Odunpazarı Belediyesi’ni alkışlıyorum

CHP’li Kazım Kurt yönetimindeki Odunpazarı Belediyesi, 2014 yılından 2019 Haziran ayına kadar 1 milyon 71 bin 70 metrekare yeşil alan üretmiş

19 Haziran 2019 08:30
A
a
Sütiş Eskişehir
Kazım Kurt Seçim 2024 DT haber içi
Özellikle son yıllarda ‘ağaç’ duyarlılığımız bir hayli arttı. Yurttaşlarımız mevcut yeşil alanları korumanın vatandaşlık görevi olduğunu addediyor, boş alanları ağaçlandırma faaliyetlerine de şevkle katılıyor. Çünkü şunu biliyor: Doğamız ne kadar zarar görürse, insan hayatı ve diğer canlıların yaşamı da o kadar zarar görecek!
*
Yurttaşlarımızdaki bu duyarlılık, haliyle belediyelere de sirayet ediyor. Belediyelerin görevi nedir? Doğumundan ölümüne kadar her aşamada insana hizmet etmek; doğayı korumak ve diğer canlıların haklarına saygı duymak.
İşte, Türkiye’deki birçok belediye, son dönemde, yurttaşlarımızın yoğun baskısıyla beraber, artık bu bilinç doğrultusunda hizmet etmeye gayret gösteriyor. 
*
Öyle ki… Çoğu belediye zorunlu nedenlerden dolayı ağaç kesmişse eğer, başka bir alana fazlasıyla ağaç dikip açığı kapatmaya çalışıyor. Öyle ki… Çoğu belediye kurumuş ağaçları kestiği zaman, boşalan alanı rant uğruna değerlendirmekten kaçınıyor, kuruyan ağaçların yerine yenilerini dikiyor.
*
Odunpazarı Belediyesi de, bahsettiğim duyarlı belediyelerden bir tanesi. Şöyle ki… Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, kişi başına düşen yeşil alan miktarının en az 9 metrekare olması gerekiyor. Yine aynı örgüte göre, kişi başına düşen ideal yeşil alan miktarının 10-15 metrekare olması gerekiyor. Ve CHP’li Kazım Kurt yönetimindeki Odunpazarı Belediyesi, 2014 yılından 2019 Haziran ayına kadar 1 milyon 71 bin 70 metrekare yeşil alan üretmiş. Bunun 523 bin 672 metrekaresi ağaçlandırma çalışmaları; geriye kalan kısmı da park ve yeşil alan çalışmaları. Bununla beraber Odunpazarı Belediyesinin kazandırdığı toplam yeşil alan miktarı, 3 milyon 797 bin 550 metrekareye ulaştı. Bu veriyi oranladığımız zaman, Odunpazarı’nda kişi başına düşen yeşil alan 9,4 metrekare olarak karşımıza çıkıyor. Yani Odunpazarı Belediyesi, Dünya Sağlık Örgütünün kişi başına düşen alan miktarı için işaret ettiği standarda ulaşmış!
*
Hele ki… Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesindeki Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğünün verilerine göre Eskişehir’in orta yüksek çölleşme riski taşıdığı düşünüldüğünde, Odunpazarı Belediyesi’nin bu başarısı daha fazla anlam taşıyor. 
*
Alkışlıyorum…
*
NOT: Odunpazarı Belediyesi, Uluslararası Ahşap Heykel Festivali kapsamında, beş yıl boyunca Barış, Özgürlük, Adalet ve Kardeşlik ormanlarını Eskişehir’e kazandırdı. Bu yıl yenisi gerçekleştiriliyor olan festivalin sonunda ise Demokrasi ormanı oluşturulacak.
 

Sorumsuzluk, bir anne ve bebeği öldürüyordu!


