Usluer'i dinlemek lazım

Memleket Partisi Başkanvekili Gaye Usluer'i bir politikacı olarak biliyoruz. Ancak kendisi virüs yoluyla bulaşan hastalıklar konusunda uzman olan bir tıp profesörü

17 Ocak 2022 08:39
A
a
Sütiş Eskişehir
Kazım Kurt Seçim 2024 DT haber içi

Memleket Partisi Başkanvekili Gaye Usluer'i bir politikacı olarak biliyoruz. Ancak kendisi virüs yoluyla bulaşan hastalıklar konusunda uzman olan bir tıp profesörü. Dolayısıyla salgınla mücadele konusunda hükûmete yaptığı eleştirileri "Sıf siyasi saldırı" olarak tanımlamamak lazım. Hani gazeteciler önemli bir kriz olduğunda konunun uzmanına gider ya. Hah işte; Gaye Usluer, pandemi konusunda tam olarak budur. Mesela deprem olunca oto boyacısını değil, jeoloji profesörlerini televizyonlarda ağırlarız. Kuraklık olduğu zaman Kuaförler Odası Başkanını aramaz, Ziraat Oda başkanlarının görüşlerini alırız.

Ancak sevgili hükûmetimizin uzmanların sözlerini kulak arkası etmek gibi kötü bir huyu var. Şimdi ortalıkta belli ki daha önceki varyantlara göre daha hızlı yayılan ve omicron adında varyant var. Pek çok uzman bu varyantın hafif geçmesi durumunda, o çok arzulanan toplumsal bağışıklığa neden olabileceğini belirtiyor. İnşallah dedikleri gibi olur. Iki senedir diken üzerinde yaşamaktan bıktık, usandık. Ancak memleketi yönetenlerin "En iyi ihtimal"e göre değil, en kötü ihtimale göre hazırlık yapması gerekir. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji uzmanı Profesör Doktor Gaye Usluer de tam olarak buna değinmiş. Usluer sosyal medya kanallarında şu ifadelerde bulunmuş; "Omicron çok bulaşıcı. Eğer ağır hastalık oluşturmazsa, Hafif seyrederse, Ölümcül olmazsa, Çok sayıda kişi bağışıklık hale gelir. Pandemi ılımlı hale dönüşür. Ya kötü senaryo gerçekleşirse? Çok sayıda kişi hastalanırsa Hastaneler dolarsa Ölümlerin artarsa??? O zaman hep birlikte dua edeceğiz “Kötü senaryo gerçekleşmesin" diye...

Şimdi Usluer'e kulak vermek lazım. En iyi senaryonun gerçekleşmesi – elbette – hepimizin ortak isteği. Fakat AK Parti hükûmetinin en kötü senaryoya karşı hazırlık yapması lazım ki, ileride kafamızı pişmanlık sebebiyle duvarlara vurmayalım.

 

Valilik hata yapmış

Halkevleri tarafından dernek binasına "Geçinemiyoruz! Zamlar geri alınsın!" pankartı asıldı. Valilik bu pankartı, "Halkta kin ve nefret duygusu uyandırabileceği" ve "Devletin kurumlarını zan altında bırakabileceği ve farklı görüşten grupları karşı karşıya getirebileceği" gibi endişelerle kaldırttı.

Halkevleri, İttihat ve Terakki zamanında kurulan Türk Ocakları'nın 1930'larda yeniden isimlenmiş hâli olarak kuruldu. Ancak bugünkü Halkevleriyle, İttihatçı – milliyetçi – Atatürkçü çizgi arasında milyonlarca kilometre mesafe var. Ancak mesele Halkevlerinin ideolojik görüşü değil, demokratik hakkını kullanıp kullanmama meselesidir. "Geçinemiyoruz" demek, vatandaşın en doğal hakkıdır. Bu pankartın hükûmete bir gönderme olduğu açık. Ancak yasalar hükûmetlerin değil, vatandaşların yararına yapılır. Ayrıca o pankartı indiren polislerin de kendi aralarında "Geçinemiyoruz" dediklerine bahse girerim. Böyle basit bir pankartı bile indirtmek, vatandaş üzerinde baskı kurulduğunun kanıtıdır.

Son olarak işin bir de halkla ilişkiler boyutuna değinelim. Hatırlanacağı gibi CHP yönetimi, Merkez Bankası rezervlerinde bulunan 128 milyar dolarlık paranın akıbetini soran bir pankart hazırlamıştı. Mudanya'daki bu pankartın bir savcılık talimatıyla kaldırılması, Türkiye genelinde etki yaratmış, pankartların yasaklanması, pankartın kendisinden daha etkili olmuştu.

Siz "Geçinemiyoruz" pankartını indirirseniz, bunun etkisi, söz konusu pankartın asılı durmasından daha fazla olur.

 

İşadamları müdahale edince

Eskişehirspor yönetimi az parayla büyük işler başarmayı biliyor. Ancak "Hiç para" ile, yöneticilerimizin de eli – kolu bağlanıyor. Az da olsa para bulup, kulübümüzün sorunlarını çözmek için türlü kampanyalar düzenledik. Kuşkusuz bu kampanyaların faydası oldu. Ancak bazen, hiç hazırlıksız bir girişim, kendi kendine bir kampanyaya dönüşebiliyor ve dört dörtlük kampanyalardan daha faydalı olabiliyor. İlk olarak eski yöneticilerimizden, işadamı Tarık Erden 1.000 tane bilet alarak güzel bir girişimde bulundu. Daha sonra Eskişehir'in önde gelen isimleri de bu kampanyaya destek verdiler. Bazıları 1.000 bilet aldı. Kimisi kentimizin telefon koduna istinaden 222 bilet aldı. Kimisi de 100 bilet aldı. Kimin ne kadar bilet aldığını tek tek yazmak imkansız. Fakat kendiliğinden bir girişimin ne kadar başarılı olduğunu da görmüş olduk. Eskişehirspor camiası olarak biz taraftarlar üzerimize düşeni iyi – kötü yerine getiriyoruz. Burada pasif kalanlar kentimizin iş adamları. Onlar kulübe destek verdikleri zaman pek çok sorun çözülüyor. İşte bilet alma kampanyasında da bunu gördük.

 

Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi