Siyasetçi “sıra”ya yurttaş ise “soğan ve kıyma”ya bakıyor!

MHP perşembe, diğer siyasi partiler de pazar günü milletvekili aday listelerini Yüksek Seçim Kurulu’na teslim etti.

Pazar günü Eskişehir listeleri daha açıklanmadan tahminleri, öngörüleri, kulis bilgilerini tartarken, ilk bilgi sabah saatlerinde CHP’den geldi.

CHP sıralaması Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü, İbrahim Arslan ve Abdülkadir Adar ile 4 kişi olarak kulislere yansıdı.

İlk iki sıranın seçilmesi neredeyse kesin olunca gözler kuşkusuz 3. sıra adayına çevriliyor. 

Sabah saatlerinde telefonla konuştuğum İbrahim Arslan, “Eğer listeler Yüksek Seçim Kurulu’na gidene kadar değişmezse üçüncü sıradayım. Ülkem için Eskişehir için var gücümle çalışacağım. El birliğiyle Millet İttifakı’nın adayı genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanı seçtireceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın” dedi.

“Hayırlı olsun” temennisinde bulunduktan sonra diğer partilerden gelecek bilgiler için sağı solu telefonla ararken, bir baktık ki CHP’nin 3. sırası için İbrahim Arslan’ın yerine Demokrat Parti kontenjanında Adnan Turfan’ın isme geçmeye başladı.

Bu durum yaklaşım 3-4 saat sürdü. ESTV ekranlarında seçim programı yaptığımız saat 15.30 sularında durum netleşti ve İbrahim Arslan’ın isminin yeniden listede yer aldığını öğrendik.

Bunu niye yazdım?

Öylesine heyecanlı bir süreç yaşanıyordu ki…

Artık son dakikalarda bile isimler gitti geldi.

AK Parti listesi de böyle oluştu.

AK Parti İl Başkanlığından milletvekili olabilmek için istifa eden Zihni Çalışkan’ın, 3. sıra milletvekilliği adaylığı teklifini, sırasını beğenmediği için kabul etmediği, bu nedenle listelerde yer almadığı konuşuluyor.

Telefonlara çıkmadığı için ancak kulis bilgilerine dayanarak bunları söylemek durumundayız…

Böyle olunca, daha önce milletvekili adayı yapılan, il yönetiminde görev almış, halim-selim bir insan olarak bilinen eskinin polisi, şimdinin müteahhidi Ali Demirel 3. sırada yer aldı. 

CHP’nin ve AK Parti’nin 3. sıra milletvekili adayları seçilebilme ihtimali yüksek kritik önemde.

Bu iki partinin bir ve ikinci sıra milletvekili adayları için seçilmeleri neredeyse garanti. 

Dananın kuyruğu da burada kopuyor…

CHP ve AK Parti için 3. sıra, İYİ Parti için de 2. Sıra kritik.

İYİ Parti’nin 2. vekilliği eğer çok çalışırsa gelebilir.

Benzer durum MHP için de geçerli.

Eskişehir’in milletvekili sayısı 7’den 6’ya düşünce partilerin genel başkanları kadar milletvekili adaylarına da iş düşüyor.

İlk “sıra çatlağı” İYİ Parti’den gelmiş gibi görünüyor…

Konuştuğum İYİ Parti 4. sıra milletvekili adayı İbrahim Sayın, sağlık sorunlarını gerekçe göstererek, adaylıktan çekilmek durumunda kaldığını ifade etti.

Seçim sürecinde sağlık sorunlarının parti çalışmalarına engel olacağını düşünerek Seçim Kurulu’na gün içinde dilekçesini vereceğini dile getiren Sayın, partisine zarar vermemek için bu gerekçeyi öne sürüyordur diye yorum yapmış olayım…

Gelelim MHP’deki duruma…

MHP 2018 seçiminde Eskişehir’de 57 bin oy aldı, ittifakın artık oylarıyla milletvekili çıkarabildi.

Bu seçimde milletvekili çıkarabilir mi?

Bana göre MHP’nin, AK Parti’den gelecek tepki oylarının adresi olma potansiyeli taşıdığından vekil çıkarma ihtimali var.

Şunun şurasında seçime bir aya yakın zaman kalmış olsa da bugünden yarına siyasette ne olacağını kestirmek mümkün değil. 

Eğer AK Parti ve İYİ Parti, bu süreçte hata yapar, adayları beğenilmez ya da farklı bir politika yüzünden seçmeninden sarı kart yerse MHP’nin bu durumda şansı daha da artar.

O nedenle MHP’nin Eskişehir’de milletvekili çıkarma ihtimali bana göre zayıf da olsa var.

Şimdi diyeceksiniz ki başlıktaki “soğan ve kıyma” bu yazının neresinde?

Hemen söyleyeyim efem.

Soğan markette, pazarda, kıyma da kasap reyonlarında seyirlik oldu.

Kıyma bir yılda üç kat artarak 280-300 lira, soğan ise mevsim koşullarına ve arz ile talebe bağlı olarak 4-5 kat artarak 25-30 liradan tezgahları süslüyor.

Buradaki soğan ve kıyma, biz insanoğlunun tükettiği diğer yüzlerce gıda ürününden sadece ikisi…

Buradan altını çizeyim. 

En ucuz et ürünü olan kıymayı baz alarak yazıyorum. 

Yoksa pirzola ve bifteğin kilogram fiyatının 380 ile 420 lira arasında değiştiğini belirterek bunu konu yapsam, “Millet tavuk eti alamıyor, bu adam pirzoladan bahsediyor” diyen çok olur, bilirim…

Bu seçimin bana göre simgesi “soğan ve kıyma”dır.

Yani her geçen yoksullaşan geniş halk kitlelerinin…

Enflasyonun silindir gibi ezdiği dar ve sabit gelirliler ile asgari ücretle yaşam mücadelesi verenlerin pek çok gıda gibi seyirlik ürünüdür soğan ve kıyma...

Gerisi lafügüzaf.

Bilmem anlatabildim mi?