Geleceği Şekillendirmek

Geçen hafta Deprem Haftası’ydı. Bir önceki yazımda da ifade ettiğim gibi, çok da fazla gündeme gelmedi. Aslında bu hafta, afet bilinci kazandırarak daha dirençli bir toplum yaratmak amacıyla bazı etkinlikler yapılması için bir fırsattı. Ancak çok da fazla itibar görmedi.
Sık sık ifade ettiğim gibi, bu yüzyılda her nerede doğarsanız doğun, kimin çocuğu olursanız olun, nerede yaşarsanız yaşayın, şansınızı artıracak tek şey ne kadar güçlü olduğunuz, ne kadar zengin olduğunuz değil, ne kadar dirençli olduğunuz olacak. Kabul ediyorum, dirençlilik, güç ve maddi imkanlarla da ilgili, ama bunlar yeterli değil. Ne kadar bilinçli ve ne kadar hazır olduğunuz çok daha önemli. Anahtar sözcükler,bilinçlilik ve dirençlilik. Bu arada unutmadan belirtmeliyim, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü de yine geçen hafta içindeydi. Bana göre bilinçli ve dirençli nesiller, güvenli ve yaşanabilir bir gelecek için gereken en temel şeylerden bir tanesi güçlü kadınlar. Bu anlamda kadınlarımız daha dirençli bir toplum için çözümün merkezinde yer almalı.
Tam da bununla ilgili olarak bu yıl kabul edilişinin üzerinden dört yıl geçen Sendai Afet Risk Azaltma Çerçevesi’nde önemli bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Sendai Çerçevesi,14-18 Mart 2015 tarihlerinde Japonya’da düzenlenen BM Afet Risklerinin Azaltılması 3. Dünya Konferansı’nda kabul edilmiş, Hyogo Çerçeve Eylem Planı üzerine temellendirilmiş ve 2015-2030 dönemi için sadece afet kayıplarının değil, aynı zamanda afet risklerinin de azaltılmasına odaklanan bir belge. Bu belge,2015-2030 arasındakidönemde afet risk yönetişiminde özellikle afet riskinin anlaşılması için ulusal ve uluslararası işbirliği mekanizmalarının güçlendirilmesi adına yol gösterici.Ayrıca Sendai Afet Risk Azaltma Çerçevesi,afet risklerinin azaltılması adına uluslararası alanda tüm ilerlemenin değerlendirilmesini desteklemek için yedi küresel hedef barındırıyor vegenel kapsamda;
•yeni risklerin önlenmesini,
•mevcut risklerin azaltılmasını,
•afetlere karşı dirençliliğin artırılmasını amaçlıyor.
Çerçeve’de ortaya koyulan hedeflerin uygulanması, takibi ve izlenmesi faaliyetleri BM Afet Risklerini Azaltma Ofisi (UNISDR) desteği ile ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlartarafından yapılmaya çalışılıyor. SendaiÇerçevesi’nde özellikle dikkat çekmek istediğim konu,afet risklerini azaltmak ve toplumların dirençliliğini artırmak için kadınları güçlendirmek gerektiği vurgu yapıyor olması. Yani yazımın başında da belirttiğim gibi, daha dirençli bir toplum için kadınlarson derece önemli bir role sahipler. Diğer taraftan herhangi bir konuda geleceğimizi şekillendiren kadınlarımızı bilinçlendirmeden toplumu bilinçlendirmek çok da mümkün değil zaten. Son günlerde sıklıkla aklımdan geçirdiğim bir söz var; “Geleceğin nasıl olacağını tahmin etmenin en kolay yolu, geleceği doğru şekillendirmektir.”. Bu bakımdan geleceğin nasıl olacağını tahmin etmek için en kolay yol, geleceği şekillendiren kadınlarımıza verdiğimiz değeri artırmak ve onları güçlendirmektir.
Biz bu kapsamda geçen hafta üzerimize düşeni kısmen de olsa yaptık. Haziran ayında AFAD ve Türk Kızılayı başta olmak üzere çok sayıda üniversite, sivil toplum kuruluşu, özel sektör ve kamu kuruluşları tarafından desteklenen, ESOGÜ, Anadolu Üniversitesi ve ESTÜ ev sahipliğinde ESTÜ Kongre Vadisi’nde gerçekleştirilecek olan Uluslararası Afet ve Dirençlilik Kongresi için düzenleme kurulu toplantısını yaptık. ESOGÜ Kongre Merkezi’nde yaptığımız eşgüdüm toplantısının sonuçları bana göre heyecan vericiydi. Zira toplantıdagözlemlediğim kadarıyla düzenleme kurulunda yer alan katılımcılar ve kurum temsilcileri bu konuda öylesine heyecanlı ki, fark yaratacak ve akıllarda yer edecek bir kongre olacağı şimdiden belli. Ne demiştik, biraz değiştirerek yeniden söylemek gerekirse: “Geleceğin nasıl olacağını tahmin etmenin en kolay yolu, kişinin geleceği doğru şekillendirmesidir”. Bu kongreyle birçok uluslararası ve yerel aktörün, meslek ve bilim insanının katkısıyla geleceğimizi doğru şekillendirmeye çalışacağız. Herkese iyi haftalar dilerim...