Ahmet Ataç 15 02 2024

Eskişehirspor için Sinan Özeçoğlu?

​Nihayetinde mevcut Başkan Kaan Ay tartışmaları bitirmek için 23 Mayıs’ta olağan genel kurulun yapılacağını açıklayarak, “aday olmayacağım” dedi.

13 Mayıs 2019 09:01
A
a
Sütiş Eskişehir
Eskişehirspor’un Afyon maçıyla beraber kümede kalması kesinleşince, tribün liderleri, politikacılar ve kulüp başkanlığına aday olmak isteyenlerin, birbirine girdiğini söylemek zorundayım. Kaan Ay’ın gitmesi gerektiğini düşünenler, kalması gerektiğini savunanlar, sadece yönetim revize edilsin diyenler, kulüp politikaya alet edildi görüşünü dillendirenler vesaire…
Nihayetinde mevcut Başkan Kaan Ay tartışmaları bitirmek için 23 Mayıs’ta olağan genel kurulun yapılacağını açıklayarak, “aday olmayacağım” dedi.
Bununla beraber, kulisler de bir hayli hızlandı.
Osman Taş, aday olacağını bir kez daha deklare etti ve ilerleyen günlerde projelerini açıklayacağını söyledi. Taş’ın yanı sıra, adaylığını açıklamasa da, eski Başkan Sinan Özeçoğlu’nun da aday olabileceği öne sürülüyor.
Tabii her dönem olduğu gibi, bu dönem de, Halil Ünal’ın kulübün başına geçebileceği konuşuluyor.
Ne diyelim?
Kaan Ay’a, hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyor, yeni seçilecek başkanın da en az Kaan Ay kadar hizmet üreteceğini düşünüyorum.

Büyükerşen’den yerli ve milli uygulama

Döviz arttı…
Dolayısıyla yurtdışından gelen asfalt kaplama malzemesi bir hayli pahalandı. Bu noktada Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi (ESOB) Başkanı Nadir Küpeli’nin getirdiği ‘beton yol’ önerisini kabul ederek, Eskişehir’de bir ilke imza atmış ve ‘beton yol’ uygulamasını başlatmıştı. Tamamen yerli ve milli kaynakların kullanıldığı, dışa bağımlılığı büyük ölçüde ortadan kaldıracak olan ve yol yapım maliyetini bir hayli düşürecek beton yol, ilk kez İnönü’de uygulanmış ve başarıya ulaşmıştı.
Bununla beraber Büyükşehir Belediyesi, diğer yollarda da beton yol yöntemini uygulamaya başladı. Örneğin Hatboyu-3 Caddesi’nde 9 kilometrelik alanda beton yol uygulaması için altyapı çalışmalarına başlandı. Ayrıca 30 kilometrelik bir mesafeyi kapsayan Seyitgazi ilçe merkezinden Cevizli, Bardakçı, Hankaraağaç, Gökçekuyu Mahallesine kadar olan ana arter yolda da beton yol çalışmaları devam ediyor.
Bu anlattıklarım üzerine şunları söylemek istiyorum:
Bu uygulama, kentlilik bilincini ortaya koyuyor. Bu uygulama, sanayi-belediye iletişimine iyi bir örnek oluyor. Bu uygulama, uzlaşı ve iş birliği sonucunda neler kazanılacağına ilişkin ipucu veriyor. Bu uygulama, belediyelerle iş birliği yapmaktan kaçan kişi ve kurumların yüzünü kızartıyor!

Sanırsın yerel yönetimler kusursuz!

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası’nın 46. Dönem Çalışma Programı kapsamında gerçekleştirilen Ulaştırma Politikaları Çalıştayı yapıldı. Eskişehir’in ulaşım sorunlarının masaya yatırıldığı çalıştayda, İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Deniz Kılıç’ın konuşması dikkatimi çekti. Kılıç, konuşmasının büyük bölümünde iktidarı ilgilendiren ulaşım sorunlarından bahsetti; kuzey-güney çevreyolu meselesi, batçıklardan suyun tahliye edilememesi, YHT’nin yer altına alınmasıyla ortaya çıkan geniş alanın verimli kullanılamaması, Atatürk Stadının taşınması ve Şehir Hastanesinin yapılmasıyla beraber oluşan trafik problemi, gibi… Ancak gelin görün ki Başkan Kılıç, yerel yönetimlere ilişkin gözle görülür bir eleştiride bulunmamış. Bence, bu doğru değil. Bir kentte ulaşım ve trafik problemleri oluşmasında, yerel yönetimlerin de, en az iktidarlar kadar payı vardır. Bu nedenle Kılıç, objektif olup yerel yönetimlerin eksiklerini de sıralasaydı, çok daha faydalı, samimi, inandırıcı ve etkili olabilirdi.

Kazım Kurt’un muhalifleri gitti!

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, 31 Mart yerel seçimleri öncesi, bölgesinde görev yapan muhtarlarla bir araya gelmişti. Oradaki ifadeleri oldukça dikkatimi çekmişti. Muhtarlara yaklaşımının hiçbir zaman politik olmadığını ifade eden Kurt, bazı muhtarların bu yaklaşımı suistimal ettiğini, bazı muhtarların ise iktidar partisinin lehine çalıştığını ifade etmişti. Bu ifadelerinin hemen ardından da, ‘bunun bedeli ağır olur’ anlamına gelecek bir cümle kurmuştu. Sonuçta bedeli ağır oldu! Kazım Kurt’a karşı, militan bir biçimde Kurt’un rakibini destekleyen muhtarların çoğu, seçimi kaybetti.
Her neyse…
Aynı Kurt, seçimden sonra bir kez daha muhtarlarla bir araya geldi ve benzer mesajlar verdi. Şöyle ki: “Hangi partiden olursanız olun, ben bunu önemsemiyorum. Önemli olan doğru, düzgün çalışabilmek ve sizin bizimle çalışabilme arzunuzdur.” Ve hemen ardından şunu patlattı, Kurt: “Muhtarlık Müdürlüğü kuracağız!” Görülüyor ki Kurt, bu dönem, muhtarlara ayrı bir önem gösterecek, belediye yönetiminde, muhtarların sözü daha çok geçecek…

Kurtuluş’un reçetesi

Türkiye ekonomisi kötüye gidiyor, cümlesi geçerliliğini yitirmek üzere. Zira ekonomimiz zaten kötü, ekonomik darboğaz hepimizi bunaltıyor. Bu noktada iki önemli isim görüşlerini açıkladı; hem uyarı yaptı, hem de çözüm önerisi sundu. Bir tanesi Eskişehir Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası (ESMMMO) Başkanı Neşet Ertoy’du. Ülkede ekonomik reformlardan önce yapısal reformun uygulanması gerektiğine vurgu yapan Ertoy, “Yapısal reform dediğimizde hukukun üstünlüğü ilkesi, yargının bağımsızlığı, güçler ayrımı, kamu hesaplarının şeffaf hale getirilmesini anlamalıyız. Bir ülkenin hukuk sistemine güvenilmez ise, o ülkeye sermaye gelmez, gelse de kalıcı olmaz” diye konuştu. Bir de Gazeteci Hüsnü Mahalli’nin ifadeleri var. Odunpazarı Kent Konseyi’nin daveti üzerine şehrimize gelen Mahalli, “Türkiye ekonomisi hayal edemeyeceğiniz kadar kötü durumda, çünkü yabancı sermaye grupları AKP politikalarını beğenmedikleri için borç vermiyorlar” değerlendirmesini yaptı. Yani, her iki isim de diyor ki: Derin bir kriz var! Her iki isim de diyor ki: Hukuk işlemez, dış politika sağlıklı yürütülmezse, kurtuluş yok!

En aktif isim Nabi Avcı

31 Mart yerel seçimlerinin ardından adını en çok duyduğum isim AK Parti Milletvekili Prof. Dr. Nabi Avcı. Bir bakıyorsunuz yurtdışında ülkemizi temsil ediyor, bir bakıyorsunuz Ankara’da çeşitli temaslar kuruyor, bir bakıyorsunuz Eskişehir’in ilçelerinde çalışma yapıyor, bir bakıyorsunuz teşkilatla bir araya geliyor, vesaire… Demem o ki, etkinliğini ve enerjisini, bir an olsun kaybetmiyor. Recep Tayyip Erdoğan’ı, Recep Tayyip Erdoğan yapan ekibin içerisinde bulunmuş, Milli Eğitim ile Kültür Bakanlığı görevlerini üstlenmiş, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenter Asamblesi (AGİTPA) Türk Grubu Başkanlığı yapan Nabi Avcı, önemli bir görev daha aldı. Nedir o görev? TBMM Teknoloji Bağımlılığı Araştırma Komisyonu Başkanlığı! Özellikle gençlerimizin ölümüne kadar sonuçlanan teknoloji bağımlılığı konusunda, Nabi Avcı gibi bir eğitimcinin araştırma yapacak olmasını, bir hayli önemli ve değerli buluyorum. Nabi Hoca’mızın sorumluluğu ve yükü biraz daha arttı. Hayırlı olsun diyor, çalışmalarında başarılar diliyorum.

