Ne bekliyordunuz ki?

Milletvekili Arslan Kabukçuoğlu'nun emekli maaşlarında oluşan ücret farklılıklarının araştırılması, prim gün sayısı artarken emekli maaşlarının düşmesi sorunlarına çözüm yolları bulunması amacıyla TBMM’ye sunduğu araştırma önergesi genel kurulda görüşüldü.
Bir ülkede bin lira emekli maaşı alan vatandaşlarımı varsa, orada işlerin iyi gittiğini söyleyemeyiz. İYİ Parti Milletvekili Kabukçuoğlu ayrıca dünyanın her yerinde çok pirim ödeyen kişilerin rahat bir emeklilik sürdüğünü belirterek, "Emeklilerimizin sorunları sadece maaşla da sınırlı değildir. 2000 sonrası emekli olan vatandaşlarımızın intibak sorunu hâlen devam etmektedir" ifadelerinde bulunmuş. Kabukçuoğlu ayrıca "Emeklilerimizin 4'te biri kirada oturuyor. Vatandaşımıza hizmet olsun diye kurulan Toplu Konut İdaresi, sosyal konut yapmak yerine, lüks konutlara yönelmiştir. Dar gelirli vatandaşlarımızın problemiyle ilgilenmez hâle düşmüştür" ifadelerinde bulunmuş.
Emeklilerimiz bu gelişmeyi okuyup da heyecanlanmasınlar. Zira yaşadıkları ülkenin adı Türkiye. Bizim memlekette emeklilerin az maaş alması gibi konular, büyüklerimizin pek ilgisini çekmez. Nitekim Sayın Kabukçuoğlu'nun teklifi de AK Partili vekillerimizin red oyu ve MHP'li vekillerimizin çekimser kalmasıyla reddedilmiş.
Ne bekliyordunuz ki?

Yeni cemevi hayırlı olsun

Ayvacıklılar Kültür, Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Binası ve Cemevi, gerçekleştirilen törenle hizmete açıldı. Törene CHP'li Belediye Başkanları Kazım Kurt ve Ahmet Ataç'ın yanı sıra Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili İbrahim Arslan da katıldı. Cemevinin açılışında konuşan Kazım Kurt, Cemevinin cemevinden başka bir isminin olmadığını, olamayacağını belirtti. Şimdi İslam âlemi olarak düşmanımız çok. Ancak dışarıdan gelen düşmana da pek ihtiyacımız yok. Kendi içimizde mezhep çatışmalarına o kadar yoğunlaşmış durumdayız ki. Neyse ki Eskişehir'de kimse kimseye yan gözle bakmıyor. Nitekim Ahmet Ataç da Eskişehir'in farklı kökenden insanlara sahip olduğunu, bunun da kentimiz için bir şans olduğunu belirtmiş. Burada Ahmet Ataç'ı tamamlamak istiyorum; Evet farklı kökenden insanlarımızın olması bizim için bir şanstır. Ancak asıl şansımız bu grupların bir arada ve kardeşçe yaşama isteğidir. Ayvacıklılar Kültür, Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği'nin yeni binasının ve cemevinin hayırlı olmasını temenni ederiz.

Sanayici kredi alır mı?

Eskişehir Sanayi Odası; tekstil, ambalaj ve kağıt üreticilerini bir araya getirdi. Toplantıda konuşan Başkan Kesikbaş, Türk ambalaj sektörünün 4,6 milyar dolar, tekstil sektörü ise 5 milyar dolara yakın bir ihracat yaptığını söyledi. Yani söz konusu sektör ülkemize bir yıl içinde 55 milyar lira para sokuyormuş. Kesikbaş ayrıca toplantıda ihracatçı için çok önemli olan Eximbank'ın Oda bünyesinde bir şube açacağını, bu şûbenin de Eskişehirli ihracatçılara yılda 800 milyon dolarlık bir katkı sağlayacağını söyledi. Kesikbaş ayrıca bazı kamu bankalarının üst düzey yöneticilerinin yakın bir gelecekte Eskişehir'e gelerek kredi imkanları hakkında bilgi vereceklerini ifade etti. Şimdi benim bildiğim bankalar başkasından aldığı parayı, yatırımcılara satar. Dolayısıyla bankaların para satabilmesi için evvela para satın alması gerekir. Bu da faizlerin enflasyonun üzerinde tutulmasıyla olur. Aksi taktirde vatandaş "Alacağım faiz, enflasyonun altında erir" diye düşünerek parasını bankaya yatırmaz. Yatırırsa da döviz üzerinden yatırır. Dolayısıyla para toplayamayan banka da kredi veremez. Şimdi bir özel bankaya gidip de bir işadamının kredi alması çok zor. Ancak kamu bankalarının durumu farklı. Kamu bankaları hükumetin de baskısıyla kredi veriyor. Tabii bu durum sürdürülemez. Ancak yine de sanayicilerimiz için ortada bir fırsat var. Kamu bankalarının zarar edip etmeyeceği sanayiciyi ilgilendiren bir konu değil. Sanayicilerin "Fırsat bu fırsat" diye düşünerek ucuz kredi imkanını değerlendirmesi lazım. Zira 2020'den sonra bu kredileri de bulamayabilirler...

Bu fotoğrafın dili var

Türk ekonomisinin 10 kaplan gücünde olduğu, İspanyolların bizi kıskandığı, Almanların kuru soğana mahkum olduğu, milletimizin ise zevk ve sefa içinde yaşadığına ilişkin haberler birbirine karışıyor. Ancak havuz gazetelerinin umut satmasının aksine, ülkemizin gerçekleri farklı. Son olarak Son Haber Gazetesi'nin muhabirlerinden Meltem Karakaş Kaya'nın fotoğraf makinesine sıkışan bir kare, ülkemizin gerçeklerini yansıtıyor. Hani "Fotoğrafın dili olsa" derler ya, işte meslektaşım Kaya'nın fotoğrafı dile gelmiş konuşuyor. Şirintepe Mahallesi'nde bir anne ve çocuğu banka oturmuş ve yorgunluktan ve muhtemelen açlıktan uyuya kalmış. Fakirliğin ve umutsuzluğun bu kadar yoğun olduğu bir dönem yaşamamıştık. İnşallah 2020 yılı, şu mezara giresi 2019'dan daha kötü olmaz. Yoksa hâlimiz harap olur.