15 Haziran 2019 tarihinde kaleme aldığım “Eskişehir’e bir daha özel hastane gelmeyebilir” başlıklı yazım üzerine Uğurcan Karamanlı isimli bir okurumuz, Şehir Hastanesi ile Gürlife Hastanesinde yaşadığı bir olayı anlattı. 
*
Uğurcan Karamanlı’nın anlatacaklarına geçmeden, söz konusu yazımı kısaca özetlemekte fayda görüyorum. 1 yıl önce Eskişehir’de kurulan ancak SGK anlaşma yapmadığı için kapanacak olan Gürlife Hastanesine, neden anlaşma yapılmadığına ilişkin SGK tarafından herhangi bir açıklama yapılmadı. Dahası, hastanenin kapanmasıyla birlikte birçok hastane personeli ve doktor (aşağı yukarı 150 kişi) işsiz kalacak. Beri yandan SGK’nın gösterdiği bu tavır, sağlık yatırımcılarının Eskişehir’e soğuk bakmasını sağlayacak.
*
Yazımın özeti bu… Şimdi, Uğurcan Karamanlı’nın, Şehir Hastanesi ve Gürlife Hastanesinde yaşadığı olayı aktarıyorum…
*
Okuyoruz…
*

SANCI OLMADIĞI GEREKÇESİYLE GÖNDERİLDİLER
“Eşim hamileydi ve 1 Haziran gibi doğum yapması bekleniyordu. Yunus Emre Devlet Hastanesindeki kadın doğum doktoruna kontrole gidiyorduk ve 9 ay boyunca sorunsuz bir şekilde sürecimiz devam etti. Doktorumuz, 31 Mayıs günü yapılan son muayenede, Yunus Emre Devlet Hastanesinde doğumhane olmadığından bizi Şehir Hastanesi'ne yönlendirdi ve elimize kontrol, yatış ve doğumun olması gerektiği tarihlerin yer aldığı bir kâğıdı kaşe basarak, imza atarak verdi. Bu kâğıda binaen 3 defa Şehir Hastanesi Jinekoloji Acil Servise gittik. Her defasında da 42’nci haftada olmamıza rağmen sancı olmadığı gerekçesiyle sürekli eve gönderildik. 

‘YİNE NİYE GELDİN SEN!’
En son 10 Haziran günü tekrar Yunus Emre Devlet Hastanesine gittik. Ancak oradaki doktorumuzun izinli olduğunu ve bizimle ilgilenecek başka doktorun olmadığını öğrendik. Durum böyle olunca Yunus Emre Devlet Hastanesi tarafından tekrar Şehir Hastanesine gönderildik. Şehir Hastanesi Acil Servisteki nöbetçi hemşire ‘yine niye geldin sen’ diyerek, eşimin doktora gözükmesine dahi gerek duymadan kadın doğum polikliniğine giderek muayene olmasını salık verdi. 

BEBEK, KENDİ KAKASINI YEMİŞ!
Tüm bu gelişmeler üzerine, Şehir Hastanesinde doğum yapamayacağımızı anlayarak eşimi araçla acilen Gürlife Hastanesine götürdüm. Orada gerekli kontroller yapıldı ve hemen ameliyata alınması gerektiği söylendi. Ancak eşim kahvaltı yaptığı için doğum gerçekleştirilemedi. Sezaryen tok karna yapılamazmış çünkü. O nedenle ertesi güne yatış ve sezaryen tarihi verildi. Ertesi gün doğum anında çocuğumun boynuna kordon dolanmış olduğu ve kendi kakasını yemiş olduğu ortaya çıktı. Bunlar geç doğumun sebep olduğu durumlardı maalesef. Şehir Hastanesi doktorlarının bu tavrı nedeniyle bebeğimizi az kalsın kaybedecektik. Çünkü doğum biraz daha gecikseymiş, bebeğimizi kurtaramayabilirlermiş. Saatlerle yarıştık anlayacağınız…

