Tekgöz seçime girmeden kazandı

Soner Yüksel yazdı

22 Eylül 2017 09:36
A
a
Sütiş Eskişehir
Adaylığını açıklayalı 10 gün, projelerini sadece başlıklarla anlatalı henüz birkaç gün oldu. Elinde sihirli değneği yok, merkezi ya da siyasi iktidarın bir aktörü değil, icazet aldığı ya da destek beklentisi de ..
Gel gör ki bu koşullara rağmen Erdoğan Tekgöz’ün ETO Adaylığını açıklaması,  süreci sil baştan aldırıp, hesapları alt üst edecek kadar ezber bozdu.
Yıllardır ETO seçimlerini işaret ederek” Metin Güler’i kimse yıkamaz, başka aday bile çıkamaz, çıksa da kazanamaz” diyenler, 2 hafta öncesine kadar bu ve benzeri mesajlarını arşa değdirenler şimdi bu sözlerinin yanına bir soru işareti, bir acaba, bir nasip, kısmet edası eklemeye başladı.
ETO’nun mevcut yönetimi mesaiyi 2 saat daha uzatıp, 1 ayda yaptığı işleri 1 haftaya sıkıştıracak kadar yoğun bir hizmet ve mail trafiğine başladı. Bazı çıplak sorunlar daha net gözükmeye, proje ve vaat sayıları artmaya başladı.
Bunda önceki günlerde gerçekleşen değişim ofisinin açılışı ve katılımında etkisi olmuştur muhakkak. Hatta Tekgöz’ün Metin Güler’in ofis açılışına katılmasına rağmen Güler’in o gün iadeyi ziyareti yerine getiremeyecek kadar yoğun olması da bir işaret sayılabilir.
Yani seçim sonucu ne olur bilinmez ama Tekgöz’ün adaylığı bile ETO’yu bu denli hareketlendirdi. Bu da bir değişimdir, gelişimdir ve rekabetin ne denli kaliteli bir iş olduğunun sağlamasıdır aslında.
Kolay olmayacak belli, trafik baş döndürecek, seçim konuşmaları 1 saat uykuyla yapılacak, ekiplerin kulağında telefonların izi kalacak. Alışık değiliz ama koşullar mecbur bıraktığı için 15, 20 güne sıkışan bir süreç içinde seçime girip de,  şayet kazanırsa Erdoğan Tekgöz 3- 0 geriden gelip 4-3 kazanmış kadar haklı bir galibiyet, kazanamasa bile alkışı hak eden bir mücadele göstermiş olacak.  Yani seçim ne olur bilemem ama Tekgöz seçime girmeden çok şey kazandı demem de yanlış olmaz.
 
Şafak karanlık !
Birileri hala anlamıyor. Eskişehirspor’un puan silme cezalarının tebliğ edildiği bugünlerden kurtulmanın yolunun Halilci, Mesutçu, Sinancı kavgasıyla çözülmeyeceğini idrak edemiyor. Uganda da yaşayan adamın bile ezber ettiği bazı sıkıntıları tekrar tekrar konuşmak yerine çözüm için nefesten daha hızlı bir eyleme geçilmesi gerektiğini fark edemiyor.
Hoşcan döneminde ön sırada fotoğraflara giren, Hoşcan İstifa deyip Halil Ünal’ı evinden alıp kongreye getirirken yine o karenin içinde olanlar. Halil gitsin Sinan gelsin diyerek bu kez herkesten çok Sinancı olanların, başka insanları, Eskişehirspor için, başarısı için yürekten dua edenleri ve hatta çalışanları şucu, bucu diye yaftalamasıyla da çözülemiyor bu iş.
Gemiler batarken, uçaklar düşerken, insanlar dönülmez akşamın ufkundayken S.O.S. çağrısı yaparlar. Bugün bu çağrıyı defalarca yapan bir Eskişehirspor varken, çağrılara kulak tıkayan da koca bir şehir var. Şucu bucu kavgalarının içindeki kaygan zeminde gidip gelenler, sosyal medyada ahkâm kesenler, Eskişehirspor olmasa konuşacakları tek kelamı olmayanların yaygarası ile ne yazık ki yaraya merhem olunmuyor.
Korkarım yarın öbür gün ne şirketleşmeye, ne birleşmeye ya da başka bir icraata gerek kalmayacak.
Şehrin en değerli, en ortak, en büyük ortak paydasında İktidarın söylem değil gücünü, Büyükşehir Belediyesi’nin nasihat değil varlığını hissetmek istesek de, tek bir umut ışığı yok.
“Bazen en karanlık an şafak sökmeden önceki an” diye bir sözle teselli ediyoruz ya kendimizi. Görünen o ki bizim şafak da karanlık. Hepimize iyi uykular.
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi