Sakallı'ya ilk işini biz verelim

Eskişehir Alpu Yolu'nda bir trafik kazası daha can aldı. Kamuoyunda "Ölüm Yolu" olarak adlandırılan yol hakkında hiçbir çalışma yapılmıyor. Son olarak tam iki sene önce 31 Mart seçimleri daha gelmeden AK Partili Belediye Başkan Adayı Burhan Sakallı'nın da katılımıyla bir tören yapılmış ve bir takım iş makineleri gösteri mahiyetinde çalışmalara başlamıştı. Daha doğrusu iş makineleri çalışıyormuş gibi yapmaya başlamıştı. O zamanlar AK Parti'ye muhalif olanlar, "Siz bunları bilmezsiniz, 10 senedir bu yolu yapmadılar. Seçim bitsin, yine iş üretmek yerine laf üretir, çalışmaları durdururlar" diyenler haklı çıktı.

Hemen her hafta Alpu yolu bir vatandaşımızın canını alıyor. Bu yolu yapmak için daha kaç ailenin ocağının sönmesi bekleniyor bilemiyorum? İşin doğrusu bu yolun yapılmasından umudumu kestim. Yıllardır ve sürekli olarak vatandaş oyalanıyor. AK Parti'nin nice teşkilat yönetimleri geldi ve geçti. Hiç birisi bir şey beceremedi. AK Parti'den üç, MHP'den de buçuk olmak üzere üç buçuk iktidar milletvekilimiz hiçbir şey yapamadı. Şimdi onları göreve çağırıp da kendimizi yormayalım. Arkadaşların kapasiteleri belli oldu zaten...

Kalan tek umudumuz partisinin MKYK üyeliğine yeni seçilen Burhan Sakallı. Hani bir dönem büyük kazma vurma törenlerine iştirak eden Sayın Sakallı'dan bu sorunu çözmesini rica ediyoruz. Biliyorum; pisi pisine ölmek Türk vatandaşı olmanın fıtratında var. Ama artık kayıplarımız tahammül edilmez bir seviyeye geldi...

Kırmızı çizgi

İçişleri Bakanlığı bir süre önce trafikte yayalara öncelik verilmesi için bir farkındalık çalışması başlatmıştı. Kentimize gelen İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aksoy, aldıkları önlemler neticesinde son 1 sene içerisinde yaya ölümlerinde yüzde 22'lik azalma sağlandığını belirtti.

Tabii bu düşüşün içerisinde son 1 senedir daha az sokağa çıkmamızın ve aralıklarla gelen sokağa çıkma yasaklarının faydası olduğunu varsayabiliriz. Özellikle gece vakti sokağa çıkma yasağının olması, karanlıkta yaşanan kazaların sayısının da azalmasına neden olmuştur. Dolayısıyla yaya ölümlerindeki yüzde 22'lik azalmanın tamamını İçişleri Bakanlığı'nın aldığı önlemlere bağlamak güç. Ancak ne olursa olsun ülkemizde bir farkındalık yaratıldığı gerçek. İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu ve mesai arkadaşlarını tebrik ederiz.

Bu arada söz konusu kampanyaya Büyükşehir Belediyesi'nin de katıldığını belirtelim. Büyükşehir yetkilileri son olarak belirlenen yaya geçiklerinde kırmızı çizgiler çekti. Bir teşekkür de onlara olsun...

Mahkeme kararı toplumu memnun etti

Odunpazarı Bölgesi'nde bazı sokaklarda yeni alkollü mekanların açılma işi mahkemelik olmuştu. Şimdi o mahkeme sonuçlandı ve mahkemeler ruhsat dağıtılmasına ilişkin yürütmenin durdurulmasına karar verdi. Çıkan kararı değerlendiren AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Ali Acar ne zamandır mahkemenin bu yönde karar vereceğini savundukları belirterek, alınan karardan dolayı memnuniyetini belirtti.

Bilindiği gibi Odunpazarı Belediyesi bazı mekanlara içki ruhsatı vermek istiyordu. Baştan beri bu konuda Odunpazarı Belediyesi'ni haklı gördüm. Bana kalırsa bazı mahallelerde içkili dükkan ruhsatının olmasında bir zarar yok; Allah pudra şekerinden saklasın...

Öte yanda benim ne düşündüğümün hiçbir önemi bulunmuyor. AK Partili Ali Acar'ın veya Kazım Kurt'un ne düşündüğünün de fazla bir önemi yok. Önemli olan halkın ne düşündüğü...

Şurası net bir şekilde ortadaydı ki mahallesine içkili restoran açılması gündemde olan vatandaşlarımız, bu gelişmeden rahatsız olmuştu. Bu durumda halkın istekleri ön plana alınır.

Her neyse...

Sonuç olarak yerel mahkemeler bir karar aldı ve halkın ekseriyetinin istediği oldu. Ayrıca mahkemelerin toplumu memnun etmek gibi bir vazifesi de yok. O vazife belediyelere ait. Dolayısıyla mahkemenin aldığı kararın, belediyeyi zor durumda kalmaktan kurtardığının altını çizelim.