YOĞUN BAKIMDA TEDAVİ GÖRÜYOR
Şu an küçük yavrumuz kakasını yutmuş olmanın verdiği sorun sebebiyle Şehir Hastanesi (kaderin cilvesi!) yeni doğan yoğun bakım ünitesinde yatmaktadır. O öve öve bitiremedikleri hastanenin doktorları yüzünden ben bebeğimi ve eşimi kaybetme anlamında uçurumun eşiğine gelmişken, Gürlife Hastanesi sayesinde eşimi ve bebeğimi kurtarabildim. Şimdi oğlumun da kurtulacağı günü bekliyorum... Şimdi bebeğimin sağlığına kavuşması ve Gürlife Hastanesinin o değerli personellerinin işsiz kalmaması için sürekli dua ediyorum. Yasal haklarımı kullanacağımı da buradan beyan ediyorum.”
*
Uğurcan Karamanlı’nın yaşadığı olay bu. Söz konusu olayın, kabul edilebilir bir yanı yok! Yunus Emre Devlet Hastanesinde doğum yapılamaması ve Şehir Hastanesi personelinin sorumsuz yaklaşımı nedeniyle bir anne ve bebeği yaşamını yitirebilirdi. Neyse ki anne kurtuldu. Bebek ise yoğun bakımda tutuluyor. Ancak kakasını yemesi nedeniyle ileriki hayatında önemli sağlık sorunları yaşama ihtimali var. Bu sorumsuzluk, bu vicdansızlık cezasız kalmamalı. Olayı yaşayan aile yargı yoluna başvurabilir. Ancak Eskişehir İl Sağlık Müdürü Uğur Bilge de gerekeni yapmalı, sorumlular hakkında derhal soruşturma açmalıdır. Ki ibret olsun. Ki bir daha böyle olaylar yaşanmasın.

 
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon
esnaf 20 Haziran 2019 00:11

kadinlarin dogumunun nasil olmasi gerektigine kadar karisilan bir ulkede, insana verilen deger de bukadar oluyor.Yok sezeryan olmasin, yok dogal olarak olsun, denirse, ne o doktor isini yapar, nede vatandasin hayatinin degeri kalir…...

1 2 Cevap Yaz
Ismail 19 Haziran 2019 22:58

Bu yesil alanlari baska bir ilde yapiyor galiba biz goremiyoruz

2 0 Cevap Yaz
ferit yurt 19 Haziran 2019 14:16

ömürdeki regülatörün üzerindekisuyun üstündeki pisligi hangi belediye temizliyecek gidinde görün

5 3 Cevap Yaz
osman metin

Devlet Su İşleri

0 2
erhan 19 Haziran 2019 13:15

sn Arif Anbar Alpaslan Türkeş millet bahçesiyle ilgili yazınızın sonunda en son topun Kâzim Kurtta oldugunu yazmıştınız bir gelişme varmı.

3 3 Cevap Yaz
Çankaya 19 Haziran 2019 12:41

Çankaya kadıköy sokağı inşaat hafriyat alanına dönüştürdü. Ondan da haber yaparmısın

3 2 Cevap Yaz
arif 19 Haziran 2019 12:32

Alkışlamasan şaşardık zaten.

6 4 Cevap Yaz
goll 19 Haziran 2019 11:08

binde birlik vakaları ele alıp şehir hastanesini kötülemenizi esefle karşılıyorum daha düne kadar şehir hastanesinin ödüle layık olduğu söylenirken

7 4 Cevap Yaz
ömer 19 Haziran 2019 10:47

GÜRLİFE neden kapatılıyor ,Türkiye de herkesin özgürce iş yeri açma ve çalıştırma hakkı yok mu?Yasal zorunlulukları yerine getirdikten sonra sorun ne,sorunun ne olduğunu hastane yönetimi bile bilmiyor sanırım.Hem işsizlikten bahsediliyor hem açılan bir iş yeri kapatılmak isteniyor.Bazı illerde daracık sokak aralarında bile özel hastane adında bir sürü kurum var,konu eskişehir olunca mı yasak oluyor?

3 6 Cevap Yaz
Hak mı? 19 Haziran 2019 09:12

Siz yazmasanızda ben sormaya devam edeceğim. Alpu Belediyesi'nde ki işçi çıkarmaları hakkında ne düşünüyorsunuz? Sorumun detayları 3 Haziran tarihli yazınızın yorum bölümünde mevcut.

5 10 Cevap Yaz
hikmet

bankamatiklerle doldurulmuş bir belediyeden işçi çıkarılması doğaldır

0 1
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi