İzlemeyelim, okuyalım derim

Vizyondaki filmleri her zaman takip ederim ama dizi izlemeyi pek sevmem. Asla o dizinin sonunu getiremiyorum. Belli bir bölümden sonra takip etmeyi bırakıyorum. Konuyu uzatmak için dallanıp budaklandırıyorlar gibi hissediyorum. Türk yapımı dizilerde artık popüler kültür konularını barındırmaktan başka bir hal almadığını farkındayız. Farkında olup izleyenler ve farkında olup izlemeyenler olarak ikiye bölündük. Bir dönem internet üzerinden yayın yapan dizilere gündeme oturdu. Ülkenin en iyi oyuncalarının yer aldığı dizi projeleri de oldukça merak uyandırdı ve ilgi de gördü. Türkiye’de yeni bir akım başladı işte dedik. Konusu farklı, yayın süreleri kısa ve kaliteli oyuncu kadrolarıyla bir çok kişiyi yabancı dizilerden sıyırdı. Bende bir dönem Fİ dizisine merak sardım. Yeni bölümlerini merak içinde bekledim. O dönem dizinin uyarlandığı kitabın yazarı olan Azra Kohen bir açıklama yaparak dizinin devam etmesini istemediğini söyledi. Kitap içeriğinden çok fazla dışarı çıkıldığını, artık kitapla bir alakası kalmadığı için üzüldüğünü dile getirdi. Bilmeyenler için açıklıyorum; seri 3 kitaptan oluyor. Fi, Çi ve Pİ kitapların isimleri. Ben bu açıklamayı öğrendiğimde dizinin ilk sezonunu izlemiştim ama yazarın açıklamalarından sonra daha ilgi çekici bir konu var demekki diye düşündüm. İkinci sezonu hiç izlemeden koşa koşa gittim ve kitaplarını aldım. Başladım en başından okumaya... İzlediğimden çok daha farklı, hak vermedim değil. Şuan son kitabını okuyorum, Pİ. İzlemekten çok daha keyifli. Reyting hırsını internet dizilerinde de görmüş olduk. Ben öğrendim ki önce dizisini filmini değilde kitabını okumak gerekiyor. Kısa bir tavsiyesi olarak görün derim, keyifli pazarlar diliyorum...