Sen önce kombine al, sonra konuş

Mali, Genel ve ertelenenleri sayacak olursak 7 kongre yapmış, aday çıkmayacak korkusunu yaşamış ve eyvah takım kayyıma gidiyor diye korkulu rüyalar görmüşüz. 
Hepi topu 1 ay olmuş yeni yönetim görevde. Borçtan daha ciddi olan bir transfer cezası ve kaç puan olacağını bilmediğimiz puan silme endişesi içindeyiz. 
Takım kurulalı 20, Sergen Hoca geleli 2 hafta olmuş, olmamış. Kamp yapamamış, eksik bölgelere transfer yapamamış ve hatta geçen seneden birkaç futbolcumuzu kaybetmişiz. 
Rakipler 20 Haziran’da çalışmaya başlamış, çoğu eldeki kadrolarını korumuş, üstüne koymuş ve bizden daha hazır olanda, bizden daha genç olan takımlarda bir hayli fazla. 
Herkes ya şampiyonluk için ya da play off hedefi ile mücadele ettiği için TFF 1. Lig daha çetin, daha sert ve daha acımasız. 
İlk maç deplasmanda 2- 2 bitmiş ve 1 puan almışız. 3 – 0 kaybedebilir, 5 – 0 yenebilecek kadar da ilginç bir maç olmuş. Ligin henüz başlarındayız. Birkaç maç daha kaybedebilir, berabere kalabilir veya tulum da çıkartabiliriz orasını bilemeyiz. 
Bildiğimiz tek şey var bu sene konuşma lüksümüzün pek olmadığı. Hele ki ligin başında, henüz hazır olmayan bir takım hakkında ve bu zor şartlarda konuşmak abes iştigal eder. 
Yıllar önce 50 TL’ye bilet alanlar ve GS, FB, BJK maçları için tek bilete para verip stadyumu dolduranlar. Facebook’da, Twitter de durmadan konuşanlar, olumsuzluk ekerek, huzursuzluk biçmeye çalışan hariciler … Önce kombinenizi alın, sonra konuşun. Hatta Kombineyi alın ve susun. Bu sene konuşmak mevcut şartları değiştirmeyecek zira. 

Bazı Taksi Duraklarına İlginç Yasak! 
Eskişehir’de 4 taksi durağına Büyükşehir Belediyesi’nden yasak gelmiş. Sağlık gerekçe gösterilerek Ertuğrulgazi, Kral, Acıbadem ve Yıldıztepe Taksi duraklarında müştemilatın kaldırılması ve çay yapılmaması tebliğ edilmiş. 
Taksici esnafı haklı olarak bu yasağa tepki gösteriyor. Bütün gün, gece durakta sıra bekleyen ve tek oyalanma aracı çay olan insanlara bunu durakta yapamazsın demek ve işin ilginci bunu sadece 4 taksi durağına tebliğ ederek sınırlı tutmak bana da ilginç geldi. 
Dışarıya satılsa, gelen geçen içiyor olsa sağlık gerekçesini anlayacağım ama taksici esnafı kendi demliyor, kendi içiyor ve bunun neresi sakıncalı çözemedim. 
Umarım bir yanlış anlaşılma ya da kayda değer bizim bizim bilmediğimiz daha ayakları yere basan bir gerekçe vardır. Yoksa karar bu gerekçeyle pek tatmin edici durmuyor. 

Vay Anasını sayın seyirciler 
İnsan izinde, uzakta da olsa şehirden, haberden, gelişmelerden kopamıyor. Her ne kadar bakmayacağım, kafamı dinleyeceğim diyor olsam da son bir haftadır her gün haberleri, yazılanları, gelişmeleri sıkı sıkı takip ettim. Özellikle CHP’de Mecit Açıkgöz’ün disiplin kuruluna ihraç istemiyle başlayan süreci ve sonrasında CHP’lilerin ortaya koyduğu tavrı, tepkiyi ya da destekleri sosyal medya üzerinden de takip ettim. 
Benim şaşırdığım tek şey ise Sanki CHP’de kırk yıldır bunlar olmuyormuş, her kongre ya da seçim döneminde CHP’nin buna benzer bir tabloyla karşılaşmıyormuş gibi bir hali ruhiyat içinde yapılan yorumlar oldu. Vay anasını sayın seyirciler dedim içimden. Sanki Amerika’yı yeniden keşfediyor, CHP’yi bugün tanımaya başlıyoruz gibi şaşırdım. 
Hele ki geçmiş dönemlerde partide yaşanan ihraçlara alkış tutanlar, sadece karşı grup ya da bize muhalefet ediyor diye uzaklaştıranlara ses çıkarmayanların bugün Aslan kesilişini izlemek paha biçilmez. Hakkaniyetle başlayan cümlelere kuranlar sadece son birkaç sene değil son 30 yıla da arada bir baksınlar isterim.  Yapılanın yanlışlığını, yapana göre değil ancak öz eleştiri kültürüyle eleştirebildikçe çözülür bu sorunlar çünkü. Ve Çözecek olanlar da bir zahmet CHP’liler olsun, CHP’li gözükerek tepeden inenler, birilerinin oluruyla siyaset yapanlar değil. 

ESO Seçimi çok klas olacak 
Eskişehir Sanayisi demek bile okkalı, cilalı, her Eskişehir’liye kendini iyi hissettiren bir kelam. O yüzden ESO seçimlerinin ayrı bir önemi, ayrı bir yeri vardır her daim. Ancak bu kez diğer seçimlerden çok daha farklı bir heyecan ve rekabet var ortada. Yıllardır Başkanlık görevini yürüten Savaş Özaydemir son derece klas bir toplantıyla, ders niteliğinde söylemleriyle aday olmayacağını açıkladı. 
Adaylığını açıklayan isimler de dolu dolu ve bana göre klas isimler. Bir tarafta Celalettin Kesikbaş var. Diğer tarafta Nadir Küpeli adaylığını açıkladı. Kesikbaş’da, Küpeli’de başarılı sanayiciler. Vizyon sahipleri ve görevi başarıyla taşıyacaklarına dair kimsenin şüphesi yok. 
Temsiliyetleri güçlü, lobi güçleri var, liderlik duruşları hissediliyor. Sanayicinin alt ve üst dilinden konuşabilme yetenekleri var. Her 2 aday da bilgi ve kültür donanımı olarak tatmin edici. Bazı ayrıldıkları detaylar, artılar, eksiler de illa ki olacak,  onları da başka bir yazı da değerlendiririz ancak gördüğüm şu ki, yine en az bir yerel seçim kadar heyecanlı bir sürece şahitlik edeceğiz. 
Bir kere ESO seçimi sonunda yıllar sonra kazanan kim olursa olsun, taze bir kan, yeni bir yönetim ve başkan görevde olacak. Ve kim kazanırsa kazansın mevcut sinerjisi ile ESO’ya ciddi bir ivme kazandıracağını düşünüyorum. 
Hem Küpeli, hem de Kesikbaş’a kolaylıklar ve başarılar diliyorum.