Solculuğa paraşütle gelince böyle oluyor!

Sosyal medyada çok eleştiri gördüm ama peynir eleştirisini görünce şaşırdım…

25 Ağustos 2020 09:17
A
a
Sütiş Eskişehir
Sosyal medyada çok eleştiri gördüm ama peynir eleştirisini görünce şaşırdım…
-Venezuella’dan niye peynir alıyoruz?
-Venezuella peyniri mi?
-Bizim köylü ne olacak?
Zannedersiniz ilk kez Türkiye’ye ithal peynir giriyor!
Olay şu, Venezuella’dan peynir ithal etmişiz. Onu eleştiriyorlar. Bizde ilk ithal peynir Turgut Özal, zamanında geldi.
Görünce şaşırmıştık! Bizim peynirlere hiç benzemiyordu.
-İthal peynir acayip ucuz, sloganıyla satılıyordu! Yıllar geçtikçe Hollanda’dan, Fransa’dan, Almanya’dan, İtalya’dan peynirler gelmeye başladı.
Kimse eleştirmedi. Tek laf etmedi!
Şimdi Venezuella’dan peynir geliyor diye “ne iş” diye soruyorlar!

İthal peynir 16 mart 1984

Soranların bir kısmını yine de anlayabiliyorum! Ama kendisini “solda” tarif edenleri anlayamıyorum…
Kendisini solcu olarak tarif edenlerin en başta “ABD’den, Almanya’dan peynir alacağımıza Venezuella’dan Küba’dan niye peynir ithal etmiyoruz” diye sorması gerekmiyor mu?
Venezuella’dan peynir ithal edilmesinin altında başka bir şeyler arayanlar da var elbette! 
Diyorlar ki, bizim köylü ne olacak!
40 yıldır Avrupa Birliği’nden peynir ithalatına ses çıkarmayanlar şimdi köylüyü düşünüyor! Köylünün idam fermanı ilk peynir geldiğinde yazılmışı zaten!
Solculuğa paraşütle atlayınca, sonradan solcu, olunca böyle oluyor!
Bakın, Özal’ın iktidar olduğu dönemde peynir ithalatını kutsayanlar ile Venezuella’dan alınan peynire karşı çıkanlar bir iki istisna dışında aynı kesim!
Ne yazık ki sonradan solcularımız, bu ayrımın farkına varamıyor, çoğu kez bağımlı bir ağızla konuşuyor!
Doğruyu söyleyin, ithal peynire mi karşısınız, yoksa Venezuella’dan peynir ithaline mi?
 

KAHVEHANELERİN KATKISI BÜYÜK!

 
Kahvehanelere kimler takılır?
İşsiz gençler ve emekliler!
Gün boyu oradadırlar, hep birlikte vakit geçirirler. Anastrasız gün geçmez!  Kağıt oyunlarında ustalaşmışlardır! Okey kahvehanelerdekinin milli sporu haline gelmiştir.
İşte korona virüsü bu köklü geleneğimizi bitirdi!
İşsizler, iş aramaya devam etti ama büyük çoğunluğu bulamadı! Kendilerine yeni meşgaleler edindi!
Emekliler, evde kaldı, kafalarını dinledi! Yeni hobiler geliştirdi! Tanıdığım bir çok emekli “kendini yeniden keşfettiğini” söyledi. Toprakla uğraşanlar, film uzmanı olanlar, yeniden kitap okumaya başlayanlar!
İşsizler ama artık daha güçlüler!
Kahveciler Odası Başkanı Zeki Çoban, isyan ediyor:
-Okey, tavla ve kağıt oyunları da yasaklanınca hiç iş yapamaz durumda kaldık. 6 aylık süreçte kira, SSK, Bağkur, vergi, elektrik, doğalgaz gibi giderlerimizi ve çektiğimiz kredi taksitlerini ödeyemez durumda kaldık!
Zeki Çoban haklı!
Ama virüs bitse bile kahvehaneler eski günlerine bence dönmez! İşsizler, emekliler vakit geçirmek için çok daha iyi yöntemler buldu!
Kahvehanelere dönüş kolay kolay olmaz! Kahvehanelerde bundan sonrası için kendilerini geliştirip, yeni alternatifler bulmaları gerekiyor!
 

DEVA’NIN KIRAÇ VE ŞİMŞEK’İ

 
DEVA Partisi’nin il yönetimi oluştuktan sonra ilçe yönetimleri de oluştu! Yeni kurulan bir diğer parti Davutoğlu’nun Gelecek Partisi ile kıyaslandığında DEVA Eskişehir’de açık ara önde!
Sivrihisar, Mahmudiye, Çifteler’de ilçe yönetimleri oluştu.
DEVA’nın Tepebaşı ilçe yönetiminden bahsetmek istiyorum. Tanıdığım iki isim var.
Murat Kıraç…
AK Parti yönetimlerinde görev aldı. Uzunca bir süre önce istifa etti! Politikaya pek bulaşmadı. Şimdi DEVA’nın Tepebaşı yönetiminde…
Bir başka isim…
Sedat Şimşek…
BBP’nin Sivrihisar ilçe başkanıydı. İstifa etti, DEVA Partisi saflarına katıldı.
Kıraç ve Şimşek…
Toplum tarafından sevilen, ihtiyaç halinde insanların yardımına koşan, saygı duyulan isimler…
Partiler, kendilerine katkı verecek isimlerle yükselir!
Kıraç ve Şimşek’e yeni tercihlerinde başarılar diliyorum.
 

