Tepebaşı CHP sandığa bakacak üye bulamadı mı?

CHP'deki 'disiplin olayı' kapandı gibiydi. Sürecin sembol ismi Mecit Açıkgöz'ün 'kurtarılmasıyla' meselenin hallolduğunu düşünüyorduk.
Aradan geçen sürede yaptığım görüşmeler ve şahit olduğum şeyler 'sıkıntının' bitmek bir yana daha da 'büyüdüğünü' gösteriyor.
Hatta önümüzdeki günlerde Genel Merkez'in de devreye girmesiyle daha karmaşık ve derin bir hal alacağını gösteriyor. Genel Merkez'in şu aşamada meseleye müdahil olması demek İl ve Tepebaşı İlçe Yönetimi başta olmak üzere pek çok kişinin canının yanacağı, cevaplamakta hayli zorlanacakları sorulara maruz kalacağı anlamına geliyor.
Neden böyle düşünüyorum?
Bunu açıklamam için sürecin başına dönmem gerekiyor.
Genel Merkez, 16 Nisan referandumu sonrası il yönetimine 'sandık başında durmayanları tespit et' diyor. İl Başkanı Sinan Özkar, ilçelerden sandık başında durmayanları istiyor.
Tepebaşı, il yönetimine yolladığı yazıda ''Bizim bölgede sandık başında durmayan 10 kişi var' diyor. Çok geçmeden rakamın 'gerçeği' yansıtmadığı ortaya çıkıyor. İl yönetimi Tepebaşı'nda sandıkta durmayan ''27 kişi'' tespit ediyor.
Gerilim burada başlıyor!
Tahmin edileceği üzere Tepebaşı'nın bildirdiği 10 kişilik listede Mecit Açıkgöz yok!
İl, 27 kişiyi tespit ediyor ve hepsini disipline sevk ediyor. Odunpazarı'ndan da 8-9 kişi ile birlikte...
Açıkgöz, uzun süre 'savunma' yapmıyor! Yaklaşık 45 gün... Sonrasında yaşananlar kamuoyundan takip edildi. Tekrar etmek istemiyorum.
Bu arada sandık başında durmayan 27 kişi tespit edilmiş. İnanılması güç bir durumla karşı karşıya gelinmiş. Tepebaşı'nın sandık görevlisi olarak yazdığı kişilerin bir bölümü CHP Üyesi değil. Yine bir kısmı istifa edip ayrılmış. Savunmalardan anlaşıldığı üzere bir kısmı da ''O gün müsait değilim, görev almak istemiyorum'' diye mazeret bildirmiş. Mazeretini bizzat Açıkgöz'e bildirenler bile var.
Kimisi de ''Sandık görevlisi olduğumu disipline sevk edilince öğrendim'' diye savunma yapmış. İnanılır gibi değil!
Bu durum Tepebaşı'nın neden ''10 kişi'' bildirdiğini gözler önüne seriyor! Diğerlerini 'açıklamakta' zorlanabilirmiş!
İlçe binasında görevli felçli bir partilinin de sandık görevlisi yazıldığı konuşulanlar arasında. Öte yandan Açıkgöz'ün kendisini 'yedek' yazdığı sandıktaki asil üye ile de ilgili 'sıkıntı' olduğu öne sürülüyor. Ya üye değilmiş ya da istifa etmiş, tam olarak bilmiyorum.
Sonuçta Açıkgöz partide kaldı. Kimse partili kimliğini, parti için bugüne kadar yaptıklarını sorgulamıyor. Sadece bu son olayda görevini layıkıyla yapamadığını düşünenler var.
Özkar'a da tepki var! Hala var diyelim... Açıkgöz için 'farklı' tavır sergileyen disiplin kurulu da eleştirilerin odağında.
Bu hikayede bir de 'parti daha fazla zarar görmesin' diye bildiklerini içine atanlar var.
İşte bu nedenlerden dolayı CHP'deki 'disiplin olayının' sona ermediğini düşünüyorum.
Önümüzdeki günlerde yeniden gündem olabilir.