Gençler AK Parti'ye çok şey borçlu

Pazar tezahlarında yavaş yavaş kendini gösteren karpuzun kilosunun 15 lira olduğunu öğrendik. Zaman zaman AK Partili dostlarımız, "Bu gençleri Taksim Meydanı'nda sallandırmalı. Bunlar nankör! Eskiden mum vardı mum; gaz lambası vardı, gaz lambası!.." deseler de gerçekle birazcık farklı. Mesela şimdiki gençler eski ve güçlü Türkiye'de kapuzu tane ile aldığımıza – mümkün değil – inanmaz. Yemin etsek inandıramayız çocukları... Muhtemelen "Yok artık daha neler? Tane ile karpuz mu olurmuş? Buldular bizim gibi saf çocukları, sıkıyorlar palavrayı" diye düşünürler. Hatta "Bir koltuğa iki karpuz sığmaz" diye bir ata sözümüz bile vardı eski Türkiye'de. Şimdi bu ata sözünden ne anlıyoruz? Yani eski Türkiye'de bir vatandaş bir değil iki tane bile tane ile karpuz alabiliyormuş da, bir koltuğa ikisi birden sığmayacağı için almaması gerekirmiş... Biz ihtiyarlar böyle naylon filmlere sarılmış dilimle satılan karpuz diye bir şeyi bilmezdik. En fakirimiz bile bıçağı karpuza sapladı mı, "Çatırt" diye sesini duyar, kendi aramızda dilim dilim karpuzları, ağzımızın kenarlarından suları aka aka yerdik. Karpuz – peynir – ekmek; bunlar fakirin "Yüzde 100 yerli ve milli" yemeği sayılırdı. Mesela peynir... "Katık" der geçerdik, yemekten bile saymazdık. Böyle Almanya'dan alınan süt tozunun içine soya suyu sıkıp üretilen sahte peynirler değil. Hakiki sütten yapılan peynirler. Eskiden bir amale bakkala gidip, "Yarım okka Kars kaşarı ve 250 gram da fıstıklı helva" diyebilirdi. Böyle lüks değildi bu yemekler. Bereket dolu günlerdi o günler. Şimdi bir dilim karpuz alan, selfie çektiriyor. Şimdiki gençler yine biberin tane ile değil, kilo ile satıldığını da bilmiyor. Eskiden, "Eşşek Hakkı" denilen çürük – çarık domateslerin, şimdi tane ile satıldığını gören gençler, bolluk ve bereket dolu o eski günleri bilmiyor. Öte yandan şimdiki gençlerin şanslı oldukları noktalar da var. Mesela şimdiki gençlerin temel gıda maddesi olan "Ekmek Arası Tavuk Döner"... Bu lezzet de onların şansları. Biz ihtiyarlar AK Parti'den önce "Tavuk Döner" nedir bilmezdik, dönerlerimizin hep ettendi. Tabii o "Tavuk Döner"ler de süreç içerisinde evrim geçirdi. Ankara'da, Ahlat'ta, Marmaris'te saraylarımız yükseldikçe, Sevgili AK Müteahhitlerimiz İstanbul boğazını parselledikçe, Londra'da mahalleler el değiştirdikçe, AK Partili dostlarımızın memleke en büyük katkısı olan "Ekmek Arası Tavuk" dönerler de gelişti. Önce, "Hacım Tavuk da pahalı... Biz şunun arasına patates koyalım, salçalı sosu dayayıp donatalım. Donattığımız bu uyduruk yemeğe de Donas diyelim" dediler. Nitekim Donas diye bir yemek de, AK Parti'den önce bizim bildiğimiz bir şey değildi. Şimdi AK Parti'nin memlekete en büyük katkısı olan Donas'ın içine konulan, ve yine AK Parti zamanında icat edilen Tavuk Döner bile taneyle konuluyor. Halbuki eski Türkiye'de en fakirimiz bile bir esnaf lokantasına gider, et yemesek de mesela ciğer filan yiyebilirdik. Tabii şimdiki gençler "Ciğer" dediğimiz için yanılabilir. Onların bildiği tavuk ciğeri değil, kuzu ciğerinden bahsediyorum. Özetlemek gerekirse kimse AK Parti'ye, "Bunlar ne yaptı ki?" diyemez; Mesela tavuk dönerin mucidi AK Parti'dir... Yine "Etsiz çiğ köfte" de AK Parti dönemindeki önemli buluşlardan sayılmalı. "Etsiz Çiğ Köfte" dediğiniz salça ile ince bulgur... İçine baharatı da attın mı, tadından yinmez... Bulgur dediğin ise buğdayın işlenmiş hâli. Yani bildiğiniz ekmek. Özetle "Ekmek arası ekmek" diyebileceğimiz etsiz çiğ köfte de, gastronomi kültürümüze AK Parti'nin yaptığı mühim katkılar arasında sayılmalı. Şimdi her taraf "Etsiz çiğ köfte" zincirleriyle kaplandı. Eskiden fakirin öğlen yemeği, köfte – ekmek idi. Ekmek arası sucuk yemek sıradan bir şeydi. Tabii "Sucuk" derken, AK Parti icadı olan "Hindi sucuk" gibi şeylerden bahsetmiyorum. Bizim zamanımızda sucuk dediğiniz şey de bildiğiniz daha etinden olurdu. Bu da gençlerin şanslı oldukları noktalar arasında sayılmalı. En azından tavuk dönerin tadına varmış oldular. "Ekmek arası ekmek" olan etsiz çiğ köftenin ise bırakınız tadına varmayı; bu yemekle boy attılar, gerdeğe girdiler, askere uğurlandılar...