KISA BİR İZİN!

 
Bir yılı aşkın süredir her gün yazıyorum…
Kimileri için zor bir olay! Türkiye gibi gündemin ve konunun hiç bitmediği ülkelerde yazı yazmak oldukça keyifli…
Bir haftalığına izne çıkacağım…
Bir hafta sonra kaldığımız yerden, devam!
 

GÜNÜN SÖZÜ!

Kinci insanlar cadılar gibi yaşarlar: kötü oldukları için, sonları da kötü olur.
Francis Bacon
 

GÜNÜN KARİKATÜRÜ

Günün Karikatürü 25 08 2020
 
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon
Essen 26 Ağustos 2020 14:47

Ali bey ben medyadan takip ettigime göre ithal edilen 20 ton peynire itiraz var hangi yandaş ithal ediyor diye sizin yorumunuza anlam veremedim doğrusu

5 3 Cevap Yaz
Bakın 25 Ağustos 2020 14:25

Ali bey anlamadığınız şu ki; Lafa gelince yerli ve milli lafı ağzından eksik olmayan. Güçlüyüz üretiyoruz, kalkınıyoruz gibi savunmalar ile muhalefet partilerini şeytanlaştıran, milliyetçilik kendi tekelindeymiş gibi davrananların iki yüzlülüğüne bir eleştiri yapılıyor. Mangalda kül bırakmayanlara eleştiride bulunuyor vatandaşlar haklı olarak. Örneğin öve öve bitirilemeyen köprülerin YİD anlaşması dolar ile geçişlerde dolar üzerinden hesaplanıp ödeniyor. Ama dolarla anlaşıp köprü yaptıranlar aylar sonra çıkıp yastık altı dolarları bozduralım. Zaman tl zamanı tl ye sahip çıkalım diyebiliyor. Bu ikiyüzlülük olmuyor mu peki ? İşte vatandaşlar bu tür riyakarlığı eleştiriyor. Bakmak ile görmek arasındaki farkı bilmek önemlidir sonuçta...

9 7 Cevap Yaz
Eeee 25 Ağustos 2020 14:10

Tabii eleştirecekler haklarıdır. Venezueladan veya herhangi bi yerden ithalat yapmanın neyi doğru ? Ne diyeceklerdi ? Mahmut mu diyeceklerdi ? Şunu kıyaslamayı hiç sevmem doğrusu; Geçmişte öyle yapıldıydı sesiniz çıkmıyordu, şimdide böyle oldu sesiniz çıkıyor. Diyorsunuz ya, büyük yanılgı içersindesiniz haberiniz olsun... Onu ithal et bunu ithal et, avrupadan çalışma modellerini ve içtihatları ithal et, yetmesin rejim sistemini bile ithal et. Sonrada de ki; ilk ithalatımız değil canıııım ! Hani nerde kaldı özgünlük ? Nerde kaldı yerli ve millilik ? Sonrada herkesten, paramız var ki ithal ediyoruz ulan o kadarrrrrrrr demesini bekleyin he mi ?

9 7 Cevap Yaz
Solculukla alakası yok 25 Ağustos 2020 14:01

Eleştiriler tamamen milliyetçi duygu ve düşüncelerin yansımasıdır. Özal zamanında sosyal medya mı vardı ? Allah aşkına saçmalamayın lütfen. O zaman eleştirenlerde eminim çoktur. Ama kahvede, mahallede ve diğer topluluklarda eleştirmiştir. Lakin şu televizyonu, şu gazeteyi çağıralımda ithal peynire karşı olduğumuzu memlekete duyuralım diye bir fikir çıkmışmıdır bilemem.. Şimdi hiçbirşey saklı kalmıyor dijital çağda yaşıyoruz. Öyle bir dijital çağ ki; İnsanlar verdiği oy un bile fotoğrafinı paylaşabiliyor. Çok kolay manipüle edebiliyor ve edilebiliyor insanlar. Bana kalırsa ihtiyaç yokken zorunlu haller dışında ithalat yapmak vatana ihanettir. Dünyada şu an milliyetçilik yükselişte milliyetçi davranmanın nesi kötü ? Nesi riyakarlık ?

7 4 Cevap Yaz
ess 25 Ağustos 2020 09:41

Dostum sen TÜRK solu ile enternasyonel sol arasındaki farkı bir araştır istersen.

8 5 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi