Ahmet Ataç 15 02 2024

Zeytin demek, Hayat demek

Tufan Çakır yazdı

10 Haziran 2017 09:23
A
a
Sütiş Eskişehir
Zeytinlikler hakkındaki düzenlemelerin, kaç gündür toplumu, sivil toplum örgütlerini, zeytinlikler ile geçinen köylülerimizi vb, etkilediğini gündemimizin de ortasına oturduğunu biliyorsunuz.. Bu zamana kadar 7. kez meclise gelen düzenleme, bir defa daha geri çekilmesi ile biraz duruldu. Evet yanlış duymadınız. 7. kez düzenleme geri çekildi. Peki bu kadar ısrar niye. İsterseniz son düzenlemeler ile ne değişiyor bir bakalım. Gene bizim değişimiz ile bir başka şekilde yorumlamaya çalışalım.
“Söz konusu tasarının tartışmalı 2. maddesi 'kamu yararı' durumunda, oluşturulacak kurul ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın izni ile zeytinlik alanlarına sanayi ve maden tesisi yapılabilmesinin önünü açıyor.Yani oluşturulacak olan kuruldan ve ilgili bakanlıktan izin alırsanız. Zeytinliklerin yerine sanayi tesisi ile ilgili, maden ocakları ile ilgili tesisler yapılabilecek.
Kamuoyunda zeytinlikler kadar yer bulmasa da tasarının 36. maddesi büyükşehirlerde yerleşim bölgeleri içerisinde kalan sanayi tesislerinin meralara taşınmasına ayrıca bu alanlara organize sanayi bölgeleri ya da serbest bölgeler inşa edilmesine imkân tanıyor. Yani kısaca meralar bozulabilecek.
Ayrıca tasarının 28. maddesi ağaçlandırma fonu ve orman köylüsü kalkındırma fonu için orman ürünleri satışında alıcılardan tahsil edilen yüzde 3'lük kesintinin sıfıra indirilmesinin ve 31. maddesi de Trabzon kıyılarına sağlık tesisi inşa edilebilmesinin önünü açıyor.”
Bu değişikliklere en büyük eleştiri ‘kamu yararı’ kavramının soyut bir tanımlama olduğu, göreceli bir sözcük üzerine kanun inşa etmenin sağlıklı sonuç vermeyeceği yönünde. Bir başka eleştiride düzenlemenin  meraları koruyup, ıslah etmesi gerekirken bu meralara sanayi tesisi yapılmasının önünü açacak olması. Ayrıca zaten sıkıntılı bir süreçten geçen hayvancılığında daha da zayıflayacak olması yönünde.İşte bu tepkiler sonucunda tasarı geri çekildi. Burada sanmayın ki; bu tasarı tekrar bir daha gelmeyecek, olmadı 8, olmadı 28, olmadı belki 58. kez tekrar, tekrar bu değişiklikler çeşitli şekillerde gelecek.
Peki ne yapılmalı. Herzaman söylediğimiz gibi. Tarafların yani hem Tarım Bakanlığının hem Sanayi Bakanlığının hem Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hem de Orman Bakanlığının bu konuyla ilgili görüşleri alındıktan sonra taraflarla da bu konu değerlendirilmediği sürece bütün tarafların anlaşamadığı bir düzenleme her zaman aynı tepkileri görecektir.
Biraz da rakamlarla konuşalım. Türkiye, ortalama 1 milyon tonu aşan tane zeytin üretimi ile dünyada üretici ülkeler arasında 4.sırada yer almakta. Dünyadaki zeytin ağaçlarının da %9'u ülkemizde bulunuyor. 120 milyon tane de zeytin ağacından söz ediliyor. Çiftçi Kayıt Sistemi verilerine göre 185.796 aile zeytin tarımı ile geçimini sağladığı söyleniyor. Bu sayı geçen 4 yıl içerisinde arttış göstermiştir elbette.
Ama onunla tanışıklığımız Cumhuriyet ile birlikte önemseniyor, korunuyor diyebiliriz. Zeytincilik kültürü hayatımıza giriyor, ardından yaygınlaşmaya başlıyor. 1939'da onun tüm haklarını koruyan yasalar çıkarılıyor, hatta mühendisler bu işin ana vatanı sayılan İtalya'da eğitime dahi gönderiliyor. Süreci böyle başlayan zeytincilik, üretimi ve satışı daha az maliyetli margarinin hayatlarımıza girmesiyle gündemden biraz düşüyor. Ancak toplumumuzun gönlündeki yeri asla değişmiyor. O günden bugüne hep kıymeti bilinen, sağlık denildiğinde ilk akla gelen yağlardan sayılıyor. Ağaçlar büyük bir özenle büyütülüyor, zeytincilik yaygınlaşıyor.
Bu tür kamu yararı yüksek olan ülkenin, çocuklarımızın geleceği ile ilgili olaylarda hükümetlerin daha duyarlı olması gerekir. Bu gerekçelerle zeytinimize, zeytin ağaçlarımıza her zaman sahip çıkalım, koruyalım, Hatta bu gün itibariyle her aile, geleceği için, çocukları için bir tane zeytin ağacı eksin ne dersiniz.
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi