firma bize geldi. Kısmet olursa onu da bölgemize kazandırılması konusunda bölgemizi en iyi şekilde anlattığımızı düşünüyorum. Eskişehir’in olmazsa olmaz olduğunu onlar için gördük. Yabancı yatırım bizim için önemli. Çin ciddi şekilde pahalanmış. Eskisi gibi değil. O yüzden başka yerlerde yatırım yapma peşindeler. Türkiye dünyanın merkezi gibi bölge. Buradan hem Ortadoğu’ya hem Kafkaslara hem kuzey Afrika’ya, Avrupa’ya ulaşmak çok kolay. Bu ticareti iyi bilen insanların çok dikkat ettiği bir şey. Türkiye’de sanayi kültürü de var. Yakın bölgemizde sanayi kültürü yok. Daha çok hizmet sektöründe” ifadelerini kullandı.

İLK OLARAK BANA SORMALIYDILAR

Eskişehir Çevre Derneği’nin EOSB’nin İmişehir alt yapı projesinden kaynaklı ağaçları keseceğine dair açıklamaları hakkında konuşan Küpeli, “Bilgi eksikliğinden kaynaklı bu. Mevcut bölgemizle birinci gelişme bölgemizi birbirine bağlayan bir platform var. Öncelikle bizim altyapı çalışmalarını taşıyacağımız bir güzergâha ihtiyacımız var. Bununla ilgili de orman izinleri vs alındı. Bazı rakamlar ama bunlar doğru değil. 10 Km’lik bir yoldan bahsediliyor. Öyle bir şey yok. Yolun tamamı zaten 5 bin 500 metre. İki, 40-50 bin ağaçtan bahsediliyor. Ben saydırdım 1341 tane ağaç var. Üç, orada 300-400 dönümden bahsediliyor. Bu da doğru değil. Bin 700 metrelik bir alanda. Orası da orman değil, karayolu ağaçlandırması. Ki bir tane ağaç bile kesilmedi. Ağaç kesildiğinden bahsediliyor bu da yanlış. Oradaki ağaçlar bizim Orman Bölge Müdürlüğümüz ile yaptığımız protokol gereği yolun üzerindeki ağaçlar taşınacak. Biz zaten kendimiz ciddi ağaç dikiyoruz. Geçen sene dört bin küsur ağaç diktik bölgemize. Bu sene 10 bin tane 20. cadde ile Savaş Özaydemir Teknoloji Bulvarı’nı bağlayan bölge arasına 10 bin tane ağaç diktik. Seçildiğim günden bu yana bölgeye 15 bin ağaç dikmişiz bölgeye. Ciddi bir kısmı da tuttu. 2009 yılında en çevreci EOSB ödülünü aldık. Böyle bir zihniyetin oradaki ağaçları katletmesi filan düşünülemez. Oradaki arkadaşlarımın da bilgi eksikliğinden böyle bir açıklamaları oldu. Ama şuna üzüldüm: hem baroyu hem de çevre derneği tanıdığım insanlar. İlk olarak bana sorsalardı daha şık olurdu” diye konuştu.

10 KAZANIP 11 HARCAMAK SIKINTI

Türkiye ekonomisini değerlendiren ve sanayicilerin beklentilerinden bahseden Küpeli, “Toplumda bazı sektörlerde ciddi bir duraklama var. Ama bence bunları da fırsata çevirme zamanıdır şimdi. Biz istesek de istemesek de gerçekler ortada. Ben eminim önümüzdeki günlerde artık rahatlama olacaktır. İnsanlarımız belirli refaha alıştı. Bunların uzun süre ertelenmesi de çok mantıklı gelmiyor bana. İnsanların söylemlere olan güvensizliklerinin de giderilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu. Sanayicilere tavsiyelerde bulunan Küpeli son olarak şunları söyledi: “Bence kritik cümle, para harcamayla bitmez. Ne zaman biter kazanmazsanız. Kazananlar harcasın. Ama kazandığı kadar. 10 lira kazanıp 11 lira harcamak herkesi sıkıntıya sokar. Sanayici işini biliyor. Yatırımın büyük bir kısmını kredi işle yapma zamanı değil. Sermayesi olanlar gücü olanlar kesinlikle işlerini rehabilite etmeli. Teknolojiye uyum sağlamaları gerekiyor. Kaliteyi artırdığımız zaman rekabet gücümüz de artar. Sanayi 4.0’ın konuşulduğu bir dönemde biz hala deden kalma metotlarla üretim yaparak kalkınmayı düşünüyor ise, ondan sonra mutlaka rekabet gücümüzü yitirip, sıkıntıya düşeriz. Borçla yatırım yapmak akıllı işi değil. Bu her dönemde geçerli. Bu dönemde biraz daha istikrarlı olmak istiyorlarsa sabırlı olsunlar, hesaplarını iyi yapsınlar.”