Müteşebbis Heyeti toplanıyor

İkilinin bir araya gelmesi esnasında, açıklamalarda bulunan Nadir Küpeli şunları söyledi:

“Bizim için tek doğru var; dürüst ve çalışkan olmak. Bu kırmızı çizgimiz, hem yaşam, hem de yönetim anlayışımızın temeli. Gerçek olmayan şeylerle karşı karşıya kalınca, yeter artık dememiz bundandır. Sabırlı bir insanım. Ama bu kırmızı çizgi bizim için çok net. İş öyle bir hal almıştı ki, olağan gerçekleri anlatabilmek için bir set çekmeniz gerekiyor. Bu da kaçınılmaz oluyor, ne yazık ki.  Bazıları bir şeyleri, bir yerlerden duyuyorlar. Çarpıtıyorlar. Yapmadığınız bir şeyi, yapmışsınız gibi göstermek istiyorlar.”

Yaşananların çok net olduğuna değinen Küpeli, “Bu yapılacak seçimin, ertelenen ESO veya bir önce yapılmış ESO OSB seçimi ile ilgisinin olmadığını onlar da biliyorlar. 7033 sayılı kanunla birlikte, bu seçim aslında OSB’nin yeni bir yapılanmaya kavuşması ile ilgili. Bu şu demek; ESO seçimleri normalde geçtiğimiz Kasım’daydı.Erteleme olmasaydı, ve Ben o zaman ESO’ya Başkan seçilseydim de, bu seçimler yine yapılacaktı. Gündemde konuşulan seçim gibi gözükse de, aslında OSB’nin yönetim biçiminin değişmesi” dedi.

KÜPELİ: SORUMLULUK SAHİBİ YÖNETİCİLER OLARAK AKLISELİM DAVRANDIK

Nadir Küpeli sözlerine şu şekilde devam etti; “Kanunun çıkmasının hemen akabinde, biz Bakanlıkla istişareye başladık. Biz sorumluluk içinde, icranın başındaki insanlarız. Bir gündem yaratmak isteyenler, “Seçimi saklıyorlar”, “Seçim yapmalılar” diye sanki onlar istemiş de biz zorunlu olmuşuz gibi bir algı ortaya koydular. Biz de bunu çok net bir şekilde deşifre ettik. Zaten, açık ve aleni bir seçim dönemindeyiz. Bütün kent bir seçim havası içinde. Bu seçimi neden saklayalım? Bu seçimlerin, usulsüz diye iddia ettikleri seçim ile ilgilisi yok. Bizim tepki gösterdiğimiz de bu çarpıtma. Onaylanmış parsel sayısına göre Bakanlık, sanayi odaları bünyesindeki OSB’lerde eskiden 2/3 işyeri açma ruhsatı ararken, yeni çıkan kanunla bu oranı ½’ye çıkardı. Tanımlamaları da sonra çıkardığı bir yönetmelikle yaptı. Kanunun çıkması yetmiyor. Nasıl uygulanacağının da belirlenmesi gerek. 26 Temmuz’da Bakanlığa gönderdiğimiz formlarda imar planı parsel sayısı toplam 690 adet, iş yeri açma ruhsatı ise 354 adetti. Bugün itibariyle imar planı parsel sayısı 844 adet, iş yeri açma ruhsatı ise 387 adet. Başlayan sürecin sona ermesi ile birlikte Bakanlık’la yazışmalarımızı neticelendirdik. Benim “seçim yaparım” ya da “seçim yapmam” deme lüksüm yok. Bu herkes için geçerli. Sorumluluk sahibi insanlar olarak, Bakanlıkla çalışmalarımızı yürüttük. Değişiklikleri düzenli bildirdik. Yeni düzenleme kapsamına girip girmediğimizi, yazılı olarak Bakanlık’tan netleştirdik. Resmi yazı olmadan, hareket etme şansımız yok. Bu yazışmalar da gizli değil, göreceğiniz gibi. Herkes erişebiliyor. Ama bu yazışmalardan haberdar olup, neticesi belli olmadan kendi için pozisyon almak hoş değil. Biz, sorumluluk sahibi yöneticiler olarak yazışmaların neticesinin belli olmasını beklemek zorundayız. Aklıselim bir yönetim olarak bunu yapmalıyız. Bu tip konulardan kimseye malzeme çıkmaz. Burası Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi, burada işler kuralına göre yürür.” 

KUNDURACI: RESMİ GİRİŞİMLERİ YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ

Nadir Küpeli’den sonra açıklamada bulunan Eskişehir Sanayi Odası Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyet Başkanı İsmail Kunduracı ise bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da kanunların gereğini yapacaklarını söyleyerek; “Bu seçim bambaşka bir seçim. Ne önceki seçimle alakası var. Ne de ESO seçimleri ile. Bu seçim, onaylanmış parsel sayısı ile ilgili. Şunu da belirtmek isterim; Bölgemiz, Türkiye’ye örnek olmuş bir yönetim anlayışı ile süreçlerini yönetiyor. Sayın Başkan, bugün Müteşebbis Heyeti adına son gelişmeler ile ilgili bana detaylı bir izahat verdi. Bugüne kadar da, Yönetim Kurulu’nun resmi girişimlerini yakından takip ediyorduk. Kurumsallık gereği, bizi de bilgilendiriyorlardı. Bakanlıkla yürütülen süreç netleştiği için de, mevcut Müteşebbis Heyeti, seçim kararı gündemi ile toplanacak. Şimdi bu süreci yöneteceğiz. Herkes, oluşturulmaya çalışılan gündeme odaklanmak yerine, yapacaklarını ve yapmak istediklerini bölgemizdeki sanayicimize anlatacağı kendi gündemlerine odaklanmalı. Olmayan şeyleri varmış gibi göstermek veya bir kafa karışıklığından medet ummak kimseye fayda sağlamaz. Biz sanayiciler, projeleri ve bizim için üretilecekleri dinlemek ve bu konular hakkında bilgilenmek istiyoruz” dedi.