Nasıl görgüsüz olduk!

Hatırlayan var mı bilmiyorum! İlkokul sıralarında eskiden “Adab-ı Muaşeret” dersi vardı. Görgü kuralları! Nasıl oturulur, nasıl konuşulur! Erkek neden ayağa kalkar, kadın neden ayağa kalkmaz!
Bildiğiniz dersti!
Sözü bacak bacak üstüne atma olayına getireceğim.
Konya’da Vali bey konuşma yaparken, birisinin bacak bacak üstüne atmasına epey tepki göstermişti.
Konu çokça tartışıldı…
Valinin üslubu eleştirildi! Ancak asıl konuyu unutuyor, ya da ıskalıyoruz! Törelerimizden uzaklaşıyoruz. Edepsizlik her yanımızı sarıyor…
Sadece devlet büyüklerine davranışı değil anlatmak istediğim. Genel olarak toplumda büyüklere, küçüklere davranışlarımızda bir saygısızlık hakim olmaya başladı…
Kamuda bu olayın çökmeye başlamasının nedenlerinden birinin de “Kılık kıyafet serbestliği” olduğunu düşünüyorum.
Bir valinin, bir belediye başkanının, makamına çıkarken kravatsız çıkılması hoş ve doğru bir durum mudur?
Yanlıştır! Ama işte kılık kıyafet serbestliği var! Bu serbestlik kişilerin davranışlarına da yansıyor. Zannediyor ki, davranışlarımda da serbesttim. Devleti yönetenlerle istediğim şekilde konuşur, istediğim gibi davranırım…
Yemeğin, su içmenin, başkasıyla konuşmanın, misafire davranışın, oturmanın kalkmanın bir adabı vardı.
Vardı diyorum, çünkü artık yok!
Adap dersi alan kuşakların artık sonuna geldik! Töreyi terk ediyoruz. Yeni bir nesil kendi adabını oluşturuyor. 
 
 

ÖRNEK MÜSLÜMAN!

Sadio Mane, Senegalli…
Liverpool'un golcüsü…
Çok hızlı ve çok yetenekli! Futboluyla izleyenleri adeta büyülüyor!
Bir röportajda şöyle konuşuyor:
- Her zor zamanımda Allah'a sığınıyorum ve Kur'an-ı Kerim okuyorum. Din, benim için çok önemli. İslamın kurallarına saygılı davranıyorum ve günde 5 vakit namaz kılıyorum.
Ancak onu örnek bir Müslüman ve örnek bir sporcu yapan cümleleri şöyle:
-Okullar ve stadyum yaptık, yoksul insanlara kıyafet, ayakkabı, yiyecek sağladık. Senegal’in fakir bir bölgesindeki herkese aylık 70 euro veriyorum. Lüks evlere, arabalara, uçaklara ihtiyacım yok. Hayatın bana verdiklerini milletimle paylaşmayı tercih ederim.
…/…
İslam’ın Müslümanlığın temeli zenginliği paylaşmaktır!
 

ALİ BABACAN ÖZGÜRLÜĞÜ!

Yeni parti kurma hazırlığında ki Ali Babacan, Fatih Altaylı’nın programında konuştu…
Birkaç cümlesini not aldım sizlere aktarmak istiyorum:
•         Özgürlükçü, hukuka saygılı ve demokrasiyi önceleyen bir parti kuruyoruz.
•         Temelinde insan hakları ve özgürlükler yatan bir parti olacak bu...
•         Demokrasiyi öncelemeyen insanlarla çalışamayız.
•         Biz sadece bir kesimin değil, her kesimin özgürlük sorununu çözmek için uğraşacağız.
•         Türkiye yeniden demokrasiyi ihya edebilir, özgürlükler ülkesi olabilir.
•         Temel haklar ve özgürlükler bir haksa, bu hakkı pazarlık unsuru yapamazsınız.
•         Kendi içinde şeffaflığı sağlayamayan bir siyasi parti, Türkiye'ye şeffaflık getiremez, demokrasiyi kendi içinde işletmeyen parti, Türkiye'ye demokrasi getiremez.
…/…
Hayatlarını demokrasi, insan hakları ve özgürlükler mücadelesinde geçirmiş isimler Babacan’ın bu sözlerini okuyunca elbette şaşırıyorlar. Hayatının hiçbir döneminde insan hakları ve özgürlükleri savunmayanların, bu sözleri pek de samimi bulunmuyor!
 

BİR HAFTAYA YAYILSA!

 
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü, nedeniyle Eskişehir’de de çok sayıda etkinlik yapıldı…
Gösteriler, tiyatrolar, yürüyüşler, basın açıklamaları, paneller…
Hepsi bir güne sığdırılmaya çalışılıyor…
Eskişehir, kadına yönelik şiddet konusunda en duyarlı kentlerin başında geliyor. Bu etkinlikleri iyi bir koordinasyonla bir haftaya yayılsa daha iyi olmaz mı?
Böylesi çok daha iyi olur!
 
 

GÜNÜN SÖZÜ!

Dünyanın en zeki insanı da olsanız, bulunduğunuz ortam vasat ve vasatın altındaki kimselerden ibaret ise, düzeyinizi bile koruma imkanınız yoktur. Hepimiz beraber en çok zaman geçirdiğimiz beş kişinin ortalamasıyız. Jim Rohn
 

GÜNÜN KARİKATÜRÜ