Emperyalistler ve uşakları

Türkiye’nin ilk yerli otomobili ‘Devrim’in yapımında motor ve şanzıman ekibinde yer alan Şecaattin Sevgen’in, otomobilin direksiyonuna oturması, 1961’de üretilen Devrim’i bir kez daha gündeme getirdi.
Biliyorsunuz…
Devrim, Eskişehir Demiryolu Fabrikalarında dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in talimatıyla üretildi. O dönemde emperyalistler ve emperyalistlerin Türkiye’deki uşakları tarafından, Devrim’e karşı aşağılık bir itibarsızlaştırma operasyonu yapıldı. Buna rağmen, Cemal Gürsel ve ekibi direndi, otomobili üretti. Ancak güya ‘otomobil çalışırken benzini bitti ve durdu’ diye, seri üretim rafa kaldırıldı. Güya diyorum, çünkü seri üretim yapmak isterken, emperyalistlerin baskıları yüzünden otomobilimizi üretemedik. Çünkü jeopolitik önemi oldukça fazla olan bir Türkiye, dışa bağımlı olmalıydı, kendi ekonomisini yönetememeliydi. Ve günümüzde, o tarihlerde yapılan ekonomik ve siyasi baskılar, hala devam ediyor…

İnsanın değeri yok!

Nuray Akçasoy başkanlığındaki Eskişehir Kent Konseyi, başarılı çalışmalara imza atıyor, kömürlü termik santral gibi kentin aleyhindeki meselelere karşı demokratik çerçevede direniyor, yaptığı açıklamalarla da kamuoyunu bilgilendirmek adına gayret gösteriyor. Kent Konseyi, en son, iş kazalarına dikkat çekti. Konseyin İş Sağlığı ve İş Güvenliği Çalışma Grubu Başkanı Levent Özbunar, iş kazaları konusunda ibret verici rakamlar açıkladı. Şöyle ki: “2019 yılının Ocak ayında 159 işçi, Şubat ayında en az 125 işçi, iş kazaları sonucu yaşamını yitirdi. Ölenlerin 9’u kadın işçi, 116’sı ise erkek işçidir. Mart ayında 114 işçi, Nisan ayında en az 145 işçi, iş kazası sonucu hayatını kaybetti. Ölümler en çok tarım, inşaat, taşımacılık iş kollarında gerçekleşti. En fazla ölüm nedenleri ise ezilme-göçük, trafik-servis kazası ve yüksekten düşmedir.” Özbunar, Türkiye’de her altı dakikada 1 iş kazası meydana geldiğini, her iki buçuk saatte 1 çalışanın sakat kaldığını, her altı saatte ise 1 çalışanın yaşamını yitirdiğini de söyledi. Tüm bunlar gösteriyor ki, Türkiye’de insanın değeri yok!

AFİŞ

her şey çok güzel olacak

Her Şey Çok Güzel Olacak

Cem Yılmaz ve Mazhar Alanson’un sorunlu abi kardeş ilişkisini 1999 yılında beyaz perdeye yansıttığı bu özel filmde; Nuri, gereksiz yere karıştığı bir kavga sırasında üç yıldır görmediği kardeşi Altan ile karşılaşır. Bu rastlantı; aradan geçen bunca zamandan sonra iki kardeş için sürpriz olmuştur. Birbirleriyle tamamen zıt iki karakteri simgeleyen bu kardeşler, kaderin oyunu sonucu, başlarına birtakım belalar saracak ve soluğu güneyde alacaklardır... Ömer Vargı’nın yönetmenliğini yaptığı ve Cem Yılmaz ile birlikte yazdığı film, 1990’ların en akılda kalan yapımlarından biri olarak karşımıza çıkıyor.

FOTOĞRAFIN DİLİ OLSA

arif anbar fotoğraf

Kazım Kurt: Hocam, yeni il başkanımız şöyle genç biri olsa güzel olmaz mı?
Yılmaz Büyükerşen: Senin aklına uyup yaptık genç birini; Akın mıydı neydi oğlanın ismi, kayboldu gitti. Şimdi ben karışmıyorum, ne yaparsanız yapın, aranızda anlaşın işte.
Sinan Özkar: Kazım Abi’ye bak, iki dakikada sattı beni.
Utku Çakırözer: Kesin beni çekiştiriyorlar…

Bir Tweet

Ahmet Ataç: Bir anne tüm dünyayı değiştirebilir… Başta önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım ile şehit ve gazi annelerimiz olmak üzere tüm annelerimizin #AnnelerGünü’nü en içten sevgi ve saygılarımızla kutluyor, ellerinden öpüyoruz.

Dünya İnsanları

dünya insanları

Fotoğraf: Daniel Etter​

İki Nijeryalı mülteci, 17 Ağustos 2016’da, Suriye/Surman’da bulunan mültecilerin götürüldüğü bir gözaltı merkezinde kucaklaşıyor…

karikatür
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi