Emekliye Ali Cengiz oyunu

Tufan Çakır yazdı

21 Ekim 2017 09:30
A
a
Sütiş Eskişehir
Kazım Kurt Seçim 2024 DT haber içi
Bankalar tarafından emeklilere oynan oyunları gördükçe ali cengiz oyunu deyimi aklıma geldi. Bu tür oyunlar yalnız emeklilere değil, bu ekonomik düzen içerisinde akla hayale gelmeyen oyunlar, hileler hep emeklileri buluyor. Telefonla dolandırıcılığında, bankamatiklerin başındaki olaylarda hep yaşlılar ve emekliler mağdur oluyor. Bu günlerde yargıtayın aldığı bir karar ile emeklilerin mağduriyetlerine bir de bankalar eklendi.
 
Ama önce ali cengiz oyunu deyimi neyi ifade ediyor. İsterseniz güzel bir hikaye ile yazımızı süsleyelim. Deyimin kaynağına dair söylene gelen rivayetlerden birine göre: Anadolu’yu işgâl eden Moğol hükümdarı Cengiz Han ile onun soyundan gelenlere ‘Âl-i Cengiz’ denilirdi. Buradaki ‘Âl’ soy sop mânâsındadır. Zamanla “Ali Cengiz” şeklinde dönüşmüştür. Bu meşhur oyunun bir hikâyesi yoktur ama ilginç bir masalı vardır.
Çok çok eski zamanların birinde, türlü hünerler, sihirli oyunlar bilen Ali Cengiz adında bir adam yaşarmış. En büyük hüneri de, kılıktan kılığa girmekmiş ki, bunun sırrını bilen hiç kimse yokmuş. Çünkü bu adam, bildiği gizli ilimleri kimselerle paylaşmazmış. Ama marifetleri dilden dile dolaştığından, adı yedi ülkede bilinecek kadar meşhur olmuş. Bu yedi ülkenin birinin sultanı, Ali Cengiz’in türlü hünerlerine ve sihirli oyunlarına dair hikâyeleri duymuş ve pek merak etmiş. Ferman çıkarmış, dört bir yana haberler yollamış:
“Kim ki Ali Cengiz oyunlarının sırrını bana anlatırsa biricik kızımı ona vereceğim!”
Türlü kişiler yollara düşmüş. Çoğu elleri böğürlerinde boş dönmüş. Dönemeyenler de canından olmuş.
Keloğlan misâl, bir fukara oğlancık da, “Hele kısmet” diyerek, yollara düşmüş ve nasıl ettiyse Ali Cengiz’e hizmetkâr olmayı başarmış. Uzunca bir zaman sonra Ali Cengiz’in sırrını öğrenip, yanından kaçmış. Ali Cengiz durur mu? Peşine düşmüş. Ama oğlan pek kurnazmış.
Oğlan kuş olup uçar, Ali Cengiz kartal olup arkasına düşermiş. Oğlan it olur kaçar, Ali Cengiz kurt olup kovalarmış. Böylece kılıktan kılığa, hünerden hünere geçe geçe, meraklı sultanın ülkesine kadar gelmişler. Oğlan sultanın huzurunda bir demet çiçek olup, onun kucağına atıvermiş kendini. Sultan ortalığa şaşkın şaşkın bakarken Ali Cengiz bir küçük köylü kızı olup, çiçeği sultanın kucağından kapmağa yeltenmiş. Oğlan bir avuç buğday olup kızın ellerinden yere akıvermiş. Bunun üzerine Ali Cengiz tavuk olup, buğdaylara saldırmış. Ama meğerki boynuz kulağı çoktan geçmiş. Oğlan tilki olup, tavuğu boğazından yakaladığı gibi canını alıvermiş.
Sultan gözleri önünde cereyan eden bu Ali Cengiz oyununu hayretle izlemiş, merakını gidermiş ve pek beğenmiş. Sonra da, söz verdiği gibi biricik kızını, oğlana vermiş gitmiş.
Hikaye mutlu son ile bitiyor ama emekliler için bizim hikayemiz pek mutlu bitmiyor.
Olay şu: Yasalara göre; emekli maaşlarına kredi ve kredi kartı borcu nedeniyle haciz konulamıyor. Ancak bankalar kredi kartı verirken veya emekliler bankalardan kredi alırken imzaladıkları sözleşmeler ile emekli maaşlarından haciz işlemlerine baştan izin veriyorlar. Eğer o sözleşmeyi imzalamazlar ise zaten banka krediyi vermiyor. Banka kendini emniyete alıyor. Olan bizim emeklilerimize oluyor.
Buradaki örnekte Yargıtay bankaları haklı görmüş. Neye imza attığını bilmeyen çoğu emekli, ödeme yapamayınca maaşındaki kesinti ve bloke işlemlerle şoke oluyor. Normal şartlarda yasaya göre; ‘memur emeklileri dışındaki’ emeklilerin (SSK, Bağkur) maaşına, üçüncü kişilere (banka gibi) olan borcu nedeniyle haciz konulabilmesi için borçlu emeklinin izninin, rızasının (muvafakatinin) olması gerekiyor. Bir başka ifadeyle emeklinin izni olmadan maaşa haciz konulamıyor. Ancak emekli kredi alırken buna izin verdiğini bilmiyor. Bu nedenle başlatılan hacizler maaşlarda kesintiye neden oluyor. Yargıtay’ın bir kararı bu konuda emeklilerin daha dikkatli olması gerektiğini gözler önüne seriyor.
İki bankadan tüketici kredisi kullanan emekli, maaşını ise PTT üzerinde almaya başladı ve ödemeleri aksattı. Bankalar PTT’ye yazı göndererek, emeklinin ödenmeyen taksitleri nedeniyle maaşına bloke konulmasını istedi. PTT de gelen yazılar üzerine bankada bulunan 2217 TL’ye bloke koydu. Emekli bunun üzerine konuyu mahkemeye taşıdı. 
Mahkeme emekli lehine karar vererek, blokenin kaldırılmasını istedi. Bankalar kararı temyiz etti. Yargıtay, bankadan kredi kullanan emeklinin, kredi sözleşmesine imza attığını ve maaşı ile krediyi ödemeyi taahhüt altına aldığını kaydetti. Kararda, emeklinin taksitlerin maaştan ödenmesini kabul edip sonra dava açmasının iyi niyetle bağdaşmadığına dikkat çekildi. Emekli, önüne koyulan ve sayfalarca olan sözleşme metnini ‘imzaladıysa’ işin rengi değişiyor. Yargı bu konuda bankayı haklı bulabiliyor. O yüzden sözleşmeleri okumadan imza atmayın. Maaşa haciz konulacağıyla ilgili madde varsa bankayla bu konuyu görüşün.
Çünkü bu tür hacizler kanunen yalnız SGK’dan doğacak alacakların haczine izin veriyor. Bu haciz de maaşın dörtte birini geçemiyor. 
Yani anlayacağınız. Gene bir ali cengiz oyunu ile karşı karşıyayız.
Bizden uyarması aman emekliler dikkat edin sözleşmelerinizdeki bu maddeyi iptal ettirin veya baştan imzalamayın.
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon
Bankman 21 Ekim 2017 10:51

Hocam hiçbir banka sözleşmenin o maddesini çizdirmez değiştirmez imza atmayan da krediyi alamaz. Hacizden nasıl kaçarım hesabı yapmak yerine ödeyemeyeceği borcun altına gitmemeli tüketici

1 6 Cevap Yaz
Tufan

Çok doğru ama vatandaşı bu kadar ağır hahat şartlarında bankaların eline düşüreninde biraz kabahati var diye düşünüyorum. Çünkü banka ile ilgili düzenlemelerde de vatandaşların (iyi niyetli olan) haklarını koruyacak bir merci olmalı tamamiyle piyasanın acımasız ortamına atılmamalı. Güzel yorumun için teşekkür ederim

0 5
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi