Ahmet Ataç 15 02 2024

Görüşme yapıldı, rektör atanabilir!

Arif Anbar yazdı

6 Eylül 2018 09:28
A
a
Sütiş Eskişehir
Türkiye’nin en değerli üniversitelerinden biri olan Anadolu Üniversitesi’ne hala rektör atanamadı.
Dile kolay, tam sekiz ay olmuş…
Sekiz ay içerisinde Türkiye’de gerçekleşen olayları sıralamaya kalksak, günlerce sürecek olan bir yazı dizisi hazırlamamız gerekir.
 
*
 
Bugüne kadar, Anadolu Üniversitesi’ne rektör atanamaması meselesi üzerine birçok yazı kaleme aldım.
Sizlere aktarmam gereken ne varsa, neredeyse hepsini aktardım.
Perde arkasında kalanlar, şaibeler, uyarılar, öneriler vesaire…
Ancak bir kez daha, Eskişehir’in bu yoğun gündemi içerisinde, meseleyi gündeme getirmemin faydalı olacağını düşündüm.
Tabii birkaç ayrıntıyla!..
 
*
 
Geçtiğimiz haftaya kadar sadece kent gündemi içerisinde yer alan Anadolu Üniversitesi’ne rektör atanamaması meselesi, Türkiye gündemi içerisine de girdi.
Önce etkili yayın organlarından olan Odatv’de ciddiye alınması gereken bir haber okuduk.
Daha sonra Sözcü gazetesi, OdaTv’yi kaynak göstererek aynı haberi sütunlarında işledi.
 
*
 
Peki, söz konusu haberin içeriği nasıldı?
Aynen paylaşıyorum:
 
ODA TV YAZDI NABİ AVCI CEVAPLADI
“Her milletvekili kendi adamının atanması için çalışıyor. AKP milletvekili Nabi Avcı, dünürü olduğu ileri sürülen, mevcut rektörün yeniden atanması için çalışırken, AKP’li Harun Karacan da karşı çıkıyor.
Türkiye genelinde 17 üniversite rektör ataması bekliyor.
Görevdeki rektörün süresi dolduğu ve yeni aday listeleri Cumhurbaşkanlığı’na bildirildiği halde atama yapılmayan üniversitelerden biri de Eskişehir Anadolu Üniversitesi.
Anadolu Üniversitesi’nde adaylık ilanı 11 Aralık 2017 tarihinde yayımlanmış olmasına rağmen sekiz aydır rektör ataması yapılmadı.
Yılan hikayesine dönen Anadolu Üniversitesi rektörlük ataması ile ilgili ortalıkta çeşitli söylentiler dolaşıyor.
Odatv’nin ulaştığı bilgilere göre; rektör atanmamasının nedeni AKP Eskişehir milletvekilleri arasındaki anlaşmazlıktan kaynaklanıyor.
İddiaya göre AKP Eskişehir milletvekillerinin her birinin bir rektör adayı var.
Bunlardan eski Turizm Bakanı da olan AKP Eskişehir milletvekili Nabi Avcı, dünürü olduğu ileri sürülen, görev süresi dolan ancak yenisi atanmadığı için hala görevde olan mevcut rektör vekili Prof. Dr. Naci Gündoğan’ın tekrar atanması için çalışıyor.
Bu arada diğer AKP Eskişehir milletvekili Harun Karacan’ın, Anadolu Üniversitesi’nin son dört yılda bazı cemaatlerin üssü haline gelmesi dolayısıyla bu atamaya karşı çıktığı konuşuluyor.
Benzer durum Kırıkkale Üniversitesi’nde de yaşanıyor.
Burada da AKP Kırıkkale örgütü ve milletvekilleri arasında isimler üzerinde anlaşılamadığı için rektör hâlâ atanmadı.
Nisan ayında kurulan 16 yeni üniversiteden bir tek İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa’nın rektörü atanmış iken, geri kalan 14 üniversitenin rektörleri henüz atanmadı.
Odatv'ye haberden sonra bilgi veren Nabi Avcı, desteklediği Naci Gündoğan'ın dünürü olmadığını ancak sevdiği bir arkadaşı ve çalışmalarını beğendiği bir akademisyen olduğunu ve bu nedenle kendisinin rektör olmasını istediğini söyledi.
 
*
 
Haberi okudunuz.
Bu haber üzerine yorum yapmaya lüzum görmüyorum.
Ancak şunu net bir biçimde söyleyebilirim ki:
“Anadolu Üniversitesi’ne aylardır rektör atanamaması rezaletini ve bu rezalete sebebiyet verenleri artık Türkiye duydu. Yazık ki kentimizde bulunan kalibreli bir akademi-bir bilim yuvası, Türkiye’nin ağzına sakız oldu.”
 
*
 
Bu haberin ardından kulağıma gelen bir iddiayı da paylaşmak istiyorum.
Şöyle ki…
15 Temmuz hain darbe girişimiyle birlikte, bütün üniversitelerin dekanları görevlerinden alınmıştı.
Sonra bir kısmı bir daha atanmadı, bir kısmı içeri alındı, bir kısmı ise görevine vekaleten geri gönderildi.
Geri gönderilen, hala asaleti verilmeyen ve dolayısıyla vekaleten görev yapan dekanlardan bir tanesi de Açıköğretim Fakültesi dekanı.
Üniversitedeki akademisyenler, söz konusu dekanla ilgili şunu sorgulamaya başlamış:
“Açıköğretim fakültesinde birçok tecrübeli, değerli ve kariyeri olan isim varken, neden asaletinin verilmediği bir isim üzerinde ısrar ediliyor?”
Dahası…
Akademisyenlerin kafalarını kurcalayan bir de iddia söz konusu.
Anadolu Üniversitesi’nin bir nevi kozmik odası olan BAUM, Açıköğretim Fakültesinde hala vekaleten görev yapan o isim döneminde mi açıldı? O dönemde BAUM’da çalışan personeli, söz konusu vekil dekan mı seçti?
Ve yine akademisyenler içinde söz konusu vekil dekan için yaygın bir görüş daha mevcut.
Şöyle ifade edeyim:
“Naci Gündoğan gittiğinde, o vekil dekan gönderilir.”
 
*
 
Yazımın sonuna yaklaşırken…
Anadolu Üniversitesi’ne ilişkin olan biten bazı gelişmeleri siz değerli okurlarımıza aktarmaya çalıştım.
Öyle görünüyor ki, oldukça geç kalan rektör ataması ivedilikle yapılmazsa eğer, bilim konuşmak yerine şaibe konuşmaya ve yazmaya devam edeceğiz.
 
*
 
Bitirirken…
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, YÖK Başkanı Yekta Saraç’la 4 Eylül 2018 Salı günü görüştü.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan görüşme yaklaşık bir saat sürdü.
Muhtemelen o görüşmede, üniversitelere atanacak isimler üzerinde son rötuşlar yapıldı.
Bu noktada her an, Anadolu Üniversitesi’ne yeni bir ismin atandığına şahit olabiliriz.
Bekliyoruz… 
 
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon
Yorumcu Yorumcu 6 Eylül 2018 11:45

Açıköğretim Fakültesi vekil dekanı ile ilgili yorumlar ilginç. Beğenirsiniz beğenmezsiniz ama vekil dekan kendi alanı olmamasına rağmen uzaktan eğitim alanında çalışan birçok akademisyenden daha fazla görevine sahip çıkıp son derece enerjik bir biçimde çalışmıştır. Radikal değişiklikler, senelerdir bankamatik memurluğu yapan grup tarafından hoş karşılanmamış olabilir ama kimse çaba gösterip birşeyler yapmaya çalıştığını inkar edemez. Ayrıca yeni rektörün maliye hocası olması, belkide Açıköğretimin Döner Sermaye hampacılarının paralarını iş karşılığı vermek iş yapmayanın haksız kazanç elde etmesini önlemek adına iyi olabilir. Sonuçta içeride kimseye göbek bağı yok. Yıllardır 10 soru yazdım para ver, bir ünite yazdım para ver diye gözünü paraya dikmiş olan grubu inşallah dizginleyebilir...

3 3 Cevap Yaz
Misafir

Sevgili yorumcu, o zaman döner sermaye ödemelerine ilişkin listeler mahkemelerce istenmesine karşılık niye mahkemelere gönderilmiyor? Maden her şey açık, şu listeyi bize vermenizi istemiyoruz, mahkemelere niye vermiyorsunuz?

2 3
Yorumcu Yorumcu

Sayın misafir. Benim yorumumda döner sermaye kazançlarının hoşgörüldüğüne veya savunulduğuna dair en ufak birşey yok. Ayrıca da yazayım. Döner sermaye listelerinin mahkemelere gönderilmemesi meselesi ise genel olarak tüm yönetimlerin gizlediği kimseyle paylaşmadığı malum. Aslında kabaca mesele Anadolu Üniversitesinin akademik kadrosunun tüm dikkatinin bir öğretim üyesinin asli görevi olan ders vermek ve akademik çalışma yapmaktan ziyade açıköğretim görevleri ve döner sermaye gelirleri üzerine yönelmiş olması gibi geliyor. Böyle giderse kavga ancak yorgan gidince bitecek...

2 1
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi