Kolay değil bazı şeyler...

Kaymaz Mahallesi'nde kurulan bir siyanur havuzu olduğunu biliyoruz. Özellikle bölge sakinlerini çok rahatsız eden bu gelişme karşısında geniş katılımlı bir protesto yapıldı. CHP'li Milletvekilleri Utku Çakırözer ve Jale Nur Süllü'nün katıldığı basın açıklamasında Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ve Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç da bulundu. Sadece bu dört katılımcı olsaydı bile, "Büyük katılım gerçekleşti" ifadelerini rahatlıkla kullanırdık. Ancak basın açıklamasına Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy, Baro Başkanı Mustafa Elagöz, Tabip Odası Başkanı Aladağ, KESK ve DİSK sendika temsilcileri yer aldı. Tabii Eskişehir Çevre Derneği'nin çalışkan başkanı Sadık Yurtman'a ayrı bir parantez açıyorum. Rant uğruna çevre katliamı yaşandığını ifade eden katılımcılar "Yeter artık" dediler. Bilindiği gibi salgın sürecinde çevre meseleleri ikinci plana atıldı. Bu durum sanırım iktidar tarafından, "Hazır bu vatandaş parçaları burnundan solurken, şu rant işlerini de halledelim" diye değerlendirilmek istendi. Başka şehirlerde de benzeri 'Yangından mal kaçırma' taktiklerini görüyoruz. Ancak Eskişehirlilerin ekseriyeti çevre konusunda çok duyarlı ve görülüyor ki omuz omuza vermeyi de başarıyor. Açık konuşmak gerekirse burası Eskişehir... Kolay değil burada bazı şeyler...

Çalışkan'lığa başladı

Korona salgınında önemli bir aşamayı geçtik ve yavaş yavaş eskiye dönüyoruz. Bu süreç içerisinde Eskişehirli parti yöneticileri boş durmadılar elbette. Ancak siyasetin içinden gelenler bilir; hiçbir teknoloji yüz yüze görüşmenin yerini tutamaz. Normalleşmeye başlayan partilerden birinin de AK Parti olduğunu görüyoruz. Nitekim Partisinin İl Başkanı Zihni Çalışkan da ilçe ziyaretlerine başlamış bile. Son olarak Sarıcakayalı seçmenlerini ziyaret eden Çalışkan, hem vatandaşa hal hatır sormuş hem de dert dinleyip not almış. Ancak yine de her şeyin normalleştiğini düşünmeyin. Belki Zihni Çalışkan yüzyüze görüşmelere başlamış ancak vatandaşa dokunmak için biraz erken. İnşallah bu günleri de atlatırız ve politikacıların vatandaşla tokalaştığı, yaşlı annemizin elini öptüğü, küçük çocuğu kucağına alıp yanağını sıktığı fotoğrafları da yakında paylaşırız.

Kabahat hükûmette değil vatandaşta

Salgına karşı aldığımız önlemlerin başında sokağa çıkma yasağı geliyordu. Normalleşme süreci kapsamında bu yasağı kaldırdık. Artak hükûmetin bu yasağı nasıl kaldırdığını, ne tip beceriksizliklere imza attığını unutalım. O konuda söyleyeceklerimizi söyledik ve mesele kapandı. Benzer bir durumu yaşamayalım o bize yeter. Vatandaş olarak hükûmetimizi beceriksiz görmeyi hiç istemiyoruz çünkü; moralimiz bozuluyor açıkçası... Öte yandan biz vatandaşlarında işleri düzgün yaptığımızı düşünmeyin. Sokağa çıktığımız zaman bireysel mesafe kurallarını hiçe sayan, maske bile takmayan o kadar çok kişi var ki. Eğer ki virüsün yayılımı önümüzdeki günlerde artarsa, bu durumun en büyük müsebbibi biz vatandaşlar olacağız. Eğer ki sorumsuz davranmaya devam edersek, bunun da cezasını yine biz çekeriz...

Odunpazarı dostlarımızı unutmadı

Eskişehirliler olarak hayvan dostu belediyelere sahibiz. Aslında hayvansever bir kent yaşamını tesis etmek o kadar kolay değil. Öncelikle dört ayaklı dostlarımızın fareler üzerinde büyük bir baskı oluşturduğunu unutmayalım. New York Belediyesi'nin her yıl 10'larca milyon dolar harcamasına karşın bir türlü lağım farelerinin önüne geçemediğini biliyoruz. Benzer bir haber değil Eskişehir'den, Türkiye'nin hiçbir yerinden gelmez. Çünkü milletçe hayvanseveriz. Tabii işin sıkıntılı yanları da olabiliyor. Kedilerin pek zararı olmasa da tek başına zararsız olan köpekler biraraya geldikleri vakit kurt atalarını hatırlayıp saldırganlaşabiliyor. Geçmişte kentimizde köpek saldırıları neticesinde bir vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Böyle bir şeyin tekrar yaşanmamasını temenni ederek Odunpazarı Belediyesi'ni tebrik ediyoruz. Odunpazarı yetkilileri son olarak hayvan barınakları inşa ederek kentin çeşitli yerlerine koymayı sürdürdüğüne ilişkin fotoğraflar paylaştı. Yani öyle güzel kulübeler yapmışlar ki, az büyüğünü bana verseler, "Yazlık evim" diye yutturacağım... Odunpazarı yetkililerini tebrik ederiz. Dört ayaklı dostlarımızın da duaları onlarladır. O duaları yabana atmayın. Çoğu iki ayaklının duasından daha değerlidir.