Eğitim demek Anadolu Üniversitesi demek

Tufan Çakır yazdı

17 Haziran 2017 09:20
A
a
Sütiş Eskişehir
Bu haftaki yazımı Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK)’in “Yetişkin Eğitimi” hakkındaki verilerinin değerlendirmesine ayıracağım. Tabi sizleri çok fazla rakamlara da boğmayarak kısaca yorumlamaya çalışacağım. TUİK verilerine göre 2016 yılında yetişkin eğitimi yüzde 22.7’ye yükseldiğini, gene geçen yıl yetişkin eğitimine katılma oranının en yüksek 18 -24 yaş grubunda yüzde 48.9 ile başı çektiğini, bunu yüzde 31.2 ile 25-34 yaş grubunun takip ettiğini açıklamıştır.
Örgün veya yaygın eğitime katılma oranının en yüksek olduğu grup ise; yüzde 49.5 ile yükseköğretim mezunlarının olduğunu belirtmişlerdir. İşte burada biraz duralım. Çünkü bu oranda yani yüzde 49.5 lik yükseköğretim mezunlarındaki payın büyük bir bölümü Anadolu Üniversitesine aittir. Çünkü yıllardır yükseköğretime verdiği hizmetler ve olanaklar ile Türkiye’de yetişkinlerin eğitiminde tekrar tekrar yıllardır bir numara olduğunu, bir kez daha ispatlamıştır. Tabi bunda Eskişehirlilerinde payı çok büyüktür.
Peki; bunu bir kez daha neden vurguluyorum. Bu sıralar Eskişehir hakkındaki haksız ve olumsuz yapılan eleştirilere bir nebze olsun cevap olabilir diye yazıyorum.
Türk yükseköğretim sisteminde 1958 yılından 1982 yılına kadar EİTİA olarak, 1982 yılından itibaren de Anadolu Üniversitesi ve Açıköğretim Sistemi olarak hizmet veren, yaklaşık 1 milyon 400 bin öğrencisi ve 2 milyon 200 bin mezununa, açıköğretim sistemiyle yükseköğrenim sağlamanın yanı sıra özel projeler yardımıyla Türkiye’nin eğitim sorunlarının aşılmasında vazgeçilmez bir rol üstlenmektedir.
Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi, ülkemizde çağdaş anlamda açıköğretim sistemi ile yeni ihtiyaçların karşılanması konusunda hızla harekete geçebilen çok esnek bir yapıya, güçlü bir organizasyona sahiptir. Uluslararası düzeyde işbirlikleri için cazibe merkezi haline gelen Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi, sahip olduğu teknik alt yapı, kalite düzeyi yüksek ve verimli çalışabilen üretken insan kaynağı ile kendini sürekli yenileyerek uyguladığı açıköğretim sistemi ile Türk Yükseköğretim Sisteminde ülkemizde yükseköğretim alanında birçok ilkleri ve yenilikleri uygulamaya koymaktadır. Bu yönü ile dünyanın mega üniversiteleri arasında yer almaktadır.
Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi ülkemizde yükseköğrenim talebini karşılamada sağladığı kapasite yanında milli eğitim, sağlık, ilahiyat, tarım, polis, jandarma, kara, deniz, hava komutanlıkları ve adalet personeline yönelik önlisans, lisans tamamlama ve lisans eğitimlerini açıköğretim sistemi ile sürdürmektedir.
1981 yılında Türkiye’de yükseköğrenime olan talep 420 bin iken, üniversitelere girebilen öğrenci sayısı 54 bin dolayındaydı. Yani o dönemde var olan üniversiteler talebin yaklaşık % 13’ünü karşılayabiliyordu. Anadolu Üniversitesinin herhangi bir üniversiteden mezun olanlara tanıdığı sınavsız ikinci üniversite imkanı ile TUİK’in 2016 yılıdaki verilerine göre, yüzde 49.5 lik yüksek öğretim mezunlarındaki payında çok büyük bir paya sahip olduğunu söylememiz pek yanlış olmaz sanırım.
Bu sayede; Türkiye’ye, her yönü ile, eğitimli insanları ile, çağdaş yaşamları ile, örnek belediyecilik hizmetleri ile, sanayisi ile, turizmi ile, futbol takımı ve taraftarı ile, ikinci üniversitesi olan Osmangazi Üniversitesi ile ve tabi ki Anadolu Üniversitesi ile örnek bir şehir olan Eskişehir’imizin son zamanlarda yapılan haksız eleştirilere, özenilecek, yaşanabilecek bir şehir olması ile cevap verdiğini belirterek yazımı bitiriyorum.
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi